1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Dünya çapında bir dayanışma adımı: Küresel Gazze yürüyüşü
Dünya çapında bir dayanışma adımı: Küresel Gazze yürüyüşü

Dünya çapında bir dayanışma adımı: Küresel Gazze yürüyüşü

“Küresel Gazze Yürüyüşü... Bu hareket, Gazze'deki insani krize dikkat çekmek ve uluslararası dayanışmayı artırmak için kritik bir adım. Peki detaylar ne?”

13 Haziran 2025 Cuma 16:00A+A-

Küresel Gazze Yürüyüşü: Dünya Çapında Bir Dayanışma Adımı

Ayşe Şeyma Zorlu / Fokus+


İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü kuşatma ve saldırılar, bölgedeki insani durumu her geçen gün daha da kötüleştiriyor. Bu süreçte, dünya çapında başlatılan "Küresel Gazze Yürüyüşü" (Global March to Gaza), Gazze’deki insani krize dikkat çekmeyi ve uluslararası kamuoyunun desteğini alarak bu krize son verilmesi için baskı yapmayı amaçlıyor. Yürüyüş, dünya liderlerine Gazze'deki saldırılara son vermeleri ve bölgedeki halkın temel insan haklarına saygı gösterilmesi için güçlü bir çağrıda bulunuyor.

Yöneltilen talepler

Başlangıçta, Tunus’tan yola çıkan ve "Sumud Konvoyu" olarak bilinen yaklaşık 1.000 kişilik bir grup, Libya’ya ulaştıktan sonra Mısır’ın başkenti Kahire’ye geçmeyi ve 12 Haziran’da Rafah sınır kapısında diğer aktivistlerle birleşmeyi planlıyor. Aktivistler, 13 Haziran Cuma günü Gazze sınırındaki Ariş kentine gitmeyi ve buradan da 3 gün sürecek 50 kilometrelik bir yürüyüşle Refah Sınır Kapısı'na ulaşmayı hedefliyor. Bu yürüyüşe, 50'yi aşkın ülkeden katılımcıların 15 Haziran’da Gazze’ye yürüyerek ulaşmaları bekleniyor. Konvoy, Gazze halkının yalnız olmadığını gösteren güçlü bir sembol eylem gerçekleştirmek amacıyla bu yolda ilerliyor.

Yürüyüşün organizatörleri, bu hareketin sadece fiziksel bir sınır kapısına ulaşma çabası olmadığını, aynı zamanda dünya kamuoyuna Gazze halkının haklı mücadelesine olan uluslararası desteği göstermeyi amaçladığını vurguluyor. Talepler arasında Gazze’deki açlık krizine son verilmesi, insani yardımların bölgeye güvenli bir şekilde ulaşması, Gazze’ye kalıcı bir insani koridor açılması ve İsrail’in uyguladığı kuşatmanın sona erdirilmesi bulunuyor. Katılımcılar, Gazze halkına yönelik sürdürülen soykırım niteliğindeki saldırılara son verilmesini talep ediyorlar.

Katılımcılar ve destekçiler

Türkiye’den de doktorların, sivil aktivistlerin katıldığı Global March To Gaza (Gazze’ye Küresel Yürüyüş) Tunus’tan harekete geçen kara konvoyu ve Akdeniz sularında ilerleyen Madleen ile koordineli olarak Mısır üzerinden Gazze’ye ulaşmayı hedefliyor.

2.000 ila 3.000 aktivistin katılması beklenen bu yürüyüş, dünya çapında büyük bir dayanışma hareketini ortaya koyuyor. Yürüyüşe katılanlar, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulmasını, insani yardım malzemelerinin bölgeye ulaşmasını, Gazze'deki insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesini ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) savaş suçlarının ifşa edilmesini talep ediyor.

Küresel Gazze Yürüyüşü Türkiye Koordinatörü Dr. Hüseyin Durmaz’ın Fokus+’a özel açıklaması:

“Avrupa'daki aktivist arkadaşlar, bizlerin de içinde olduğu bir süreç başladı. Özellikle Madleen gemisine yönelik yapılan kısıtlamanın neticesinde çarpan etkisiyle yürüyüşün önemi daha büyük hâle geldi. Ve insanlar artık akın akın Gazze'de yaşanan durumun son bulması için ve bu ablukanın kırılması için harekete geçtiler. Bu yürüyüşün temel hedefi, İsrail'in uyguladığı soykırımın kırılması, durdurulması, ablukanın kırılması ve İsrail'e koşulsuz destek veren hükûmetlerin İsrail'e olan desteğini çekmesi için dünya gündemini yeniden Gazze'ye çekmek. O sebeple şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Bunu başarmak zorundayız. Bu yürüyüşü gerçekleştirmek zorundayız. Evet, belki hedefimize ulaşamayacağız. Belki deport diyeceğiz, belki tutuklanacağız ya da Ariş'te önümüz kesilecek, Refah’tan geri çevrileceğiz. Ama şunu söylemeliyiz ki bu bir süreç. Dalga dalga artık insanlar bu sürece karşı harekete geçtiler. O yüzden bulunduğumuz her yerde ve her konumda bunu desteklemek zorundayız.”

