1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. Esed rejimi dünyayı zehirliyor!
Esed rejimi dünyayı zehirliyor!

Esed rejimi dünyayı zehirliyor!

Esed rejiminin uyuşturucu ağıyla alakalı yeni deliller ortaya çıktı!

23 Haziran 2022 Perşembe 14:00A+A-

Her şey, çoğu zaman olduğu gibi tesadüfen başladı. Rumen gümrük yetkilileri Nisan 2020'de Thermo King marka soğutma üniteleriyle dolu ARKU 837499-1 numaralı bir kargo konteynerinin içinde, konşimentonun gösterdiğinden çok daha ilgi çekici mallar buldu. Cihazların içinde, amfetamin içeriği yüzde 11,5 ve sokak değeri 43,5 milyon Euro olan 2,1 milyon Captagon hapı saklıydı. Peki haplar nereden gelmişti?

TELEFONDA ŞİFRELİ KONUŞMALAR: SÜT, OTOMOBİL, ŞEY... 

Suriye'den Romanya üzerinden Suudi Arabistan'a giden sevkiyattan çıkan evraklar, bir başlangıç oldu. İçerdikleri bilgiler, telefonların dinlenmesine ve şüpheli konuşmaların izlenmesini sağladı. Ve adım adım, liderinin "Ebu Fuad" adlı birinin olduğu bir grup ortaya çıktı. Olayı soruşturanlar, Ebu Fuad ve suç ortaklarının söyledikleriyle son derece ilgiliydi: "Süt"ten bahsettiklerinde, muhtemelen kokaini kastediyorlardı. "Otomobiller" veya "şeyler" diğer uyuşturucular için kullanılan şifreli kelimelerdi. Adamların konuşmalarını takip etmek kolay olmadı. Zaten nadiren telefonda konuşuyorlardı. Ama tamamen imkansız da değildi.

BAZEN LÜBNAN'DA BAZEN DE ALMANYA'DA

Uyuşturucu tacirlerinin baş lojistikçisi Ebu Fouad'ın, 55 yaşında, son derece geniş bağlantıları olan, yad C. olduğu yavaş yavaş ortaya çıktı. C., limanda bir ithalat-ihracat şirketi işlettiği Suriye'nin Lazkiye kentinden. Beşar Esad rejimine ait seçkin bir askeri birlik olan Dördüncü Tümen'e katılmadan önce, işini kapattı. O zamandan beri yurt dışında yaşıyor. Bazen Lübnan'da bazense Almanya'nın 2015 yılında, ailesinin kaçtığı Speyer şehrinde. Konteynerler Lazkiye'den yola çıkar çıkmaz hassas yükün kontrolünü devraldı. Ve son derece güçlü destekçileri vardı.

ESAD KLANI UYUŞTURUCU KARTELİNİN KALBİNDE

Savcılar, Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinden müfettişlerin uzun yıllar süren bir çabanın ardından keşfettiklerini iddia ettikleri şeyi mahkemede kanıtlayabilirse, Almanya'daki suç tarihi kitaplarında yepyeni ve çok önemli bir bölüm eklenecek. Başlangıçta bir uyuşturucu çetesini içeren başka bir dava gibi görünen olay, o zamandan beri, Esad klanının tam merkezde olduğu siyasi bir entrika ağına dönüştü.

UYUŞTURUCU TİCARETİNE IŞIK TUTACAK DAVA

Şam'daki rejimin gelirlerinin önemli bir bölümünü, özellikle Arap ülkelerinde popüler olan amfetamin Captagon'un uluslararası satışlarından elde ettiğine dair şüphe büyük. Iyad C.'ye ek olarak, diğer iki Suriyeli ve bir Cezayirli, Almanya'da suçlanıyor ve davaları yakında Almanya'nın Essen kentinde görülmeye başlanacak. Duruşmada gösterilen kanıtların, Suriye diktatörlüğünün kontrolü altında gelişen uyuşturucu ticaretine ışık tutması bekleniyor.

