1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Boykot gerçekten işe yarıyor mu?
Boykot gerçekten işe yarıyor mu?

Boykot gerçekten işe yarıyor mu?

Emine Şeçeroviç Kaşlı, küresel markaların yaşadığı ekonomik kayıplar üzerinden boykotun sembolik değil, somut bir direniş biçimine dönüştüğünü ortaya koyuyor.

28 Ekim 2025 Salı 18:14A+A-

Emine Şeçeroviç Kaşlı/Fokusplus

Sessiz Direnişin Ekonomik Gücü: Boykot İşe Yarıyor mu?

İsrail’in işlediği soykırımın ilk gününden beri hayatımıza giren boykot kavramı, her ne kadar çok konuşulsa da gerektiği kadar ciddiye alınmıyor.  

‘’Benim içtiğim bir koladan ne olacak? Ben bir deterjan almasam mı savaş duracak?’’ gibi yorumları etrafımızda çokça duyabiliyoruz. Bu birler binlere, milyonlara dönüşüyor çünkü ciddiye almıyoruz. Gerçekten boykotun etkisinin olduğunun farkında değiliz. Yahut farkında olmamak rahatımıza geliyor olabilir, çünkü kendi hayat standardımızı değiştirmek istemiyoruz.  

Çeşitli sebeplerden ötürü maalesef boykot gerektiği boyutta değil. Ama, bu haliyle bile büyük firmaları etkiliyor. Boykotun etkileri konusunda haberler arada karşımıza çıksa da, hep tek tek okuyup, üzerinden geçiyoruz. Oysa, resme biraz geniş çerçeveden baksak, etkileri derlesek, bu ölçüdeki boykotun bile büyük dünya markalarını sarstığını görebiliriz.  

Rekor düzeyde işten çıkarmalar ve büyümede düşüş 

İsviçreli gıda devi Nestle, önümüzdeki iki yıl içinde 16 bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Resmi olarak neden “otomasyon ve maliyet optimizasyonu” olarak açıklansa da karar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde, boykotların en yoğun olduğu yerlerde satışların iki yıldır sürekli düşmesinin ardından geldi. 

Nestle, İsrailli Osem şirketine sahip olduğu için uzun süredir boykot listesindedir ve ürünleri birçok Müslüman ülkede giderek daha fazla yerli alternatiflerle değiştirilmektedir. Şirketin gelir artışı %1,2’ye düşmüş olup, son yirmi yılın en düşük oranı olmakla, hisseler de 2023–2025 yılları arasında değerinin yaklaşık beşte birini kaybetmiştir. 

2025 Ocak ayında, Pizza Hut ve KFC markalarının Türkiye’deki franchise sahibi olan İş Gıda A.Ş., Yum! Brands iş birliğini sonlandırmasının ardından iflas ilan etti. Türkiye’de 537 restoran kapandı: 254 Pizza Hut ve 283 KFC. 

Resmi açıklamada boykottan bahsedilmese de bu Amerikan zincirleri aylarca kamuoyunun tepkisinin en sık hedefi olmuştur. Endonezya’da KFC, 2024 yılı boyunca 47 restoranını kapattı, 2 bin 200’den fazla çalışanını işten çıkardı ve 36 milyon dolardan fazla zarar bildirdi. Ana neden olarak küresel boykotlar sonucu satışlardaki düşüş gösterildi. 

Starbucks, 2024’ün ilk çeyreğinde küresel satışlarında %4 düşüş kaydetti. Bu son on yılın en kötü sonucu oldu. İç raporlarda “belirli pazarların jeopolitik koşullardan etkilendiği” belirtiliyor. Orta Doğu’daki bölgesel iş ortağı Alshaya Group, 2 biden fazla çalışanını işten çıkardı, Malezya’daki operatör Berjaya Food, gelirlerinde %46 düşüş ve 15 milyon dolardan fazla zarar bildirdi. Resmi kaynaklara göre şirket, yüzlerce şubesini kapattı ve yaklaşık 900 idari personelini işten çıkardı. Ancak bu durum doğrudan boykotla değil, “iş yapısının yeniden düzenlenmesiyle” açıklanıyor. 

Coca-Cola da en sık boykot edilen markalardan biri.  Mısır ve Pakistan’da satışlar %20’den fazla azaldı, Türkiye’de pazar payı %59’dan %54’e düştü, Afrika, Orta Doğu ve Güney Asya bölgelerindeki toplam büyüme, yıllar sonra ilk kez durma noktasına geldi. Ayrıca Ekim 2024’te Coca-Cola, Almanya’daki beş fabrikasını — Köln, Neumünster, Bielefeld, Berlin-Hohenschönhausen ve Memmingen — kapatacağını ve bunun 500’den fazla çalışanı etkileyeceğini açıkladı. 

McDonald’s, boykot nedeniyle pazar payı kaybeden en görünür markalardan biri. 
2024 yılında küresel satışlar %1 düştü. Şirket raporlarında “Gazze’deki savaş ve kamuoyu tepkilerinin” birçok ülkede işlerini olumsuz etkilediği belirtildi. CEO Chris Kempczinski, Mısır, Ürdün ve Malezya’daki bazı şubelerin önemli ciro kayıpları yaşadığını kabul etti.  