Ancak, bu büyük eylem önünde önemli engeller de bulunuyor. Konvoy, Libya’nın doğusundaki yetkililerden henüz geçiş izni alabilmiş değil. Libya’daki iki rakip yönetimin varlığı, konvoyun doğuya geçişini engelliyor. Ayrıca, Mısır’ın El Ariş ile Rafah arasını askeri bölge olarak ilan etmesi nedeniyle bu güzergahın kullanımı da belirsizliğini koruyor. Bu engeller, yürüyüşün başarısı için büyük bir tehdit oluşturuyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Mısır’ı bu protestoları engellemeye çağırarak, bu tür hareketlerin bölgedeki güvenliği tehdit edebileceğini belirtti. Yürüyüşün önündeki bu tür zorluklar, yürüyüşün uluslararası etkisini ve mesajını daha da güçlü hale getirebilir.

Gazze'deki durum  

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 7 Ekim 2023’ten bu yana devam ediyor. Birleşmiş Milletler'e göre, bölgedeki tüm nüfus açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Son günlerde, yardıma ulaşmaya çalışan 120’den fazla Filistinli, İsrail ateşiyle hayatını kaybetti. Bu durum, Gazze'deki insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. Küresel Gazze Yürüyüşü, bu insani felakete dikkat çekmeyi ve dünya liderlerine sorumluluklarını hatırlatmayı amaçlıyor.

Global March to Gaza, Gazze halkının yalnız olmadığını ve dünya çapında barışseverlerin bu soykırıma karşı sesini yükselttiğini gösteriyor. Bu yürüyüş, Gazze’deki insani felakete dikkat çekmek, Filistin halkının yalnız olmadığını göstermek ve uluslararası dayanışma çağrısı yapmak için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

İsrail'in tepkisi

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Mısır’ın bu tür protestolara izin vermemesi durumunda, İsrail’in askeri müdahalede bulunabileceğini belirtti. Bu açıklamalar, yürüyüşün önündeki potansiyel engellerin büyüklüğünü ve uluslararası diplomatik gerilimleri ortaya koyuyor. Yine de yürüyüşün katılımcıları, “Eğer deniz, hava ve kara engel olursa, biz yine de yürüyeceğiz” diyerek uluslararası dayanışmanın gücünü vurguluyorlar.

Küresel Gazze Yürüyüşü, Gazze'deki insani krize karşı küresel bir farkındalık oluşturmayı, uluslararası kamuoyunun desteğini almak ve İsrail’in uyguladığı kuşatmaya karşı durmak için güçlü bir adım olarak görülüyor.

Madleen Gemisi ve Gazze'ye yardım gönderme çabası

1 Haziran 2025’te, Madleen isimli bir gemi, Gazze’ye insani yardım taşımak amacıyla Sicilya’nın Catania limanından hareket etti. Gemi, özellikle bebek maması, pirinç, un, tıbbi malzemeler ve çocuklar için protezler gibi temel ihtiyaçlardan oluşan bir yük taşıyor ve bu yardımların Gazze’deki ablukanın delindiği bir şekilde ulaşmasını amaçlıyordu. Madleen'in yolculuğu, yalnızca insani yardım göndermenin ötesinde, Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekmeyi hedefliyordu.

Ancak, gemi 9 Haziran sabahı uluslararası sularda İsrail tarafından durduruldu ve Ashdod limanına çekildi. İsrail'in müdahalesi, dünyanın dikkatini çekti çünkü bu tür eylemler, uluslararası sularda gerçekleşen insani yardım girişimlerinin engellenmesi anlamına geliyor. Gemide yer alan 12 kişilik mürettebat arasında çevre aktivisti Greta Thunberg, Al Jazeera muhabiri Omar Faiad, Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan gibi tanınmış isimler bulunuyordu. Türk vatandaşı olan Şuayb Ordu da gemideydi.

Amnesty International, bu müdahalenin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve Gazze’ye yapılan insani yardımların engellenmesinin kabul edilemez olduğunu açıkladı. Birleşmiş Milletler’in işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese, dünya genelindeki ülkelere Gazze’ye insani yardım göndermeleri çağrısında bulundu.

Thunberg ve diğer aktivistler, bu eylemlerinin yalnızca yardım göndermekle kalmayıp, aynı zamanda Gazze’deki insani duruma uluslararası dikkat çekmeyi amaçladığını belirttiler. Bu olay, Gazze’ye yönelik uluslararası yardım göndermenin engellenmesi ve İsrail’in uyguladığı ablukanın uluslararası hukuk açısından sorgulanması gerektiğini bir kez daha gündeme getirdi.

 

 

HABERE YORUM KAT