SOKAK DEĞERİ 1 MİLYAR EURO

Son yıllarda, güvenlik yetkilileri Captagon'un devasa sevkiyatlarını defalarca engellemeyi başardı. Tek bir günde, 1 Temmuz 2020'de, İtalya'nın Salerno limanında sokak değeri yaklaşık bir milyar euro olan tam 84 milyon hap ele geçirildi. Geçen Temmuz ayında, Yunan yetkililer 5.25 ton Captagon'a el koymuştu. Nisan 2020'de ise Port Said'deki Mısırlı gümrük yetkilileri, o sırada Beşar Esad'ın en zengin kuzeni Rami Makhlouf'a ait olan ve daha sonra gözden düşecek Suriyeli Milkman şirketine ait 19 bin Tetra Pak konteynerinde paketlenmiş hem Captagon hem de esrar buldu. Makhlouf, o sırada şirketinin işin içinde olduğunu yalanlamıştı.

Sabah 06.00da baskın Konteynerin içinden çıkanlar dünyayı ayağa kaldırdı

 

 

AKDENİZ NARKOTİK DEVLETİ: SURİYE

Kasım 2021'de Mısırlılar yine Captagon'a rastladı, bu sefer de tam 11 milyon hap. Mart ayının sonlarında, Port Klang'da tam olarak 94,8 milyon Captagon hapının ortaya çıkmasıyla, sıra Malezya'ya geldi. Lübnan, Hong Kong ve Nijerya'da bulunan uyuşturucuların ardından, Dubai ve Suudi Arabistan'daki limanlarda da çok sayıda sevkiyata el konuldu.

Görünüşe göre Suriye, bir "Akdeniz narkotik devletine" dönüşmüş. ABD'nin eski Suriye özel temsilcisi Joel Rayburn, Esad liderliğindeki ekonomik olarak ezilen ve hala büyük ölçüde yok edilen geri kalmış devlet için Captagon işinin, en önemli ihracat kapısa haline geldiğini söylüyor ve ekliyor:

Esad rejiminin Captagon'un gelirlerini kaybetmesine dayanamayacağına inanıyorum. Onlar kartel.

Suriye'deki üreticiler sürekli olarak maruz kaldıkları aksiliklere kolayca dayanabiliyor gibi gözüküyor. O kadar büyük miktarlarda uyuşturucu üretiyorlar ki, yedikleri devasa baskınlar bile onları etkilemiyor. Ancak Essen'deki dava artık bunu değiştirebilir.

Essen'deki soruşturma savcıları ve Kuzey Ren-Vestfalya'daki ceza müfettişleri, Iyad C.'nin kartelin kalbinde yer aldığına inanıyor. Bir tondan fazla esrar ve bir tonu aşkın Captagon'un, Iyad C. ve adamlarıyla bağlantısı ortaya çıkarıldı. Bu uyuşturucuların sokak değerinin, yaklaşık 130 milyon euro olduğu aktarılıyor.

BİR SEVKİYATTAN DİĞERİNE...

Soruşturmayı yürüten yetkililer, daha önce Avrupa'ya kaçan lojistik uzmanlarının yardımıyla Captagon ticaretini kontrol eden Suriye'deki destekçileri içeren anlaşmaların yapısını ortaya çıkardı. Soruşturmayı yürüten yetkililerdne biri, birbiri ardına sevkiyatlar yapıldığını söyledi.

Iyad C.'nin şüpheli suç ortakları arasında, Almanya'nın Ruhr Vadisi'nde yaşayan, yaklaşık 2 metre boyunda, iri yarı bir Suriyeli olan Mohamad B. de var. Almanya'ya kaçmadan önce bile Suriye'de uyuşturucu kaçakçılığına karıştığı düşünülüyor. İddianameye göre, Esad aşiretinden insanlarla o kadar iyi geçindi ki, Şam'ın en iyi mahallelerinden birinde yaşamayı başardı. Ta ki iş ortaklarını aldatıp kaçmak zorunda kalana kadar... Sanıkların avukatları, dava ile ilgili açıklama yapmayı reddediyor.