Amerikan spor devi Nike da benzer bir tabloyla karşı karşıya. 2025 yılı finansal verilerine göre şirketin toplam geliri 46,3 milyar dolar oldu. Bu önceki yıla göre yaklaşık %10 düşüş anlamına geliyor. Özellikle Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgeleri %10 gelir kaybı yaşarken, doğrudan satışlar (Nike Direct) %14 düştü. Şirket, resmi açıklamalarda “zor piyasa koşullarından” ve “tüketici alışkanlıklarındaki değişimlerden” söz etse de düşüşlerin tam da boykot dönemine denk gelmesi durumun öyle olmadığını gösteriyor. 
Fransız perakende zinciri Carrefour, 2024 yılında net karında %50’den fazla düşüş yaşadı, 2023’te 1,65 milyar avro olan karı, 723 milyon avroya geriledi. 

İsrail’de tesis kapanışları ve boykota tepkiler 

Fransız kozmetik grubu Groupe Rocher, Yves Rocher ve Sabon markalarının sahibi olarak, 3 Temmuz 2025’te İsrail’in Kiryat Gat kentindeki üretim tesislerini ve lojistik merkezini kapatacağını ve üretimin tamamını Fransa’ya taşıyacağını duyurdu. Mevcut bilgilere göre, bu kararla birlikte İsrail’deki yaklaşık 270 çalışan fabrika, merkez ofis ve lojistik departmanında işini kaybedecek. Şirket, bunun “üretim optimizasyonu ve kaynak konsolidasyonu” kapsamında alındığını belirtmekte. Bu adım fiilen markanın İsrail pazarından çekilmesi anlamına geliyor ve aynı zamanda Müslüman ülkelerdeki tüketici tepkisini yumuşatma girişimi olarak değerlendiriliyor. 

2024 Nisan ayında, teknoloji devi Samsung Next, Tel Aviv’deki ofisini kapatacağını ve İsrail dışına taşınacağını duyurdu. Şirket, “ülkede fiziksel varlığın sona erdiğini” belirterek, İsrail start-up sektörüne yıllardır süren yatırım ortaklıklarını sonlandırdı. Samsung’un çekilmesi, son dönemde büyük çok uluslu şirketlerin ülkeden ayrılmasının en dikkat çekici örneklerinden biri olarak görülüyor. 

İsrailli ekonomi analiz şirketleri Coface BDI ve Ultra Finance ile medya kuruluşları The Times of Israel ve The New Arab’ın raporlarına göre, 2023 Ekim’inden 2025 ortalarına kadar İsrail’de yaklaşık 46 bin küçük ve orta ölçekli işletme kapandı. Yıl sonuna kadar bu sayının 50 bini aşması bekleniyor. En çok etkilenen sektörler inşaat, tarım ve hizmet sektörü oldu; yüzlerce işletme iş gücü eksikliği, düşen tüketim ve çalışanların yedek askerlik hizmetine alınması nedeniyle kapandı. Tahminler, 2025 sonuna kadar kapanan işletme sayısının 60 bine ulaşabileceğini gösteriyor. Bu durum, İsrail ekonomisinde son otuz yılın en büyük iflas dalgası olarak tanımlanıyor. 

Bu veriler The New Arab, The Times of Israel ve Al Mayadeen English tarafından yayımlandı yani hem İsrailli hem de Arap-Avrupa kaynaklarına dayanıyor. Aynı zamanda Gazze savaşı ile boykotların İsrail ekonomisini içeriden de ciddi biçimde etkilediğini doğruluyor. 

Peki, boykot önemli olmasa, İsrail’i etkilemese, İsrail boykotu durdurmaya çalışır mı? Belki de bu, boykotun asıl ne kadar önemli olduğunu gösteren en iyi kanıttır.  

İsrail Sanayiciler Birliği Başkanı Ron Tomer, 28 Ekim 2024’te Paris’te düzenlenen bir ekonomi forumunda uluslararası topluma şu çağrıyı yaptı: “Bir iyilik istemiyoruz, sadece bizi boykot etmeyin.” Tomer, İsrail markaları ve ihracatının küresel boykotlardan ciddi şekilde etkilendiğini, “İsrail’in imajının ağır şekilde zarar gördüğünü” ve sanayinin uluslararası güveni yeniden kazanmasının yıllar alacağını vurguladı. 

Birkaç ay sonra, 2024 Aralık ayında, İsrail Sanayiciler Birliği “her satın alınan İsrail malının devleti güçlendirdiği” mesajıyla bir tanıtım videosu yayımladı. Videoda fabrikalardan cephe hattına uzanan bir zincir tasviri kullanıldı ve bu birçok gözlemci tarafından “tüketimin doğrudan savaşla bağlantılı olduğu” mesajı olarak yorumlandı. 

Boykot artık sadece sembolik bir tüketici tepkisi değil, somut bir ekonomik araç haline geldi. Birçok diğer küresel marka, tüketicilerin etik bilincinin yeni bir ekonomik gerçeklik doğurduğunu fark etti. Ayrıca, kamuoyunun bilmediği ve belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceği başka kayıplar da muhtemelen mevcut. Birçok firma kayıplarının boykot yüzünden olduğunu kabul etmemekte, farklı bahaneler üretmekte, kimileri de belki kayıplarını gizlemekte. Ancak gerçek şu ki, boykot gerçekten işe yarıyor.  

Bir de gerçekten boykot etsek, daha büyük çapta uygulasak, etkilerini düşünün. Kendimize görev gibi edinelim ve her gün bir dostumuzu, akrabamızı boykot ürünlerini almaması için ikna edelim.   

HABERE YORUM KAT

3 Yorum