HAKSÖZ HABER

Geçtiğimiz haftalarda İzmir, Mersin ve Mudanya belediyelerindeki atölyelerden aldığı iddia edilen para miktarı yüzünden gündem olan Enver Aysever, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e dava açtı.

Enver Aysever’e ihale yoluyla belediye tarafından 9 ay içerisindeki 18 günlük eğitim bedeli karşılığında 238 bin 500 lira ödeneceği öne sürülmüştü. Aysever iddiayı reddederken Soyer’i bu konuda açıklama yapmaya davet etmişti. Tunç Soyer ise kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmadı sadece iddiaların çok abartılı olduğunu dile getirdi.

Aysever ilerleyen günlerde 9 ay için 90 bin TL ücret alacağını söyledi. Bunun üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi açıklamada bulunarak ilk ihalenin pandemi koşullarından dolayı iptal edildiğini ve ihale bedeli olan 238 bin TL’nin 90 bin TL’ye indirildiğini kamuoyuna iletti.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu açıklamasının ardından Tunç Soyer, kamuoyunda oluşan rahatsızlık sebebiyle Enver Aysever’in programlarının gerçekleştirilmeyeceğini ve iptal edildiğini duyurdu.

Bu yaşananların ardından Enver Aysever "Sayın Soyer ısrarlı çağrılarımı yanıtsız bıraktığı için bu yola başvurmak zorunda kaldım. Sessiz kalarak bu izlenimi yaratan Soyer yazık ki olumsuz algının sorumlusudur" açıklamasını yaparak Tunç Soyer’e dava açtığını ifade etti.

Enver Aysever’in yazarlık yaptığı Cumhuriyet gazetesi ise Aysever ile yollarını ayırdıklarını ilan ederek tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı. Aysever uzun zamandır Cumhuriyet’te yazarlık yapıyordu. Cumhuriyet gazetesi niçin bu kararın alındığı ile ilgili bir açıklama yapmadı.

Şu fotoğrafın gözler önüne serdiği gerçek Türkiye’nin en büyük probleminin ‘ahlak’ olduğunu gösteriyor. Günlerdir iktidar partisine mensup bazı müptezellerin uyuşturucu bağımlılığı konuşulurken muhalefette yer alanların durumu da ihale, para sarkacında ilerliyor. Cari hükümetin Türkiye’yi bu tarz gündemlerden uzaklaştırdığı günler artık geride kaldı. Hükümet de ne yazık ki muarızlarına benzeyerek gelecek adına karamsar tabloyu derinleştiriyor.

Türkiye’nin bu içler acısı hali doğru tespit edilemediği vakit siyaset veya ekonomiyle doğrudan ilişkili gibi anlaşılabilir. Ancak en temel problem ‘ahlak’ meselesidir!