1. YAZARLAR

  2. Salih Tuna

  3. Bu soruya cevap verecek bir yiğit yok mu?
Salih Tuna

Salih Tuna

Yazarın Tüm Yazıları >

Bu soruya cevap verecek bir yiğit yok mu?

14 Nisan 2011 Perşembe 10:46A+A-

Başörtülü aday yoksa oy da yok, diyenlerden olmadım. Ali Bulaç gibi de karşı çıkmadım ama!

Beni bu tarz fikri ayrılıklardan ziyade "muhafazakarlaşmak" ilgilendiriyor.

Anamalcılığa karşı "Klas Duruş" sergileyecek adam kalmadı nerdeyse.

"Mal da yalan mülk de yalan" duyarlığına bu kadar yabancı hale nasıl gelindi?

Makam mevki için birbirini çiğnercesine yarışmak nasıl bu kadar içselleştirildi?

Nasıl da her şey gitgide kıblesini kaybetmeye başladı; ah nasıl!

Başörtüsünün davası değil, davamızın başörtüsü vardı mesela.

Lafı uzatmayayım: Benim isyanım muhafazakarlığa!

Gelgelelim fakirin isyanı siyasi partileri alakadar etmez elbette. Başörtüsü özgürlüğüne karşı aldıkları pozisyon önemli...

CHP "çarşaf açılımı" yapmıştı.

"Ergenekon açılımı" gibi mutlu sonla bitmedi bu.

Mehmet Haberal, Sinan Aygün ve Mustafa Balbay'a Meclis yolu görünürken, "CHP başörtülü aday göstersin" ifadesi birkaç köşe yazarının dileğinden öteye geçmedi.

Zaten geçemezdi.

Çünkü bu parti, "411 el kaosa kalktı" şeklinde medyaya yansıyan iradeyi Anayasa Mahkemesi'ne şikayet ederek, başörtüsünün önündeki engellerin kalkmasına bizzat engel olmuştu.

MHP taa baştan beri "aç kapa" stratejisini savunuyordu.

Kendi içinde son derece tutarlı bir tavırdı bu. İnandığını söylemiş, söylediğini de uygulamaya koymuştu.

Ak Parti'ye gelince...

Erdoğan'ın başörtüsü meselesini çözme konusundaki azim ve iradesinin tartışılacak yanı yok. Bu sorunun bir mağduru olarak hali ortada, fazla söze ne hacet...

İyi de neden başörtülü bir aday göstermedi?

Kimden, neden çekindi?

Hani kendi derin devletini oluşturmuş, hani sivil dikta kurmuş, hani korku imparatorluğu tesis etmiş, hani yargıyı kuşatmış, hani topyekûn medyayı ele geçirmiş, hani başımıza padişah kesilmiş, hani müesses nizamın kozmik odalarını tarumar etmiş, hani vatanın bütün tersanelerine girmiş, hani darbecilerin alayını Silivri'ye tıkmıştı?

Ne oldu, hangi maslahatı gözetti de (seçilebilecek bir yerden) başörtülü aday göstermedi?

Saygıdeğer eşinin yahut kerimesinin kıyafetlerine benzer şekilde giyinen bir hanımefendiyi aday göstermemeyi hangi reel politik ona icbar etti?

Ya BDP?

Başörtülü aday göstererek bölgedeki en büyük rakibi Ak Parti'yi ters köşeye yatırmayı neden düşünmedi?

Başörtüsü zihniyet dünyalarına aykırı olduğu için mi?

İslamcılığıyla maruf Altan Tan kardeşimizi neden aday gösterdi peki?

Sahi BDP neden başörtülü bir aday göstermedi?

Devletin imamının ardından namaz kılmayacak kadar devleti takmıyorlar da, sıra başörtüsüne gelince mi biat ediyorlar?

Devletin askerine polisine taş atarken veya komiserini tokatlarken kimseden çekinmiyorlar da, başörtüsü söz konusu olunca mı dizlerinin bağı çözülüyor?

Ne oluyor, neler oluyor Allah aşkına?

Kapatılmaktan mı korkuyorlar?

Olmaz ama diyelim ki kapatıldı; ne olacak?

Sanki ilk kez mi kapatılacak partileri?

Kaç kez kapatıldıklarını unuttum. Bir kez de Türkiye'nin bütün (gönül) evlerine açılma ihtimali uğruna kapatılsın, değmez mi?

Kürt halkının yüzde 80'i başörtülü değil mi?

Devletin bütün kırmızı çizgilerini, hulasa amentüsünü iplemeyen BDP, bu halkın bir temsilcisini Meclis'e taşımak için kimden çekindi?

Soruyorum bin kez, binlerce kez aynı soruyu soruyorum:

Başörtülü milletvekili konusunda bütün partileri aynı hizaya çeken kim?

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum