1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Erdoğan: Bir İslam düşmanlığı ve yabancı düşmanlığı furyası ile karşı karşıyayız
Erdoğan: Bir İslam düşmanlığı ve yabancı düşmanlığı furyası ile karşı karşıyayız

Erdoğan: Bir İslam düşmanlığı ve yabancı düşmanlığı furyası ile karşı karşıyayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam düşmanlığı ve yabancı düşmanlığına varan bir furya ile karşı karşıyayız. Burada Türkiye'ye yönelik sinsi bir operasyon, bir sabotaj girişimi vardır. Bu oyunu da mutlaka boşa çıkaracağız" dedi.

02 Ocak 2024 Salı 22:29A+A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

Bugün 2023 yılının dış ticaret verilerini değerlendirmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Öncelikle sizlerin şahsında tüm iş dünyamızın milletimizin her bir ferdinin yeni miladi yılını tebrik ediyorum. Yeni yıla gerek Gazze başta olmak üzere bölgemizdeki savaşlar gerekse depremlerle, terörle mücadelede kaybettiğimiz şehitlerimizin acısı nedeniyle buruk girdik. Bununla birlikte 2024'ün ülkemize, milletimize ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

Yeni yılın bu ilk iş gününde Türk ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştıran ticaretimizin artması için canla başla çalışan ihracatçılarımızla iş dünyamızın akıncıları ile birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. İnşallah birazdan dış ticaret alanında ülkemizin 2023 karnesini tüm yönleriyle ayrıntılı şekilde ele alacağız. Buna geçmeden önce bir hususu belirtmek istiyorum. Türkiye olarak gerçekten stratejik olduğu kadar meşakkatli bir coğrafyada yaşıyoruz. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de küresel güç mücadelesinin odağında ülkemizin merkezinde yer aldığı bir bölge vardır. Petrol ve doğal gaz başta olmak üzere dünya ekonomisini ayakta tutan yer altı kaynaklarının kahir ekseriyeti bu coğrafyada yer alıyor.

"Sıcak çatışmaların hemen hepsi ülkemizin yakın çevresinde yaşanmaktadır"

Doğal zenginliklerin yanı sıra bölgemiz dünya ticaret yollarının da geneli itibarıyla kalbinde bulunuyor. Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan İstanbul ve Çanakkale boğazları, Akdeniz'i Hint Okyanusu'na bağlayan Süveyş Kanalı, Basra Körfezi'ni Hint Okyanusu'na bağlayan Hürmüz Boğazı, Akdeniz'in Atlas Okyanusu'na açılan kapısı olan Cebelitarık Boğazı, dünya ticareti için hayati öneme sahip bağlantı noktalarından sadece bir kaçıdır. Küresel ticaret arttıkça bu boğazların ehemmiyeti de özellikle artmakta ve Türkiye'nin durumunu da öne çıkarmaktadır. Dikkat ederseniz son dönemde patlak veren krizlerin, gerilimlerin ve sıcak çatışmaların hemen hepsi ülkemizin yakın çevresinde yaşanmaktadır. 

"Ülkemize uzanan hiçbir dostluk elini geri çevirmedik"

Bu muhataralı tablo karşısında amacımız ülkemizin ekonomik, diplomatik ve ticari kazanımlarını korumak ve daha da geliştirmektir. Şimdiye kadar hamdolsun bunda muvaffak da olduk. Ülkemizi kuzeyimizdeki ve güneyimizdeki kanlı çatışmaların tarafı haline getirmek isteyen savaş baronlarına müsaade etmedik. Üçüncü tarafların aksi yöndeki müdahalelerine rağmen komşularımızla ilişkilerimizi kazan-kazan anlayışı temelinde güçlendirmeye gayret ettik. Kimi bölge ülkeleri ile aramızda ortaya çıkan görüş ayrılıklarını gidererek iş birliğimizi yeniden olması gereken seviyelere taşıdık. Türk dünyası ile münasebetlerimizi tarihi zirvelere ulaştırırken Avrupa ve ABD ile de karşılıklı saygıya dayalı iş birlikleri geliştirmeye çalıştık. Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile ilişkilerimiz zaten olumlu bir mücadele ve mecrada yeni boyutlar kazanarak ilerledi. Ülkemize uzanan hiçbir dostluk elini geri çevirmedik. Bize bir adım gelene biz gerektiğinde koşarak gittik. Türkiye merkezli ama küresel perspektifli bir anlayışla dış siyasetimizi şekillendirdik. Bundan geriye gidiş kesinlikle olmayacak. Türkiye dostlarının sayısını artırmaya devam edecek.

"Nefret söylemleri ile insanlar, toplumlar, inançlar ülkeler hedef alınıyor" 

Çeşitli provokasyonlarla ve art niyetli söylemlerle ülkemizi bölgesinden, bölgedeki ortaklarından çok güçlü tarihi, dini, beşeri, ekonomik ve ticari bağlarının olduğu kardeş ülkelerden koparma girişimlerinin farkındayız. Yaz aylarında ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri olan turizmi baltalamaya yönelik dış bağlantılı bir kampanya yürütülmüştü. Şimdi benzer bir dalganın muhalefet partilerinin de desteği ile bu sefer spor üzerinden oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Asla tasvip etmeyeceğimiz nefret söylemleri ile insanlar, toplumlar, inançlar ülkeler hedef alınıyor. Sırf kökeninden dolayı insanlar horlanıyor, aşağılanıyor, hakarete maruz bırakılıyor. İslam düşmanlığına ve yabancı karşıtlığına varan bir furya ile karşı karşıyayız. Muhalefet aktörleri de gündeme gelmek uğruna maalesef bu mülevves, bu pespaye, bu son derece tehlikeli nefret siyasetine gönüllü figüranlık yapmaktadır. Bu nefret dalgasının Türkiye'Ye yatırım yapan deprem felaketi dahil zor zamanlarımızda yanımızda olan ülkemizin en önemli ticari ortakları arasında yer alan kardeş ülkeleri hedef alması asla tesadüfi değildir. Burada Türkiye'ye ve Türkiye'nin çıkarlarına yönelik sinsi bir operasyon çok açık bir sabotaj girişimi vardır. Nasıl daha önceki kirli senaryoları yırtıp attıysak Allah'ın izniyle bu oyunu da mutlaka boşa çıkaracağız.

HABERE YORUM KAT