Başbakan Erdoğan'ın, çılgın projeyi açıklayacağı toplantıya odaklanmıştık ki, MHP'li iki Genel Başkan yardımcısının kaseti düştü internet sitelerine. MHP bu kez Başbakandan erken davranıp kendi çılgın projesini açıkladı diye espri yapanlar oldu. Ancak işin espriye gelir tarafı yoktu. Daha 1 hafta önce, "MHP'yi Nuh Tufanı bile yıkamaz" diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım söz konusu olunca iş daha dikkat çekiciydi. Çünkü Recai Bey, MHP'nin,"Aile ve Kadından Sorumlu" genel başkan yardımcısı. Eğer kaset sohbetinde belirttiği gibi bir de CHP ile koalisyon kursalar herhalde Kadın ve Aileden sorumlu Bakan olurdu ki, yakışırdı doğrusu! Ancak yeni devrin tufanı kaset olsa gerek, yeniden seçilmek üzere gün sayan MHP'nin iki yöneticisi istifa etmek zorunda kaldılar. Kaset Baykal'ı götürdü Kılıçdaroğlu'nu getirdi. Bu kaset ise sadece kendilerini götürdü. En fazla iki kişinin milletvekili olma yolunu açtı diye düşünülebilir. Ama gerçekçi olmaz. _O kaseti servise koyanlar Baykal'ın ahlaki zafiyetleriyle ilgili değildi. O bir projeydi, başarılı oldu. Bu kaseti servis edenlerin de MHP'li vekillerin cinsel fantezilerinin peşinde olduğu düşünülmemeli. Bu da bir proje. Bu seçimlerin en kritik partisi MHP. Milletvekili dağılımını AK Parti ya da CHP'nin ne kadar oy alacağından ziyade MHP'nin barajı aşıp aşmaması belirleyecek. MHP'nin böylesine kilit konumunda olduğu bir seçime gidilirken, partinin iki yöneticisinin görüntülerinin yer aldığı rezil kasetin ortaya çıkması tesadüfle izah edilemez. Bu tür büyük siyasi operasyonlarda tesadüfe yer yoktur. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin verdiği ilk tepkilerden partisinin bir komployla karşı karşıya olduğunu düşündüğünü anlıyoruz. Bahçeli doğru anlamış olabilir ama sağlıklı yorumlayacağından kuşkularım var. Hem yerel seçimlerde hem de Anayasa referandumunda görülen bir şey var. MHP ile CHP arasında müthiş bir geçişkenlik var. AK Parti 12 Eylül referandumunda MHP'den alabileceğini aldı. Ancak MHP'den CHP'ye akış devam ediyor. Seçim sürecine girilmesiyle birlikte siyaset önce YSK eliyle tanzim edilmeye çalışıldı. Güneydoğu'da kısmen de başarılı oldu. Şimdi ikinci adım atıldı. Birinci kasetle Kılıçdaroğlu'nun yolunu açanlar, ikinci kasetle birlikte CHP'yi yüzde 30'un üzerine doğru itmeye başladı. Siyaset her zaman en zayıf halka üzerinden tanzim edilmeye çalışılıyor. Ergenekon sanığı Haberal'ın CHP'den aday olmasıyla birlikte Ecevit'in iş göremez raporuyla Başbakanlıktan uzaklaştırılması operasyonunu tartışıyoruz. 2002 yılının 11 Temmuz günü... Bülent Ecevit'in, kontrolden geçmek üzere Başkent hastanesine gideceği gün. Ecevit'e iş göremez raporu verilecek" istihbaratı üzerine Hastaneye gidilmemesi kararının alındığı gün._Sizi 11 Temmuz gününe götürmek ve yaşananlarla ilgili bir kesit sunmak istiyorum. 11 Temmuz 2002: 08:34 Devlet Bakanı Kemal Derviş DSP'li muhalifler olarak adlandırılan 9 DSP'li 'muhalif milletvekili' ile hazine müsteşarlığında bir araya geldi. 10:05 DSP Samsun Milletvekili Tarık Cengiz partisinden istifa etti. 10:36 Hüsamettin Özkan muhalif milletvekilleriyle toplanmak üzere Meclis'e gitti. 12:50 Devlet Bakanı Kemal Derviş, Ecevit'le görüşmek için Başbakanlığa gitti. 12:56 Başbakan Ecevit, doktorlarını ve hastanesini değiştirdiği haberinin doğru olmadığını açıkladı. 13:25 Başbakan Ecevit'le görüşmesi 20 dakika süren Kemal Derviş, açıklama yapmadan Başbakanlık'tan ayrıldı. 13:47 Dışişleri Bakanı İsmail Cem, partisinden ve görevinden istifa etti. 16:16 Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'i kabulü sona erdi. Çankaya Köşkü'ndeki haftalık görüşme 15 dakika sürdü. 16:37 Devlet Bakanı Kemal Derviş istifa etti. 17:52 DSP Eskişehir Milletvekili Mahmut Erdir partisinden istifa etti. 17:57 DSP Tunceli Milletvekili Bekir Gündoğan da partisinden istifa etti. 19:09 Devlet Bakanı Kemal Derviş, yazılı bir açıklama yaparak istifasını geri aldığını açıkladı. 10 Temmuz tarihine de gidin 12 Temmuz gününe de bakın aynı,"son dakikaları" göreceksiniz. Hürriyet Gazetesi'nin DSP'nin parçalanması ile oluşturulan ve mahşerin üç atlısı Hüsamettin Özkan, Kemal Derviş ve İsmail Cem'in öncülük ettiği yeni oluşum için aynı gün anket yaptırıp, halkın yüzde 91'le destek verdiğini ilan etmesini de buna eklerseniz, bunların bir tesadüf olmayacağı ortaya çıkacaktır. Kılıçdaroğlu'nun Haberal'a destek için gittiği Zonguldak mitingi üzerine, yazdığımız yazıda o dönemin DSP yöneticisi bugünün CHP'lisi Emrehan Halıcı'nın da ismine yer vermiştik. Emrehan Halıcı arayarak, hayatının hiçbir döneminde Haberal aleyhine konuşmadığını ve Ecevit'e iş göremez raporu verilecekti şeklinde beyanının olmadığını söyledi. Aktarıyorum. Zaten bu işler de bir operasyon değil, basının uydurması...

YENİ ŞAFAK