HAKSÖZ HABER

Genel seçimlerde alınan ağır mağlubiyetin ardından CHP artık kimliğini gizleme ihtiyacı dahi hissetmiyor. Seçimlerin öncesinde Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, muhafazakarlara hoş görünmek için kırk takla atıyordu. Bunun politik bir hamle olduğunu görmek için seçim sonrasındaki tavır alışa bakmak yeterli.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’de Hamas’ı “terör örgütü” olarak tanımlayan birkaç siyasetçiden birisi. Siyonist çetenin ağzıyla konulan Özel’in partisi ise Müslümanları hedef göstermek için hiçbir şansı kaçırmıyor.

CHP’nin öğrencilerin ÇEDES projesi kapsamında rejimin gadrine uğramış Erbilli Esad Efendi'yi ziyaret etmesinden rahatsız olmak tam da Kemalist cehaletten beklenecek bir hamle. Sol Haber’in olayı aktarma biçimi de karşı karşıya kaldığımız cahilliği gözler önüne seriyor:

Öğrenciler Kubilay'ı öldüren gericinin mezarına götürülmüştü: Bakan Tekin'e soru önergesi

CHP Adalet Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.

Gökçen, konuya ilişkin "Çocukların gerici şeyhlerin mezarları başına götürülmesinin hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemimizde yer alması, çocukların eğitimlerini dini inançlarla bütünleştirmeye çalışarak laik eğitim ilkelerine ters düşmektedir. İktidarın bu konuda adım atmaktansa tarikat ve cemaatlere fazla olanak tanıması, laiklik ilkesinin zayıflamasına ve devletin tarafsızlığını kaybetmesine yol açmaktadır" dedi.

İzmir Menemen’de öğrencilerin Erbilli Esad Efendi’nin mezarına götürülmesi hakkında CHP, Milli Eğitim Bakanı’na soru önergesi vererek şikâyetçi olması "CHP'de değişen ne?" sorusunu akıllara getirdi. Erbilli Esad Efendi, Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu halkının dini hassasiyetlerini diri tutması için çabalamış önemli âlimlerden birisi. Mahmud Sami Ramazanoğlu’nun hocası olan Erbilli Esad Efendi alakası olmayan bir suçtan dolayı yargılandı ve idama mahkum edilmişken hapishanede hayatını kaybetti. Kendisi gibi ilim ehli olan oğlu Mehmet Ali Efendi’nin babasının gözleri önünde idam edildiği rivayet edilmektedir.

Menemen’de gerçekleşen hadise “esrarkeş” olarak nitelenen ancak kendisini “derviş” diye tanımlayan Mehmet isimli bir meczubun ortalığı kızıştırmasıyla başladı. Yapılan yargılamalarda ise iş o kadar ciddiyetten uzaktı ki Mehmet’e ip sattığı için Musevi tüccar Hayim oğlu Jozef bile “irtica” ile yargılandı. Mehmet isimli meczup rejim tarafından hızlı bir şekilde Nakşi ilan edildi ve bu olay üzerinden tüm Nakşilere yönelik gözaltı süreçleri başladı. Akıllara ilk gelen isim ise hiç şüphesiz Erbilli Esad Efendi’ydi.

Vefatının normal yolla gerçekleşmeyip suikasta kurban gittiği yönünde de iddialar bulunan Erbilli Esad Efendi, Menemen’deki Kubilay hadisesinde kışkırtıcı olmakla suçlandı. Tekkelerin devlet zoru ile kapatılmasından sonra Erenköy’deki evinde talebe yetiştirmeye çalışan Erbilli Esad Efendi, Müslüman halk için önemli bir figürdü. Yeni kurulan rejim dindarlara öncülük edecek isimleri ortadan kaldırmayı kendisine vazife edindiği için Menemen’deki Kubilay hadisesi ile hiçbir alakası olmamasına rağmen bu olayla ilişkilendirilerek kötü muameleye maruz kaldı. İlerlemiş yaşı yaşadığı zulmü kaldıramayan Erbilli Esad Efendi, Kemalistler tarafından hala hedef gösterilmeye devam ediliyor.