HEPSİ ESAD'IN KORUMASI ALTINDA

Iyad C.'yi çevreleyen kartelin, müfettişlerin, dört kişiden ikisinin geçmişte Lazkiye limanında etkili görevlerde bulunduğuna dair elde ettiği kanıtlara dayanarak, Suriye rejiminin bir uzantısı olduğu ve faaliyet gösterdiğine inanılıyor. Şüpheli suç ortağı Mohamad B.'nin, bir telefon görüşmesinde, Esad klanının üyeleriyle mükemmel bağları hakkında övündüğü, hatta arkadaş olduklarını bile söylediği duyuldu.

Uzun lafın kısası, soruşturmayı yürüten müfettişler, Suriye'deki tüm uyuşturucu anlaşmalarının Esad rejiminin koruması altında olduğuna ikna olmuş durumda. Beşar Esad'ın kardeşi Mahir'in liderliğindeki Dördüncü Ordu Tümeni'nin de uyuşturucu sevkiyatlarından para kazandığına dair kanıtlar bulundu. Lazkiye'den gönderilen her konteyner için 300 bin dolar ödendiğine inanıyorlar ve muhtemelen askerlere de "yeterince dikkatli olmamaları" karşılığında 60 bin dolar daha ödeniyor.

İMPARATORLUK KURMAK

Alman Der Spiegel ve İtalyan La Repubblica gazetesi, soruşturma raporlarının, tanık ifadelerinin ve uyuşturucuların peşinde olan güvenlik yetkililerinin yardımlarıyla, kendi suç ağları üzerinde bile sınırlı kontrolü olan bir rejimin resmini çizebildi. Esad'ın kuzenleri, Hizbullah ve yerel mafya patronları, zaman zaman çatışan "mini imparatorluklar" kurdu.

Sabah 06.00da baskın Konteynerin içinden çıkanlar dünyayı ayağa kaldırdı

 

 

ALMAN İLAÇ ŞİRKETİ GELİŞTİRDİ, 25 YIL SONRA YASAKLANDI

Bazen "fakir adamın kokaini" olarak adlandırılan Captagon'un biraz dolambaçlı bir geçmişi var. 1961'de Alman ilaç şirketi Degussa tarafından dikkat eksikliği bozukluklarının tedavisi için amfetamin türevi fenetilin temelinde geliştirildi. Ancak 1986'da anksiyete, halüsinasyonlar ve depresyon gibi yan etkileri nedeniyle yasaklandı.

 

Sabah 06.00da baskın Konteynerin içinden çıkanlar dünyayı ayağa kaldırdı

 

 

Ancak o zamana kadar, Bulgaristan'daki uyuşturucu üreticileri, uyuşturucunun sarhoş edici niteliklerini çoktan keşfetmişti ve Captagon'u yasadışı olarak üretmeye devam ettiler. Fenetilinin bulunması zor olduğu için, hapların gerçek kimyasal yapısı yıllar içinde değişti, ancak isim aynı kaldı: Captagon.

1990'larda, Bulgar kimyagerler, yasal ilaç endüstrisinin yasadışı anlaşmalarla birleştiği ve sentetik ilaç işine katılım için mükemmel koşullar sunan Suriye ile yakın işbirliğine başladı.

SABAH 6'DA BASKIN

Iyad C.'nin turist vizesi ile tekrar Almanya'ya uçması, Kasım ayında bir Cuma gününe denk geliyordu. Essen'deki müfettişler onu bir yıldan fazla bir süredir bekliyordu ve onu kendileri tutuklamak istedi. Iyad C.'nin oğlu, onu Frankfurt havaalanından aldı ve Speyer'deki ailesinin yanına getirdi. Yetkililer, bir gün sonra, bir telefon görüşmesinden, kısa süre sonra ülkeyi tekrar terk etmeyi planladığını öğrendiğinde baskın yapmaya karar verdi. Pazartesi sabahı saat 6'yı biraz geçe yapılan baskında kelepçeler Iyad C.'nin bileklerinde kilitlendi. Hafta sonu sonra erdi. Tıpkı Iyad C.'nin Captagon sattığı günler gibi.

Kaynak: Milliyet
Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT