1. YAZARLAR

  2. Salih Tuna

  3. Bizi bir tek sen anladın Ertuğrul
Salih Tuna

Salih Tuna

Yazarın Tüm Yazıları >

Bizi bir tek sen anladın Ertuğrul

26 Haziran 2009 Cuma 03:57A+A-

Keşke arkadaşlarımın hepisinin ömrü vefa etseydi de, "Hayatımı ona ve arkadaşlarına borçluyum" sözünü onlar da işitselerdi.

Kadirşinas ifaden mutlaka onları da duygulandırır, "Bizi bir tek sen anladın Ertuğrul!..." derlerdi.

Ben çok müteessir oldum netekim..

"Hepimiz Kenan Evreniz!" deseydin ancak bu kadar bahtiyar olabilir idim.

Bir gün fani vücudum elbet toprak olacaktır, ama, ölmeden önce bu sloganı duyar gibi olmak beni ziyadesiyle memnun etti.

Bilhassa nevi şahsına münhasır adalet duygun dikkatimi celp etti.

Diğer aydınlar gibi askeri müdahaleler arasında ayrım gözeterek tenakuza düşmedin; 28 Şubat darbesi gibi, 12 Eylül'ü de muhabbetle kucakladığını bir kez daha ispat ettin.

Naçiz şahsım ve merhum arkadaşlarım adına, biz de seni sımsıkı kucaklarız.

Daha dün 27 Nisan muhtırasına zil takıp oynayanlar, yahut, 28 Şubat'ı sivil toplum kuruluşuna benzetenler bizden hesap soracaklarmış!

Ben burada bekliyorum; yargılanamayacağımıza dair geçici 15. madde de anayasada bekliyor.

Ben 92 yaşındayım; malum madde 27 yaşında…

Hadi bakalım!

Bunca zamandır değiştirmedikleri anayasanın hesabını mı soracaklar?

Yahut…

Kurduğumuz kurumların, mesela, YÖK'ün hesabını mı?

Sarıya boyadığımız taksilerin rengini bile değiştirmekten acizler, bi de hesap soracaklar!

12 Eylül Hareketi'nden katiyen pişmanlık duymuyorum.

O şartlar tekrar oluşsun, ben de Genelkurmay Başkanı olayım, yine aynı şeyi yaparım.

Bize lakap taktılar.

"Our boys" dediler. Hatta "Our boys have done it" dediler.

İt herifler!

Kimin çocuğu olduğumuzu bile elin Amerikalısının ağzına bakarak söylediler.

Bunu şunun içun anlattım:

Dün bize dil uzatanlar, bugün de sana dil uzatabilirler; aldırış etme.

Şimdiye değin ne dediysek söz oldu!

"Şef garsonlar bile bizden fazla maaş alıyor!.." dedim diye, garsonların bahşişinde gözümüz olduğu dedikodusu çıkarıldı.

Emeklilik dönemimde ressamlığa vurdum; karşıma Picasso'yu çıkardılar. "Bunu ben de yaparım…" dedim, kıyameti kopardılar!

Bir Türk paşasına bir ecnebi ressamı tercih etmelerini dehşetle müşahede ettim!

Mamafih hep sustum; içime attım; cevap vermedim…

"Asmayalım da besleyelim mi?.." sözümüzü dillerine pelesenk yaptılar.

Fakat bir kez olsun uyguladığımız adaleti dile getirip de, "Eşit davrandılar; bir soldan, bir sağdan adam astılar…" demediler.

Atatürk'ün vatanın her sathında yaptığı hizmetleri anlatabilmek maksadıyla, "Hangi taşı kaldırsan altından Atatürk çıkar!" dedim.

Atatürkçülere yaranamadım…

"Kadınların saçlarının görünmesi günah olsaydı, Allah onları saçsız yaratırdı…" demiş bulundum.

Bu sefer de dincilere yaranamadım.

Halbuki…

Yılmaz Özdil'in çağdaş din adamlarına benzer şekilde, 90'dan takmış idim.

Müzakerelerde geri veririz düşüncesiyle Kıbrıs'ta fazla toprak aldık, dedim; vatan hainliğimi bırakmadılar.

Eyalet sisteminden bahsettim; nerdeyse bölücü ilan edilecektim.

Bekir Coşkun'un köşesinin adı gibi, hakikaten de, doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar.

Marmaris'teyim netekim.

Darbecilik kadar nankör meslek görmedim ömrü hayatımda.

Ne duruyorsunuz darbe yapın diye kapımızı aşındıranlar, şimdi demokrat kesilmiş hesap soruyorlar!

Darbe yapmak ciddi iştir.

Öyle "Sarıkız" falan demekle darbe yapılmaz.

Hele bu işlerin belgesi hiç olmaz.

Eşlerimiz bile ne yapacağımızı bilmiyordu netekim. Bunların ne yapacağını evvela gazeteciler biliyor!

İmdi, başarısız darbe teşebbüslerini destekleyenler, hatta avukatlığına soyunanlar, Türk milletinin en başarılı darbelerinden biri olan 12 Eylül'ü kıskandıkları için sorgulamak istiyorlar.

Fazla söze hacet yok.

Benim söylemek isteyip de söyleyemediğim her şeyi ziyadesiyle söylediğin için gözlerinden öpüyorum Ertuğrul.

Yüce Türk milletine, 11 Eylül'de oluk oluk akan kanın, 12 Eylül'de şappadak kesilmesinin nedenini de anlatırsan çok sevinirim netekim.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum