1. YAZARLAR

  2. Fikret Ertan

  3. Birinci yılında Gazze yıkımı...
Fikret Ertan

Fikret Ertan

Yazarın Tüm Yazıları >

Birinci yılında Gazze yıkımı...

27 Aralık 2009 Pazar 00:37A+A-

Bugün İsrail'in Gazze'ye karşı başlattığı Dökme Kurşun denen acımasız operasyonun birinci yıldönümü. 27 Aralık 2008 günü İsrail kuvvetleri karadan, denizden ve havadan Gazze'ye korkunç bir bombardıman başlatmışlardı.

Bombardımandan bir süre sonra kara birliklerinin de katıldığı operasyon 21 gün sürmüş ve 18 Ocak 2009 günü bir ateşkesle sona ermişti.

Çeşitli kaynaklara göre, operasyonda 1.403 Filistinli hayatını kaybetmiş, 5.303 kişi çeşitli şekillerde yaralanırken İsrail'in kaybı ise 10 asker, 3 sivil 13 ölü, 518 yaralı olmuştu.

1,5 milyon kadar insanın yaşadığı 360 kilometrekarelik Gazze tonlarca bomba, roket ve tank ateşi sonucu adeta bir afet, felaket bölgesi haline gelmişti. İncelemelere göre, 4.100 ev tamamen yıkılmış, 20 bin kadarı ise kısmen hasar görmüştü. Bunlara ilaveten, 1.500 fabrika ya da imalathane, 20 cami, 31 güvenlik tesisi, BM'ye ait 50 tesis, 21 sağlık tesisi ve 10 kadar su şebekesi şu veya bu şekilde harap olmuştu. Ayrıca bombardıman sonucu mahvolan zeytinlikler, sebze seraları, diğer tarım tesisleri, yollar, tarlalar da felaketin bir başka faturası elbette. Uzmanlar, söz konusu yıkım ve hasarın maliyetinin ise 2 milyar dolara yakın olduğunu söylüyorlar. Muhtemelen bu rakam da zaman içinde artacak.

Tank ve zırhlı araçların hareketleri sonucu tarım muazzam zarar görmüş bulunuyor. Operasyondan önce Gazze'deki ekilen alanların toplamı 170 bin dönüm civarındaydı. Bunun 158 bini açık tarım alanı, geriye kalan 12 bin dönümü de sebze-meyve seralarından meydana geliyordu. BM Kalkınma Programı'nın sahada yaptığı inceleme ve araştırmaya göre, toplam ekilen tarım alanlarının yüzde 17'si operasyon sonucu tamamen imha olmuş bulunuyor. Bu yüzdenin içine sebze-meyveliklerin yüzde 17'si ve açık alanların yüzde 9,2'si de dahil sayılır.

Hayatın ve tarımın esası olan su kaynakları da operasyondan çok ciddi boyutlarda etkilenmiş bulunuyor. Çeşitli raporlar, operasyonun su durumunu kötüleştirdiğinde hemfikirler. Bunlar, su kaynaklarının operasyon öncesi duruma döndürülmesi için en az 1 milyar dolarlık harcama ve 20 yılın geçmesi gerektiğine işaret ediyorlar.

Yine BM Gıda Örgütü FAO'ya göre, operasyon sonucu maişetlerini besicilik, çiftçilik ve balıkçılık yoluyla temin eden 13 bin aile büyük zarar görmüş bulunuyor.

Anlattığım bu yıkım ve tahribatların ne kadarı bugüne kadar giderildi, söylemesi zor; çünkü özellikle maddi tahribatın giderilebilmesi için İsrail'in bölgeye uyguladığı ambargonun ya tamamen kaldırılması ya da gereken miktar ve kapsamda gevşetilmesi gerekiyor. Ancak İsrail, bunları yapmıyor, yapmamaya kararlı görünüyor ve hâlâ bölgeye keyfine göre ambargo uyguluyor.

Nitekim bu yüzden Gazze aradan geçen tam bir yıla rağmen hâlâ yeniden inşa ve imar faaliyetlerine tam anlamıyla başlayamamış durumda bekliyor, bekliyor...

Yeri gelmişken söyleyelim; İsrail, Gazze'ye bugün sadece gıda, yakıt ve sağlık malzemeleri için izin veriyor, inşaat malzemelerine ise neredeyse topyekûn ambargo uyguluyor. Bu çerçevede, yüksek öncelikli olarak Gazze'ye sağlanması gereken ama bazılarına hiç, bazılarına da çok sınırlı izin verilen inşaat malzemeleri şöyle:

Çimento, cam, muhtelif çelik malzeme, kereste, boya, hazır kapı-pencere, plastik borular, metal borular, metal çubuklar, demir potreller, kum-çakıl, jeneratörler, yüksek gerilim kabloları ve donanımları, ağaçtan yapılma telefon-telgraf direkleri ve benzerleri...

Milletlerarası yardım kuruluşlarının iki gün önceki son kapsamlı ve ayrıntılı raporuna göre, bu yılın ocak ayından bu yana Gazze'ye sadece 46 kamyon inşaat malzemesi girmiş bulunuyor. Bu da dünyaya konunun ne kadar vahim, İsrail'in tavrının ise ne kadar keyfî ve acımasız olduğunu açıkça ortaya koyuyor elbette.

Yıkımın ve tahribatın ne kadar ciddi olduğunu rakamlarla ortaya koyan bu yazı Türkiye hariç, neredeyse bütün dünyanın Gazze dramı karşısında sessiz kaldığını, İsrail'e gereken baskıyı yapmadığını anlatıyor kısacası. Sözünü ettiğim yardım kuruluşlarının son raporu 'Milletlerarası camianın ihaneti yüzünden operasyonun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Gazzeli siviller hâlâ yeniden inşayı gerçekleştiremiyorlar' şeklinde acı bir tespit yapmış bulunuyor.

Buna kim katılmaz ki?

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT