1. YAZARLAR

  2. Yasin Aktay

  3. Doğru soru: 'silahlar daha önce neden susmadı?'
Yasin Aktay

Yasin Aktay

Yazarın Tüm Yazıları >

Doğru soru: 'silahlar daha önce neden susmadı?'

27 Nisan 2013 Cumartesi 17:17A+A-

Murat Karayılan'ın, Kandil'de düzenlediği basın toplantısıyla süreç PKK cephesinde de tam bir resmiyet kazanmış oldu. Bu aşamaya gelinmesi aslında gerçekten PKK'nın silahlı mücadelesine büyük yatırımlar yapmış bir çok ulusal veya uluslararası aktörün denklem dşında kaması veya denklem içinde yeni bir mevzi revizyonuna gitmesi ile mümkün oldu. Ama her halükarda bu yeni mevzi dağıtımı Türkiye'de faal bir siyasi aklın ve iradenin başarılı bir biçimde işliyor olduğunu gösteriyor.

Gelinen bu aşamada bile 'ihtiyat'ı eden brakmayanların akla düşürmekten bıkmadıkları soru, 'PKK'nın silahları bırakma karşılığında ne aldığı' oluyor. Aslında bu soruyu soran herkesin kötü niyetli olduğunu ve süreci baltalamaya çalıştığın söylemek haksızlık olur. Bunca zamandır bir şeyler talep etmenin, hatta mesajını iletmenin tek yolu olarak silahı kullanmış bir örgütün radikal görünen böyle bir değişime neden gittiği sorusu akla her zaman ve haklı olarak gelebilir. Sorun, böyle bir akıl yürütmede işi abartmanın giderek PKK'nın şimdiye kadar yaptığı işin, yani mesajlarını silahla, terörle, ölümle ulaştırmasının normalmiş gibi algılanmasına hizmet etmesidir.

Daha açıkçası, aslında PKK'nın silahları bırakmasının daha ikna edici nedenleri arandıkça, demokratik bir siyaset zemininde bile silahlı terör faaliyetlerinin normal bir seçenek gibi zihinlere kazınmaya başlaması sözkonusu oluyor. Örgütün silahı bırakması için daha ikna edici neden arandıkça elinde silah tutuyor olmasının haklılığı veya meşruiyeti zihinlere kazınıyor. Oysa örgütün veya İmralı'nın bugün neden silahları bırakmaya karar vermiş olduğu değil şimdiye kadar neden bırakmamış olduğu sorusu daha makul, daha insaflı ve daha geçerli bir sorudur.

Öyle ya, Şiddetin genel olarak hak arayışında bir seçenek olarak benimsenip benimsenmemesi veya haklı görülüp görülmemesi tartışması bir yana, bugün siyaset zemininin bu kadar çok genişlemiş olduğu bir ortamda silahlı mücadeleyi sürdürmek için esasen hiç bir mazeret kalmamış durumdadır. Silah bırakmaya neden arayanlar farknda olarak veya olmayarak biraz da silaha mazeret üretmiş oluyorlar. Oysa bu geniş siyasal alanın varlığı karşısında PKK'nın bile bırakınız dünya-aleme, kendi hedef kitlesi olan Kürtlere bile anlatacağı bir şeyi kalmamış durumda.

Doğrudur, şiddet bir propaganda aracı olarak çok etkilidir, uzun süreli olduğunda bir hayli ikna edicidir, bir güç gösterisidir ve zayıf kitlelerin geçici taraftarlığını celb eder. Ama korkuyla, dehşetle ulaşılan bu iknanın siyasal bir karşılığı olmuyor, bugünün dünyasında bir sürdürülebilirliği de. Diğer yandan bir şiddetin karşısına her zaman daha güçlü bir şiddet çıkabilir ve bu durum kitlelerde hiç kimseye hiç bir fayda temin etmeyen kaotik bir durum yaratır. Üstelik üretilen şiddet ölçüsünde dünya alem karşısındaki haklılık da sürekli olarak aşınır. Oysa örgüt ortaya çıkan konjonktür karşısında kendisi için de artık makul ve sürdürülebilir olmayan bu durumdan makul bir bağlamda çekilme fırsatı yakalamış, bunda anlaşılmayacak bir şey yok.

Esasen, bugünün dünyasında, özellikle değişmekte olan bölge coğrafyasında Türkiye'ye karşı işletilecek bir terörün uluslararası müşterisi de zannedildiğinin aksine azalmış bulunuyor. Halen Türkiye'ye karşı bu kartı kullanmak isteyenler vardır elbet ama onların karşısında Türkiye'nin iç barışına ve istikrarına yatırım yapanların ittifakının daha geniş ve kapsayıcı olduğunu söyleyebiliriz. Yani terörü destekleyen dış güçlerden daha fazla bugün Türkiye'nin istikrarını destekleyen dış güçler faktörü daha belirleyici. Bu belki uluslararası ilişkilerle ilgili mevcut ezberlerimizi revize etmeden kolay anlaşılamayacak bir durum, ama öyle

Tabi yine de yanlış anlaşılmasın, bu, büyük ölçüde Türkiye'nin kendi ekonomik gelişimini sağlayarak, coğrafyasını daha önemli hale getirerek bizzat kendisinin önayak olduğu bir durum. Türkiye, şu anda kendi istikrarına kast edeceklerin bizzat kendilerinin daha büyük zararlara uğrayacakları bir ülke.

Böyle bir bağlamda PKK'nın silahları kayıtsız şartsız bırakması için binbir neden sayılabilir. Bütün bu nedenler şimdiye kadar silahları bırakmamış olmasınıdaha fazla hayretle karşılamamamıza yol açacak türden, üstelik.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT