1. YAZARLAR

  2. Sibel Eraslan

  3. Askeri mahkemeler baskı altında...
Sibel Eraslan

Sibel Eraslan

Yazarın Tüm Yazıları >

Askeri mahkemeler baskı altında...

22 Haziran 2009 Pazartesi 00:35A+A-

Özden Örnek ve darbe günlükleri olayında da hep birlikte şahit olmuştuk. Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’e ait olduğu söylenen darbe günlükleri, Nokta Dergisinde yayınlanınca, yayın yönetmeni Alper Görmüş hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nda dava açılmış, bunun yanı sıra günlüklerde aktarılan darbe girişimleri ciddiye alındığından Özden Örnek hakkında da askerî darbe hazırlığı iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. Ancak Savcılık kendisini bu konuda yetkili görmediğinden daha soruşturmaya başlamadan yetkisizlik kararı vermiş ve dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na göndermişti. Sonucu hep birlikte izledik. Özden Örnek günlükleri ortaya çıktığıyla kaldı. Onun günlüklerini yayınlayan gazetecininse hayatı söndürüldü, şimdi tüm gözlerden uzak bir münzevi hayatı yaşıyor Alper Görmüş...

Mahkemelerin amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Askeri hukukun temel amacı ise orduda disiplini gerçekleştirmektir. Yani askeri yargı, ordunun kendi iç çalışma düzenekleri ile ilgilidir. Ne ki Askerî Mahkemeler, sadece asker kişilerin davalarıyla ve disiplin suçlarıyla ilgilenmezler. Bunun yanısıra sivillerin asker kişiler aleyhine işledikleri suçlar ile askerî mahallerde yahut askerî hizmet ve görevle alakalı olarak işlenen suçlara da bakarlar. Askerlerle sivillerin müştereken bir suç işlemeleri durumunda da askerî yargı görevlidir.

Bu durum uygulamada yargı karışıklıklarına sebep olmaktadır. Adaletin en temel prensiplerinden olan “tabii yargıç” ilkesi zedelenmektedir. Askeri Yargı ile en temel insan haklarından olan; doğal yargıç karşısında adalet arama hakkı, insanların ellerinden alınmaktadır.

Ayrıca askeri işleyişin esası olan “iç disiplin”, “ast-üst ilişkisi”, “emir-komuta zinciri” gibi teamüller, yargı bağımsızlığı kavramı ile taban tabana zıt mefhumlardır. Emir komuta zinciri ile üstlerinin emirlerine amade olması disiplin gereğidir denen bir askeri yargıcın, ne kadar bağımsız ve yansız olabileceği meçhuldür.

Nitekim 28 Şubat döneminde demokratik yollarla iş başına geçmiş Hükümete karşı darbe girişimi düzenlediği ortaya çıkarılan Batı Çalışma Gurubu hakkındaki istihbarat da Özden Örnek günlüklerinde yaşadığımız akıbeti yaşamıştı... Hatırlarsanız; Onbaşı Kadir Sarmusak ve Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, BÇG’ye ait belgeleri çalmakla suçlanmıştı. Sarmusak ve Orakoğlu, askeri mahkemede yargılanmışlardı. Suçlanan taraf; “madem belgeyi çalmışız, çaldığımız belgelerin orijinali dava dosyasına koyulsun” dediğindeyse olan olmuştu. Askeri Hakimin talebine rağmen Genelkurmay Başkanlığı talep edilen belgeleri mahkemeye göndermemişti. Ardından dava beraatle sonuçlanınca, Askeri Mahkeme üyelerine sürgün ve erken emeklilik yolu gözükmüştü...

Özden Örnek ve darbe günlükleri konusu sivil yargıdan askeri yargıya intikal ettikten sonra adeta buharlaştı, havaya karıştı, üstü kapatıldı ve bu konuda susmak emredildi. Günlükleri tutan komutan değil, yayınlayan gazeteci cezalandırıldı.

Batı Çalışma Gurubu’na ait olduğu söylenen darbe girişimi belgeleri, Genelkurmay tarafından askeri mahkemeye tevdi edilmedi. Askeri yargıçtan daha üst rütbede bulunan subaylar bu konuda böyle karar verince mesele kapandı. Çalındığı iddia edilen belgelerin aslına ulaşılamayınca, beraat kararı veren mahkeme üyeleri cezalandırılırcasına sürgüne yollandı.

Şimdi bu yaşadıklarımızın bir benzerini Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu ileri sürülen darbe girişimi belgesinde de yaşıyoruz. Askeri savcılık daha yüzünü bile görmediği bir belge hakkında o kağıdın sahte olduğunu beyan ediveriyor.

Biz bu şartlar altında askeri savcılığın nasıl objektif, yansız ve bağımsız davrandığını düşünebiliriz ki? Tüm bu uygunsuzluklar, hukuku, adalet ve vicdan hissiyatını örseliyor. Askeri Yargıdaki emir komuta zinciri ve disiplin algısı hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı fikrini felç ediyor...

1999’a kadar mahkeme heyeti içinde askeri yargıçları da barındıran Devlet Güvenlik Mahkemeleri hakkında, 1999 sonrasında yasal uyum çalışmaları düzenlenmişti. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin yargıçları düzeyinde sivilleştirilmesi girişimi, yargı objektivizmi açısından nasıl önemliyse, bugün Askeri Yargı konusunda yapılması gereken hukuki reformlar da o kadar elzemdir...

Hukukta yargı birliği reformunu en kısa sürede bekliyoruz.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT