1. YAZARLAR

  2. Salih Tuna

  3. Erdoğan 'Müslümanlardan' da özür dilesin!
Salih Tuna

Salih Tuna

Yazarın Tüm Yazıları >

Erdoğan 'Müslümanlardan' da özür dilesin!

24 Kasım 2011 Perşembe 09:17A+A-

Muhterem insan Kemal Kılıçdaroğlu "Biz CHP olarak Dersim'le yüzleşiriz.(...) Ülkenin Başbakanı olarak Erdoğan Dersim'le ilgili özür dilemeye hazır mı?" demiş.

Ahmet Kekeç de "Başbakan Alevilerden özür dilesin" başlıklı dünkü yazısında sağlam ayar vermiş.

Evvela şöyle bir gel gel yapmış tabii: "Hadi yine empati yapalım ve kendisinin de buyurduğu gibi, Dersim'de olup bitenlerin hesabını, devleti yöneten kişi olarak Başbakan Erdoğan'dan soralım..."

Sonra da bi güzel girişmiş: "İyi de, sen, 'özür' gerektirecek kadar mühimsediğin bu meselenin parti içinde konuşulmasını bile istemiyorsun..."

Yalan mı?

İstemek şöyle dursun, isteyenleri de parti disiplin kuruluna sevk etmiyor mu?

"Bana vurabilirsiniz ama partime asla!" yollu ifadelerle göğsünü CHP'ye öyle siper etmiş ki, olursa o kadar olur!

Yahu bu millet 1950'den beri CHP'ye vuruyor vurduğu kadar, senin her tarafın siper olsa ne yazar.

Ahmet Kekeç "Başbakan 'devlet adına' Alevilerden özür dilese, eski defterleri açacak mısın?" diye sormayı da ihmal etmemiş.

İstiklal Mahkemeleri'ni, Varlık Vergisi'ni, Nazım Hikmet'in zindanlarda çürütülmesini, Ali Şükrü Bey cinayetini falan da hatırlatmış tabii.

"CHP'nin tarihi onurumuzdur" diyen Kılıçdaroğlu elbette "eski defterler"in kapağına bile bakamaz.

Dolayısıyla iş dönüyor dolaşıyor yine Sayın Başbakanımıza düşüyor.

Hazır iş başa düşmüşken "Müslümanlardan" da özür dilese diyorum. (Mahsus "Müslümanlar" diyorum ki meselenin vahameti çıksın ortaya. Yoksa entegrist söylemlere itibar ettiğimizden değil. Müslüman'ım diyene, yok sen Müslüman değilsin diyecek halimiz yok yani.)

"Şapka ve Kıyafet İnkılâbı" yüzünden asılanlara varıncaya kadar "Müslümanlara" yapılan bütün zulümlerden dolayı da T.C. Başbakanı olarak özür dilesin.

Madem Kılıçdaroğlu CHP dönemindeki Dersim katliamından dolayı Erdoğan'dan özür bekliyor, bu böyle.

"Kayıtlarda zulüm" var ama her zulmü de arşivlerden aktarmıyoruz bayım. Daha bu sabah, bir din âlimi olan dedeme çektirilen cefaları gözleri dolu dolu anlattı babam.

Yeri gelmişken "28 Şubat Süreci"nden ötürü de özür dilesin.

"Gerekirse silah bile kullanırız" diyerek "Müslümanları" tehdit sıralamasında birinci sıraya yerleştirmişlerdi. Dönemin CHP Genel Başkanı da "TSK sivil toplum örgütü gibi çalıştı..." diyerek her türlü moral desteği vermişti hani.

Kılıçdaroğlu "CHP tarihi onurumuzdur" dediğine göre 28 Şubat'tan dolayı özür dilemek de haliyle Sayın Başbakanımıza düşüyor.

Yalnız küçük bir sorun var:

Okuduğu bir şiir yüzünden hapse atılan belediye başkanından nasıl özür dileyecek, doğrusu bilemiyorum.

Hazır laf 28 Şubat'a gelmişken, Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma başlattığını söylemeden geçmeyelim.

Ne zaman Ergenekon davasının ehemmiyetine vurgu yapsak malum eşhas şappadak takoz koymaya çalışırdı:

"Madem öyle 28 Şubat'ın paşaları neden yargılanmıyor?.."

Ve, ne zaman darbenin, darbecinin fenalıklarına dair 28 Şubat döneminden misal getirsek aynı soruyu terennüm etmekte hiç vakit kaybetmezlerdi.

Ona da sıra gelecek dediğimizde de burun kıvırırlardı.

Aha da sıra geldi; ne olacak şimdi?!

Genç Siviller'den İnsan Hakları Derneği'ne, Mazlum-Der'den Hukukçular Derneği'ne kadar suç duyurusunda bulunan kim varsa Allah hepsinden razı olsun.

Sayelerinde İsmail Hakkı Karadayı'nın, Çevik Bir'in falan cemallerini göreceğiz yine.

Bayağı özlemiştik be!

YENİ ŞAFAK

 

YAZIYA YORUM KAT