1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Esed'le empati kuran Kılıçdaroğlu karşı tarafta bir katliam makinesi olduğunu görmüyor!
Esed'le empati kuran Kılıçdaroğlu karşı tarafta bir katliam makinesi olduğunu görmüyor!

Esed'le empati kuran Kılıçdaroğlu karşı tarafta bir katliam makinesi olduğunu görmüyor!

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Bu muhalefet partilerinin, bu insanları katillere teslim etmemek için bir planı var mı? Sadece 'göndereceğiz' diye konuşuyorlar. Karşı tarafta bir katliam makinesi var, nasıl olacak bu?"

11 Mayıs 2022 Çarşamba 14:53A+A-

HAKSÖZ HABER

CHP ile kimi ırkçı partilerin liderleri tarafından ısrarla "Suriyelileri göndereceğiz" söylemleri ile toplumda nefret objesi oluşturulmaya çalışılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan pazartesi günü yaptığı konuşmada: "Suriye’den, savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız" diyerek cevap vermişti. 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sığınmacılar konusunda muhalefetin iğrenç söylemlerine cevaben yaptığı açıklamada: "Biz bunları istediğimiz gibi göndeririz" diyen muhalefetin bir planı, programı var mı? Karşı tarafta bir katliam makinesi var, nasıl olacak bu?" dedi.

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son grup toplantısında ırkçılığını demagojiyle örtmeye çalışan ve Cumhurbaşkanına karşı hakarete varan söylemleri için, "Bu son konuşması Cumhurbaşkanımıza, partimize, kabinemize karşı tam bir husumet konuşmasıdır. Bu nefret, husumet siyasetine karşı en güçlü tavrı alacağız" ifadelerini kullandı. 

Çelik açıklamasında, "Bu insanlar ölümden kaçarak bizim topraklarımıza geldiler. Türkiye'nin politikası yok gibi konuşanların ne Suriye'deki durumu anladıkları ne uluslararası hukuku bildikleri söz konusu değil." ifadeleriyle içi boş popülist söylemlerle gerçekleştirilen ırkçı nefretin yanlışlığına dikkat çekti. 

AK Parti Sözcüsü Çelik, geçmişte Türkiye devlet başkanlarının söylediği sözleri ve Rusya tarafından gerçekleştirilen katliamları hatırlattığı konuşmasında, "'Biz bunları istediğimiz gibi göndeririz' diyenlerin geçmişte yaşanmış bazı olayları hatırlaması lazım. Tek partili dönemde büyük bir yanlış yapıldı. Türkiye'ye sığınan Azeri aydınlar, Sovyetler Birliği'ne iade edildi, Stalin yönetimi bu aydınların kafasına kurşun sıktı. Cumhurbaşkanlarımız çok net bir ifade kullandı, bir gün gönüllü ve onurlu bir şekilde elbette dönecekler ülkelerine ama Türkiye büyük bir devlettir, biz bunları katillere teslim edemeyiz dedi. Bunu söyleyenlerin, bu muhalefet partilerinin, bu insanları katillere teslim etmemek için bir planı var mı? Sadece 'göndereceğiz' diye konuşuyorlar. Karşı tarafta bir katliam makinesi var, nasıl olacak bu?" ifadelerine yer verdi.

Kılıçdaroğlu Esed'le empati kuruyor

"Kılıçdaroğlu, kendisini Türkiye Cumhuriyeti yönetiminden çok Esed yönetimiyle empati kurar şekilde konumlandırmıştır. Grup konuşmasında ilginç ve üzücü şeyler söyledi. Siyasi partiler arasındaki mücadele, bir siyasi rekabettir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu partimize, Cumhurbaşkanımıza karşı bir husumet siyasetiyle hareket ediyor."

Maşa arayan kendisine baksın

"Dünkü grup konuşmasında, Cumhurbaşkanımız için 'Orta Doğu'da emperyalistlerin maşasısın' diyor. Bu ifadeyi kendisine iade ediyor ve şiddetle kınıyoruz. Ne genel başkanımıza, ne Cumhurbaşkanımıza karşı kimse böyle konuşamaz. Birisi bir maşa arıyorsa bakması gereken yer, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile empati kurmak yerine Esad rejimi ile empati kurandır. 

Dünkü grup konuşmasında ahlak dışı bir konuşması daha var. Cumhurbaşkanımızla ilgili olarak, 'Aylan bebeğin ölümünden Erdoğan sorumludur' diyor. Bu kadar büyük bir yalan olabilir mi? Cumhurbaşkanımız 'O çocuklar Akdeniz'de ölmesin' diye Avrupa'da seslendi. Bu çocukların Akdeniz'de ölmesinin iki nedeni var. Onları ve ailelerini öldürmeye çalışan Esad yönetimi, o çocukların bindiği botları şişleyen, ailelerine işkence yapan Yunanistan...  

Ne diplomasi, ne dış politika biliyorlar... Gittim, görüştüm, çözdüm diyorlar. Gitmekle, görüşmekle mesele çözülecek olsa her gün görüştüğünüz 6'lı masadaki çelişkileri çözerdiniz. 

Bu son konuşması Cumhurbaşkanımıza, partimize, kabinemize karşı tam bir husumet konuşmasıdır. Bu nefret, husumet siyasetine karşı en güçlü tavrı alacağız."

HABERE YORUM KAT