1. YAZARLAR

  2. M. Nedim Hazar

  3. CHP var oldukça
M. Nedim Hazar

M. Nedim Hazar

Yazarın Tüm Yazıları >

CHP var oldukça

20 Şubat 2010 Cumartesi 00:12A+A-

Herkesin söylediğini, milletin aklından geçeni yazıp gereksiz tekrar ve yer işgali yapmak istemem. Oynanan -tehlikeli- tiyatro ortada.

Bir ucundan iliğine kadar siyasallaşmış yargının, diğer ucundan ikbalini mevcut düzenin varlığına endekslemiş Andıç medyasının, öte yandan yer altına gömdüğü silahlar, bombalar krokiler ile millete kan kusturmayı birinci görev olarak kabullenmiş cunta oluşumlarının günaşırı boy verdiği bir ülkede bazı şeyleri söylemek artık anlamsızlaşıyor.

Kendi milletine tuzak kurmayı birinci görev olarak bilen cuntacı zihniyetin, 'falanca okulun müdürünü de alacak mısınız' diyerek memleketten müdür toplamayı askerlik zanneden komutanların, kendi attığı cesetleri gözden kaçırmak için ha bire 'nehir başı' edebiyatı yapan halaybaşlarının ve cümle ikiyüzlülüklerin hakim olduğu memlekette, tersten okuma yapmak bazen eğlenceli olabiliyor.

Bugünkü yazımızın mevzuu bu nedenle CHP...

Hani özel olarak Sayın Baykal'ı da ele alabiliriz ama meseleyi kişiselleştirmek istemiyorum. Zaten ha Baykal olmuş ha CHP'yi elinde tutan demode zihniyet, çok fazla fark yok aslında. Açıkçası Sayın Baykal'ın kişisel siyasi geçmişini çok net olarak da bilenlerden değilim. Ama piyasada anlatılan efsanelere bakılırsa geçmişi merhum Menderes dönemine kadar uzanıyor. Yani neresinden baksanız bir 50 yıllık siyasi geçmiş ve birikimden bahsediyoruz. Ama ne birikim!

Başka ülkelerde örneği bulunur mu bilmem ama şahsen parti olarak CHP'nin, lider olarak Sayın Baykal'ın bu açıdan çok önemli bir örnek, eşsiz bir numune olduğuna inanmaktayım. Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın bu yazı ne Sayın Baykal'a, ne de CHP'ye bir eleştiri niteliğinde değildir. Nasıl olsun ki, kaybettiği seçim sonrasında suçu halkta bulan, hazırladığı raporda direkt olarak milleti suçlayan bir partinin eleştiriye açık olabilmesi mümkün mü?

Her neyse...

Yaşanan son gelişmeler esnasında ve sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi'nin artık kemikleşmiş klasik reflekslerini görünce şahsen, 'AKP'nin iktidar olmak için herhangi bir icraat yapmasına gerek yok' şeklindeki kanaatim epey pekişmiş durumda sayın seyirciler. Bana göre ne AK Parti herhangi bir icraat yapmalı ne de Tayyip Erdoğan siyaset için kendi kendini yormalı. Böyle bir anamuhalefet partisine sahip olduğu için gece gündüz şükretmeli kanaatimce. Başta Baykal ve kurmayları olmak üzere CHP yönetiminin neredeyse tamamı, bu millete her fırsatta 'bakın işte bu şekil partiyiz ona göre' mesajı vermekte ve her seçimde hezimet yaşamayı kader olarak tercih etmektedir.

Hani Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi fenomen olmaya çalışan isimlerin o kadar çırpınıp, didindikleri imajlar da bir çırpıda çöpe atılmakta, milletin 'Bu CHP'den bir şey olmaz, hele iktidar hiç olmaz' kanaati her geçen gün pekişmektedir.

Haddizatında bir terör örgütü davasında topa bu kadar fütursuzca giren, bizzat genel başkanının ağzıyla 'örgüt avukatlığı'na soyunan bir siyasi partinin siyaseten iktidar talebinin samimi olmadığına da artık inanmaya başladım. CHP bu ülkede ilanihaye iktidar olmayı düşünmemekte, planlamamaktadır. Varlığını baskıcı rejim ve statükonun varlığının devamına adayan bir siyasi hareketin halk tarafından rağbet görmesi asla düşünülemez. Milletin askeri rejim kalıntısı yasalardan, yönetmeliklerden, çağ ve demokrasi dışı oluşumlardan kurtarılması için yapılan her çabaya engel olan bir zihniyetin kendi iktidarından çok rakiplerinin ekmeğine yağ sürdüğünü sanırım CHP yönetimi de artık idrak etmektedir. Böyle olduğu halde, durumlarından memnun bir halleri var CHP'li sevgili siyasetçilerin. Ne diyelim, Allah her iktidarın karşısına CHP gibi muhalefet çıkarsın!

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT