1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Erzurum’da Suriye Direnişi Selamlandı
Erzurum’da Suriye Direnişi Selamlandı

Erzurum’da Suriye Direnişi Selamlandı

Erzurum’da Müslüman gençler 5. yılına giren Suriye direnişini sabah namazı çıkışı selamladılar.

15 Mart 2015 Pazar 15:50A+A-

Mazlum Suriye halkını yıllardır kadın, çocuk, genç, ihtiyar demeden katleden diktatör Beşşar Esad ve işbirlikçileri Erzurum Lalapaşa camii meydanında bir araya gelen Müslümanlar tarafından protesto edildi. Basın açıklamasını Durmuş KANCI okudu. Yaptığı basın açıklamasında Beşar Esad’ın zulmüne ve katliamın bilançosuna dikkat çeken KANCI, başta Suriye olmak üzere Irak’ta mezhepçi – ulusalcı politikaları merkeze alarak Müslüman kanı akıtan İran’ı sert bir şekilde kınadı.  Basın açıklaması Erhan ÇİFTÇİ’nin yaptığı dua ile son buldu.

erzurum-20150315-01.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Bismillahirrahmanirrahim.

Baas rejimine ve Esad diktasına karşı 2011’in Mart ayında başlayan Suriye İntifadası 5. Yılına giriyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 2014 Mart ayında, Suriye’de ölenlerin sayısının 146 bini geçtiğini, bunların üçte birinden fazlasının siviller olduğunu açıklamıştı. 2015 yılına gelindiğinde 220 binden fazla insanın Suriye’de öldüğü acı gerçeği ile karşılaştık. Yani 1 yıl içerisinde, geçen 3 yılın toplamına yakın  insan Suriye’de hayatını kaybetti.

Suriye’de ölümler adeta basit birer istatistik verisine dönmüş haldedir. İnsanlık onurunun yerle bir edildiği bu sınır tanımaz cinayetler karşısında başta Batı olmak üzere katil Baas çetesine göz yuman suç ortaklarının çokluğu, aslında insanlık adına üretilen tüm sözde değerlerin de imha olduğunun göstergesidir.

 Lübnan Hizbullah’ından tutun da, Irak, İran, Yemen’den gelen onbinlerce Şii savaşçı, Suriye’nin her yerinde Müslüman kanı akıtırken, başta ABD ve diğer Batılı devletler olmak üzere, Türk ve Kürt sol-ulusalcı güruhu ve bil umum Baas propagandistleri İntifadayı karalamak için “cihadist” kavramını büyük bir pişkinlik ve yüzsüzlükle kullanmaya devam ediyorlar. Hiç şüphesiz Esad katiline karşı direnen Müslümanlara 3. Yol Mümkün çağrısı yapıp Kobani’deki emperyalist ittifaka sus pus olan omurgasız İslamcıların tavrı da bundan farklı değildir.

Ve şimdi de görüyoruz ki aynı şeytan ittifakı omuz omuza verip Irakta Sünni avına çıkmış haldeler. Başta Amerika ve Batı dünyası olmak üzere, İrana bağlı sözde Kudüs Ordusu, Hizbulfesat ve daha onlarca şii cellat, saflarına Kürt Ulusalcı sözde halk devrimcilerini de(!) alarak, Irak’ı terörden, yani Sünni tehditten temizlemeye girişmiş haldeler.

Suriye’de direnişi sürdüren Müslümanların Allah’tan başka yardımcılarının olmadığı gerçeğini bugün daha derinden idrak etmekteyiz. Haçlılara, mezhebperestlere ve ulusalcı dinsiz hareketlere karşı İslami Direniş Örgütlerinin gittikçe sahada yalnızlaştığına şahit olduk. Tabi ki bunda IŞİD faktörünü yabana atmamak lazım. IŞİD, geçen 1 sene zarfında Suriye İntifadasına oldukça fazla zarar verdi. Müslüman gruplarla giriştiği güç mücadelesi en çok Baas rejiminin gücünün ikamesine, Batı nezdinde Esad’ın “itibarinin” artmasına neden oldu.

Suriye de direnişi Emperyalizm bir oyunu, Müslümanları taşeron, kukla, piyon olarak görenler IŞİD karşısında tutunabilmek için ABD uçaklarına, silahlarına, hatta ekmeğine bile razı oldular. Biji Serok Obama demeye kadar şükranlarını ilerletenlerin çakma devrimciliğine diyecek yok tabii! Söz konusu etnik-dini azınlıklar olunca vatanları için direnmek ve desteklenmek onlar için bir hak olarak görülebiliyor. Ama nedense Müslüman Suriyelilerin yaşadıkları yerleri vatan sayan, direnişlerini bir hak olarak gören yok! Tam tersine direniş ekseninin ana halkası addedilen İran’ın, Suriye ve Irak’ta ABD ile birlik olup ortak düşmanları haline gelen İslami Direnişi yok etmeye çalıştığına şahit olmaktayız.

Geçen sene Baas diktası Suriye’de ki direnişi ezdiklerini, artık temizleme safhasına geldiklerini söyleyerek zafer ilan etmişlerdi. Bugün Allah’ın izni ve yardımı ile Suriye de ki İslami Direnişin  halkın kurtuluş umudu olmaya devem ettiğine, rejime birçok bölgede ağır zayiatlar verdirerek mevzi kazandığına şahit oluyoruz. İntifada başlarken meydanlarda söylenen “Lebbeyk Allah” sloganının gelinen süreçte tüm anlamlarıyla gerçekleştiğini gördük. İşte bu yüzden Rabbimizin desteklediği bu onurlu direnişin zalime ve zulme galebe çalacağına inanıyoruz.

Suriye Halkının Erzurum’daki kardeşleri olarak, Suriye halkının onurlu mücadelesinin önümüzde ki yıllarda da süreceğinin bilincinde olarak direnişin, mücahitlerin ve muhacirlerin yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Buradan fiili duamızı Alemlerin Rabbi olan Allah’a sunup mücahid kardeşlerimizin şanlı cihadını selamlıyoruz.

İnanıyoruz ki Allah inanan ve direnen kullarını zalimlerin insafına terk etmez. Allah yapılan bu zulümleri de, zalimleri de, zulme sessiz kalıp zalime güç verenleri de bilendir. Allah tüm hesaplar üzerinde hesap gören ve cezası kahredici olandır.

Suriye halkının tüm dünyaya rağmen, sadece Allaha dayanıp güvenerek sürdürdüğü destansı mücadele, tarihin şahit olduğu en nadir direnişlerdendir. Tüm zalimlerin ittifakına, saptırmasına, çarpıtmasına ve gücüne rağmen, gücünü sadece Allah’a teslimiyetten alan bu cihad bizim gönüllerimizde zaten zafere ulaşmıştır. Suriye’nin kahraman evlatları zaten galibi oldukları bu zaferin ilanını da Allah’ın izni ve yardımıyla tüm dünyaya haykıracaklardır. Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.

Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. (İbrahim-42)

HABERE YORUM KAT