HAKSÖZ HABER

Büyük iddialarla siyaset sahnesine dalış yapan, ırkçı-Kemalist provokasyonlarla toplumda kin ve nefret duyguları pazarlayan Meral Akşener, 31 Mart seçimlerindeki ağır hezimete rağmen İYİ Parti genel başkanlığı koltuğunu bırakmamak için türlü türlü formüller üzerinde çalışıyor.

Hileli anket sonuçlarını sosyal medya ağlarında dolaşıma sokarak Akşener ve İYİ Parti'nin % 20 bandına doğru yükseliş trendinde olduğu yönündeki propagandaların sandıkta çöküşü üzerine kimse hesap vermek ve bedel ödemek istemiyor maalesef.  "Kazanamazsam istifa ederim, kaybedersem siyaseti bırakırım" türü meydan okuyuşları bugün ne hatırlayan ne de hatırlatan var…  Çünkü ne yazık ki "bu ülkede her şey olunur ama rezil olunmaz" gibi bir teamül işlemektedir halen.

Siyasi mücadelesini “Tek Adam” ve “Tek Parti” ideolojisi Kemalist mantığı hortlatmak, okullar başta olmak üzere kamusal alanı Nutuk ve Medeni Bilgiler gibi militan ırkçı-laik tezler üzerine kurmaya adayan Akşener ve kadrolarının 31 Mart'ta sandıktan gelen şamara rağmen uyanmadığını, uyanamadığı hatta uyanmamakta inat ettiğini kör olmayan herkes görüyor.  Lakin siyaseti ırkçı-faşist provokasyonlar ve parti içi entrikalar üzerine kuranların mevcut tabloyu adeta boş gözlerle seyrettiği de bir hakikat.

Önceki dönemlerde seçim mağlubiyetleri ve aşılamayan parti içi iktidar mücadeleleri için CHP'nin sıkça başvurduğu "Altan abi formülü, Hikmet abi formülü" gibi taktik hamleler şimdilerde İYİ Parti cephesi için "Cihan abi formülü "olarak ete kemiğe dönüştürülmek isteniyor. İYİ Parti’nin 27 Nisan’da yapılacak seçimli olağan kongresi için geri sayım başlarken İYİ Parti Milletvekili Cihan Paçacı’nın geçiş sürecinde Akşener adına partiyi yöneteceği iddia edildi. Hemen her gün yeni bir provokasyonla kamuoyunun önüne çıkan Meral Akşener'in bu süreçte sanki "konuşma orucu" tuttuğu, fazlasıyla genel geçer sözler sarf ederek özeleştiri vermekten, provokasyon siyasetinden ötürü özür dilemekten ısrarla kaçındığı açıkça görülüyor.

Sonuç olarak İYİ Parti'deki iktidar mücadelesi nasıl sonuçlanır, emanetçi başkan mı seçilir yoksa Akşener dönemine son verecek yeni bir genel başkan mı seçilir, şimdilik bilemiyoruz. Fakat görünen o ki İYİ Parti Kemalist ideoloji ve kadrolarla mevcut meş'um misyonunu sürdürmeye devam ederek ülke ve toplumun geleceğini karartma ihalesinde giderek küçülen bir paya sahip olacak. İyiden iyiye kısırlaşmaya doğru akan bu küçülme ülke ve toplumun hayrına vesile olacaktır inşallah…