1. YAZARLAR

  2. John. L. Esposito

  3. Gazze kuşatması: Obama'nın ilk testi
John. L. Esposito

John. L. Esposito

Yazarın Tüm Yazıları >

Gazze kuşatması: Obama'nın ilk testi

02 Ocak 2009 Cuma 08:39A+A-

Her ne kadar Barack Obama'nın yönetimi sırasında ilk olarak Amerika'nın düşmanı Üsame tarafından test edileceği tahmin edilmekte idiyse de Obama'nın ilk büyük dış politika testi Amerika'nın müttefiki İsrail'den geldi.

İsrail'in, Gazze savaşını şu anda gerçekleştirmek üzere daha önceden bilinçli bir şekilde planladığı açık. İsrail hükümeti, dünya üzerinde birçok kimsenin dikkatinin küresel ekonomik kriz, yeni yıl ve Noel kutlamaları ile dağılmasının avantajını kullandı. Bununla eşit derecede önemli olmak üzere Gazze'nin bombalanması George Bush'un gözetiminde gerçekleştirildi ki Lübnan'daki İsrail saldırısı sırasında ABD'nin destek ve sessizliğinde kendini açık bir şekilde gösteren Bush yönetiminin tarafgirliğine İsrail güvenebilsin. İsrailliler başkanlığın el değiştirmesinin beklendiği bir dönemde ve daha az sempatik olma ihtimali olan Barack Obama iktidara gelmeden önce vurdu.

Bombalamalar ve kara ordusu ile Gazze'yi işgal tehdidinin temel bahane ve gerekçesi Hamas'ın İsrail'e saldırarak ateşkesi bozmuş olması. Ancak Hamas, saldırılarına, ateşkesin yenilenmesi görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine başladı. İsrail, ateşkes sırasında temel maddelerin bölgeye girmesini önlemek için etkin abluka yöntemleri uyguladığı gerçeğini göz ardı ediyor. Kuşatma temel gıda, akaryakıt, ilaç, elektrik ve diğer ihtiyaç ürünlerinin teminini kısıtlayarak Gazze'de yaşayan 1,5 milyon Filistinli için bir insani felaketin zeminini hazırladı. Demokratik yollarla seçilmiş Hamas hükümetinin abluka altına alınmasında -ki bu kuşatmanın başlıca kurbanları Gazzeli sivillerdir- ABD ve Avrupa da işbirlikçi konumundadır. Hamas militanları da öfke ve kızgınlıklarını roketleri ateşleyerek göstermişlerdir.

İsrail basını da bir süredir İsrail ordusunun bir saldırı başlatabilmek için bir provokasyon veya bahanenin peşinde koştuğunu belirtmekteydi. Militanların saldırılarında bir tek İsraillinin bile ölmediği gerçeğine rağmen İsrail sanki en acı sonuca göre çarpışmaya itilmiş gibi davranıyor. Geçmişte takip ettiği bir yolu takip ederek İsrail, savaşın uluslararası standartlarını göz ardı eden total bir savaşın içine girmekten çekinmiyor: 300 kişinin öldürülmesi ve 700 kişinin de yaralanması hiçbir orantılılık emaresi göstermiyor. Evler ve hastaneler gibi camiler ve İslam Üniversitesi de hedefler arasındaydı ve yerle bir edildi. Bush yönetimi Hamas'ı suçlayarak ölümlerin tek sorumlusunun da Hamas yönetimi olduğunu iddia etti. Eğer Filistinliler aynı sayıda İsrailliyi öldürmüş ve yaralamış olsaydı Bush yönetimi bu fiilleri derhal savaş suçu sayacak ve uluslararası toplumu harekete geçirmenin yollarını arayacaktı.Uluslararası toplum, BM ve AB gibi acilen bir ateşkes için hızlıca hareket etmeli; bununla birlikte ayrıca Bush yönetimine de baskı yaparak Irak'ı işgal kararında olduğu gibi tek yanlı değil bütün dünya ile birlikte hareket etmesini sağlamalıdır. Her ne kadar Hamas saldırılarının mazur görülmesi mümkün değil ise de İsrail'in küstah askerî karşılığı da kınanmalıdır. İsrail, uluslararası toplumun diğer milletler ve Filistinlilere yönelik uyguladığı standartların aynısının kendisine de uygulanacağı mesajını alana kadar işe yarar barış müzakereleri için herhangi bir ümit olmayacaktır.

Seçilmiş başkan Obama bu durum karşısında sessiz kalamaz. Her ne kadar 20 Ocak'a kadar Amerikan dış politikasından George Bush'un sorumlu olduğunu belirtmesinde haklılık payı var ise de Obama'nın sessiz kalması İsrail'in Gazze'yi yakıp yıkmasına göz yumduğu anlamına gelecek ve yeni bir uluslararası vizyon ve İsrail-Filistin sorununa yeni bir yaklaşım getirme vaadini de olumsuz bir biçimde etkileyecektir. Bush yönetiminin Ortadoğu'daki başarısız politikalarından etkilenecek ve seçilmesini bir ümit ve vaat olarak gören Arap ve İslam dünyasındaki inanılırlığını henüz iktidara gelmeden kaybedecektir.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT