1. YAZARLAR

  2. Abdülkadir Selvi

  3. Baykal, Varan 2'yi nasıl değerlendiriyor
Abdülkadir Selvi

Abdülkadir Selvi

Yazarın Tüm Yazıları >

Baykal, Varan 2'yi nasıl değerlendiriyor

07 Mart 2011 Pazartesi 00:43A+A-

ODATV operasyonunda gazetecilerin mağduriyeti ön plana çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, savcıların titiz davranmasını isteyerek,"kamu vicdanında kabul görmeyen bazı gelişmeler oluyor. Bu hal, Türkiye'nin geldiği ve herkes tarafından takdir edilen görüntüsünü gölgelemektedir" deme ihtiyacını hissetti.

Ancak her nedense bir kişinin mağduriyeti gözardı edildi.

Ağızlarına siyah bantları çekip Taksim ve Kızılay'da eylem yapmalarını beklemedim ama en azından birileri çıkar da dikkat çeker mi diye bakmadım değil.

Çünkü mağdur olan kişi öyle sıradan birisi değil.

Bir önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan söz ediyorum.

Genel Başkanlık koltuğundan ,"kaset komplosu" ile devrilen bir isim Deniz Baykal.

Bir siyasetçinin karşılaşabileceği en çirkin yöntemle tasfiye edilmek istendi Deniz Baykal.

Soner Yalçın'da çıkan notlarda ise, Baykal'a karşı ikinci bir kaset tuzağının hazırlandığı ortaya çıktı.

"Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2..."

İlk kasetin,"Varan 1" olarak servis edildiğini hatırlayınca, "Varan 2" ne kadar tanıdık geliyor değil mi?

"Varan2" den söz edenlerin, "Varan1" hakkında bilgiler olduğu anlaşılıyor.

Yoksa, Baykal'la ilgili olduğu iddia edilen kasetin ilk olarak,"Habervaktim.Com" sitesinde yayınlatılması bir, "Ters bayrak gösterme" operasyonu muydu?

ODATV soruşturması derinleştirildikçe, ikinci kasetin ne olduğu, hangi yöntemlerle Baykal'a tuzak kurulmak istendiği, kasetin kimler aracılığıyla servis edildiği ortaya çıkacak. Birinci kasete ilişkin önemli ipuçlarına ulaşılacak.

Çünkü Baykal'ı götürmek için, kasetin düğmesine basanlar, o denli ustaca planlamışlardı ki bu işi, kimi getirecekleri belliydi.

Hem Anayasa değişikliğinin TBMM'den geçmesinin netleştiği bir günde kaseti piyasaya sürmek suretiyle, müthiş bir zamanlama ile referandum ve sonrası için hazırlanan projeyi devreye sokmuşlardı.

İkinci kaset darbesi ile tamamen tasfiye edilmek istenen Deniz Baykal'la konuştum.

Deniz Bey bu konuda açıklama yapmak istemiyor. Ama gelişmeleri dikkatli bir şekilde takip ediyor. Seçimlere giderken bu tartışmaların CHP'ye zarar vereceğini düşünüyor. Bu nedenle partinin zarar görmemesi için susmayı tercih ediyor.

Belki o nedenle olsa gerek. "Sessiz bir şekilde izliyorum" deme gereği duydu.

Emniyet ya da savcılık tarafından şu ana kadar bilgilendirme olmamış. "Özel kanallarım yok" diyor Deniz Bey. O nedenle "varan2"ye ilişkin gelişmeleri basından takip ediyormuş. Her ayrıntıyı dikkatli bir şekilde takip ettiği belli. "Belki ilerleyen aşamada, dosya tekemmül edince bize de bilgi verirler" diye bekliyor.

Tabii çıkan yeni gelişme üzerine birinci kaset olayıyla ilgili yeni değerlendirmeler yaptığı, kafasında bazı soru işaretlerine yanıt aradığı, kimi ipuçlarını yeniden bir araya getirip, fotoğrafın eksik parçalarını tamamlamaya çalıştığı bir gerçek.

"Bir niyet , bir eylem planı yaptıklarına dair işaretler var. Bir plan yapılmış. Ama uygulama oldu mu bilmiyorum. Ama bir niyet beyan edilmiş" sözleri de bunu yansıtıyor.

Kendisine intikal eden somut bir şey olmadığını belirtiyor, ancak ortaya çıkan bilgileri önemsiyor, önemsenip, üzerine gidilmesini bekliyor. Kamuoyu ilgisi ve hukukun gereği olarak bunun da yapılacağına inanıyor.

Yok saymıyor, yok sayılmasını doğru bulmuyor. "Bir niyet var" diyor." Ama projelendirdikleri belli, bir niyet var. Bir görelim" diye de ekleme gereği duyuyor.

Ama peşin peşin kimseyi de suçlamıyor.

Hatta, "Şimdi belki diyecekler ki, biz böyle bir şey yapmadık, virüslü bir dosya gönderildi diyecekler" diyerek, isim vermeden Soner Yalçın'ın yaptığı savunmaya da gönderme yapıyor.

Bu nedenle, tahkikatı yürüten savcılığın olayı delilleriyle ortaya koyup, kendisini ve kamuoyunu bilgilendirmesini bekliyor. Bu onun en doğal hakkı.

"Varan2"ye ilişkin durumu, "Çok şaşırtıcı tabii" sözleriyle karşılıyor. "Sessiz bir şekilde izliyorum" diyor. Ancak sadece sessiz bir şekilde izlemediğini, gerçeklerin ortaya çıkarılmasının da takipçisi olacağını belirtiyor.

Gazetecilerin tutuklanmasını ağızlarına çektikleri siyah bantlarla protesto edenlerin "Varan2"yi görüp, Baykal'a kurulmak istenen tuzak konusunda ise ağızlarını açıp, bir şeyler söylemeleri gerekiyor.

Halk TV'yi satın almak için Kılıçdaroğlu ile pazarlık yapan, kanalı satmakta direnen Baykal'ı tasfiye etmek için, "Varan2"den söz edenler, CHP Genel Başkanlığı koltuğunu bırakmamakta direndiği için, "Varan1"le düğmeye basanlarla bir yakınlıkları var mı acaba?

İnsanoğlu işte, merak ediyor.

TÜRKEŞ NOTU

"Erbakan ailesinin misyonu" başlıklı yazı üzerine merhum Türkeş'in kızı Ayyüce Türkeş gönderdiği mail'de ailenin Türkeş'in misyonunu devam ettirdiğini ve bu uğurda "Alparslan Türkeş Vakfı" kurduklarını bildirdi. Görüşlerimi muhafaza ediyorum ancak aile hassasiyetine olan saygım gereği bu açıklamaya da yer veriyorum.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT