HAKSÖZ HABER

Türkiye’de ve dünyada son yıllarda kadın hakları merkezli tartışmalar oldukça ilginç bir seyir izliyor. Batı modernleşmesi son noktada “toplumsal cinsiyet” tanımlamasını ortaya atarak tüm cinsiyetleri ortadan kaldırmaya çalışan yeni bir bağlam inşa etti. Türkiye’de ise sol-seküler kesim “kadın hakları” tanımlaması üzerinden kendi hayat tarzını tüm topluma dayatıyor.

CHP’li Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, "Kadınlarımızı özgürleştireceğiz, özgürlüklerini sınırlandırmak isteyenlerle de mücadele edeceğiz" diyerek İstanbul Avrupa yakasındaki tek kadın plajını kapattı. Tepkiler üzerine plajın kaçak olduğunu iddia eden CHP’li başkan kadınların ayrıştırılmasına itiraz ederek “Atatürk’ün çizdiği yolda yürümek” için kadın plajına karşı çıkıyor.

Kadın plajına kadınların ayrıştırılması ve dışlanmasına sebep olduğu için karşı çıkan CHP’liler plajı aslında "kadınları özgürleştirmek" için kapattıklarını ifade ediyorlar özetle. Bora Balcıoğlu’nun ifadeleri sol-Kemalistlerin modernleşme öğretisinin bir sonucu sadece. Kadın ve erkeğin aynı mekanda hiçbir ölçü olmaksızın bir arada bulunabilmesi Kemalistlerin “medenileşme” dedikleri soytarılığın önemli bir parçası.

Türkiye’de modernleşmenin kılık-kıyafet, başörtüsü, şapka vb. semboller üzerinden tartışıldığını düşündüğümüzde kadınlara ait bir plaj mahrem-namahrem gibi bir değeri hatırlattığı için dahi düşmanlaştırılıp hedef gösteriliyor. Bunun gibi “çağ dışı alışkanlıklarla” mücadele etmekse bir Kemalistin öncelikli görevi oluyor. CHP’nin özgürlükten anladığı şey de tam olarak Müslümanların değerlerine cepheden karşıtlık anlamına geliyor!