1. YAZARLAR

  2. Salih Tuna

  3. Baykal'ın vicdan azabı!
Salih Tuna

Salih Tuna

Yazarın Tüm Yazıları >

Baykal'ın vicdan azabı!

18 Haziran 2009 Perşembe 04:04A+A-

Ergenekon'un fahri ve daimi avukatı Baykal, "Belge sahteyse Ergenekon çöker…" buyurmuş.

Büyük bir kumar bu!

Büyük olduğu kadar da tuhaf…

Demek ki, "AKP ve Gülen'i bitirme planı" sahteyse, Ergenekon'un ebedi avukatı Sayıl Baykal davayı kazanacak!

Yani, Ümraniye'de bulunan bombalardan Özden Örnek'in darbe günlüğüne, Danıştay cinayetinden denizden çıkarılan silahlara kadar ne varsa yok sayılacak.

Ya belge gerçekse?

"Kaos ortamı oluşturarak askerî müdahaleye zemin hazırlamaya çalışan silahlı bir örgüt olduğu ortaya çıkacağı için Ergenekon'un fahri avukatlığından istifa ederim…" diyor mu?

Asla.

Ya ne diyor?

Şunu:

"Belge gerçekse en azından bir özür dilemesi gerekir. Çünkü sorumluluğu bileceksin…"

Yanlış anlamayın; lafı kendine değil, Genelkurmay Başkanına sokuyor:

Sorumluluğu bilecekmiş!

Sen sorumsuzsun değil mi?

E benim dünyalar tatlısı ebedi muhalefet liderim bu nasıl kumar böyle?

Masaya malum belgenin sahtesi sürüldüğünde (çökecek olan Ergenekon'un fahri avukatı olarak) madem sen kazanacaksın, gerçek belge masaya sürüldüğünde niçin Genelkurmay Başkanı özür dileyecek?!

Her şeyden evvel bu iddia, bu kumar senin değil mi; sen özür dilesene!..

İnsanoğlu adalet duygusundan sapmaya görsün, mütekabiliyet, denklik hak getire!

Dosyalar dolusu Ergenekon iddianamesine kaynaklık teşkil eden binlerce belgenin, tek bir belgeyle çökeceğini iddia etmenin başka bir izahı var mı?

"AKP ve Gülen'i bitirme planı"nın sahte olduğu kanıtlanınca, Ergenekon davasındaki onca itirafı, ifşaatı, asit kuyularını, seri numaralarına kadar bilinen bombaları, toprak altından çıkarılan silahları yok sayacağız, öyle mi?

Ne bu?

"Bul karayı, al parayı" hokkabazlığı mı?

Değilse…

Nemden "komplo teorisi" kapacak kıvama getirilen milletin aklına olmadık şeyler düşürmenin alemi ne?

Şöyle şeyler mesela:

Öyle bir belge ortaya koyalım ki, evvela gündemi allak bullak edelim. Akabinde belgenin sahte olduğunu ortaya çıkaralım ve diyelim ki; gerçek sanarak üzerine atladığınız belge nasıl sahte çıktıysa, Ergenekon davasına kaynaklık teşkil eden belgeler de aynen sahtedir…

Zaten mezkur belge de, maşallah her duruma müsait!

Sabahtan akşama kadar sahteden gerçeğe, gerçekten sahteye öyle gidip geliyor ki; Ertuğrul Bey'ciğimin yılanın belini kıran kıvraklığı kaç para!

Yakında şöyle bir açıklama duyarsanız şaşmayın:

Belge'nin gerçek olduğunu kanıtlayan sahte belgenin fotokopisi, gerçek belgenin sahte fotokopisi çıktı!

Gelgelelim Baykal'ın söz konusu tuhaf kumarını açıklamaya yarayabilecek buluşa, Rus bilim adamları imza attı.

Bilgisayar ekranında izlenebilecek şekilde her insanın bilimsel olarak vicdan sahibi olduğunu kanıtladılar.

Rus Bilimler Akademisi Beyin Araştırmaları Merkezi Müdürü Svjatoslav Medvedev, beynimizde yanlış yaptığımızda bizi bilgilendiren bir mekanizmanın olduğunu ve "vicdan azabı" denilen duyguyu bu mekanizmanın devreye soktuğunu söylüyor.

Mevzuu Baykal'a bağlamadan evvel, "vicdan azabı"ndan kurtulma yöntemi hakkında Moskova Dilbilimsel Programlama Merkezi'nden Andrey Kenig'e kulak verelim: "Bir kişi ülkesi için bir şey yaptığını söyleyerek, yaptığı şeyden dolayı başkasının acı çektiğini düşünüp çekeceği vicdan azabından kurtulmayı tercih edebilir…"

Acaba Sayın Baykal tarz-ı siyasetinden ötürü başkalarının acı çektiğini düşünerek vicdan azabı çekiyor olabilir mi?

Bunun için mi o tuhaf kumarı oynamak istiyor yoksa?

E kolay değil tabii; "367'ye gerek yok derse ülke çatışmaya sürüklenir…" diyerek Anayasa Mahkemesi'ni bile tehdit etmekten çekinmeyen, 28 Şubat'ın psikolojik harp tekniklerini, "sivil toplum örgütü faaliyetine" benzeten bir tarz-ı siyaset bu, boru değil!

Silivri'deki zevat da nihayetinde (Baykal'ın kavlince) "sivil toplum faaliyeti yürütmek" suçundan yatmıyor mu?

Baykal vicdan azabı çekmesin de kimler çeksin!

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT