1. YAZARLAR

  2. Bejan Matur

  3. BDP, seçmenine anlatabilir mi?
Bejan Matur

Bejan Matur

Yazarın Tüm Yazıları >

BDP, seçmenine anlatabilir mi?

23 Nisan 2010 Cuma 02:04A+A-

Ahmet Türk ve Taner Yıldız'ın bandajlı fotoğraflarını yan yana görmek ilginç. Onlara yönelen öfke, statükonun karşısında gerçekte kimin olduğunu gösteriyor.

'Bu memleket sahipsiz değildir' saikiyle ortaya çıkan öfke herhalde CHP'yi yahut MHP'yi hedef almayacaktı! Muhafazakâr değerleri ile vesayetçi rejimi sarsan AKP ve ulus devlet kodlarına uymayan BDP'nin hedefte olması anlaşılır.

Türkiye'de köklü bir zihniyet değişiminden söz ediliyorsa bunu yapacak partinin referanslarının muhafazakârlık ve Kürtlük olduğunu söylemek yanlış olmaz. Daha önce de söyledim; gerçek bir demokratikleşmeden söz ediyorsak bunun vazgeçilmez dinamiği muhafazakârlar ve Kürtlerdir. Bu iki kimliğin belirgin olmadığı hiçbir siyasal dinamik Türkiye'de kalıcı, sarsıcı bir değişime imza atamaz. Bu, gün gibi aşikâr.

AKP'yi güçlü kılanın muhafazakâr Kürt kesimin desteği olduğu biliniyor. Ama eksik bir destek bu. Kürtlerin diğer cenahı tarafından desteklenmezse AKP dönüştürücü özelliğini kaybeder.

Parlamento'da darbe anayasası görüşülürken kimin nereye hizalandığı bu dinamikleri anlatması bakımından önemli.

Bugün Meclis'te halk adına oy kullananların büyük kesiminin hayatında derin izler bıraktığından şüphe etmeyeceğimiz darbeden kalan, yamalı anayasa belki de son kez tamir oluyor. Bu onarmada değiştirilen en esaslı parça herhalde dün akşam görüşülen siyasî partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddeydi. Partisi bugüne kadar yedi kez kapatılan BDP'nin oylamaya çekimser oyla ve yarı temsille katılması bazılarını şaşırtıyor. Türkiyenin demokratikleşmesini dert edinenler belli ki bu tavrı anlamakta zorlanıyor.

Muhalefetin sebep ve argümanlarına bakınca görünen en net tavır yine de CHP'ninki. Çünkü en nihayetinde CHP açısından statükodan yana tavır almak şaşırtıcı değil. MHP'nin tavrını anlamak da zor olmasa gerek. Ama BDP konusunda aynı şeyi söylemek kolay değil.

BDP takipçilerini hayretle öfke arasında bir duygu sarkacında tutuyor şimdilik. Beklentileri yüksek takipçileri şaşkın. Beni dün arayan bir arkadaşım 'BDP ne yapmaya çalışıyor? Tabanlarına nasıl anlatacaklar bu tavrı?' diye sordu.

Batı kamuoyunun anlamakta zorlandığı bir durum bu. Çünkü Kürt sorununu yaratan dinamik değilse de, onu besleyip, kangren haline getiren faktör hiç kuşkusuz darbe anayasası ve onun temel mantığıydı. Tabanını mağdur eden anayasanın değişiminde BDP'nin bulunmaması, net tavır almaması kolay anlaşılacak bir durum değil.

Demokratları düşündüren soru bu; onlara göre BDP tavrını tabanına anlatmakta zorlanabilir. Dolayısıyla seçmeninden sert tepki görebilir. Bunu söyleyenlere 29 Mart seçimlerini hatırlatmak gerekiyor. DTP'nin yerel seçimlerde sert politik söylemi ile AKP'yi nasıl püskürttüğü akıllarda. Aynı yöntemleri anayasa konusunda seçmeyeceğinin de şimdilik bir garantisi yok.

BDP'nin siyasal dengeler dışında, temsil ettiği kitlenin talep ve beklentilerinin olduğunu görmesi gerekiyor. Tabanı ona hesap sormasa dahi bu böyle. Çünkü sadece siyasî bir sorumluluk değil bu, aynı zamanda vicdanî de bir sorumluluk.

17.500 faili meçhulün anısına, ya da KCK soruşturmasında içeride yatan seçilmişlerin sorumluluğu adına, anayasa değişikliği paketine BDP'nin destek vermesi gerekir.

Sağlık sorunları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşayan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'ın durumunun partisi üzerinde bir sorumluluk yaratması beklenir. Abdullah'lar arasında hiyerarşi kurmadan bunu yapabildiklerini gösterebilseler keşke.

AKP'nin de BDP'nin de anlamadığı şey şu bence; bu viraj alınamazsa uçurumdan düşecekler listesinde CHP ya da MHP'liler değil kendileri yer alacak. Hatta en başta, Taner Yıldız gibi ılımlı ve makul olanlar, Ahmet Türk gibi sakin ve barışı telkin edenler.

Siyasete inen bu yumruk, saflaşmanın kimler arasında yaşandığını öğretemiyorsa, hangi musibet öğretecek? [email protected]

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT