
Değişen Ortadoğu’da Türk baasçılığı
" Ne Şam’ın şekeri, ne Arabın yüzü diyerek yönünü Batı’ya çeviren ulusalcı bir anlayışla ne Batı’daki, ne de coğrafyamızdaki gelişmeleri bırakın etkin bir aktör olarak yönetebilmek, sağlıklı bir değerlendirmesini yapmak dahi mümkün değildir."
M. Hasip Yokuş / HAKSÖZ HABER
Herakleitos, "Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz" derken, muhtemelen değişimin kaçınılmaz ve sürekli olduğunu vurgulamak istemişti. Ancak ne Herakleitos’un yaşadığı Antik Yunan'da ne de tarihsel süreçlerde, hayat hiçbir dönemde şu anki kadar hızlı bir değişim geçirmemiştir. Bu değişimi yalnızca bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemelerin ortaya çıkardığı sosyolojik sonuçlar anlamında söylemiyorum.
Günümüzde, küresel düzeyde ve özellikle Ortadoğu coğrafyasında, son derece hızlı ve köklü değişimlere tanıklık ediyoruz. Öylesine büyük bir ivmeye sahip ki, baş döndürücü şekilde yaşanan bu değişimin dinamiklerini anlama çabası; bizi bu değişimin yönünü, rotasını ve nihai hedeflerini doğru bir şekilde analiz etme imkânından alıkoyarak bu dönüşümün temel nedenlerini, potansiyel sonuçlarını ve gelecekteki olasılıklarını sağlıklı bir şekilde değerlendirmemize engel oluyor. Hâlbuki söz konusu gelişmelerin sağlıklı bir analizinin yapılması, yalnızca günümüzün değil, yakın ve uzak geleceğimizin şekillenmesinde kritik bir öneme sahiptir.