1. YAZARLAR

  2. Yaser ez Zeatira

  3. Arap rejimleri yine halklarına karşı, ABD’ye yandaş
Yaser ez Zeatira

Yaser ez Zeatira

Yazarın Tüm Yazıları >

Arap rejimleri yine halklarına karşı, ABD’ye yandaş

12 Şubat 2009 Perşembe 10:03A+A-

Arap rejimleri Abu Dabi’deki zirvede bir kez daha halklarının talepleriyle bağdaşmayan bir tavır alarak, içişlerine müdahale edilmemesini istedi. Kastedilen ülke İran’dı; ABD ılımlı Arap dostlarının yardımıyla İran’la mücadele peşinde

Geçen hafta Abu Dabi’de düzenlenen Arap bakanlar zirvesinin yapılandırdığı siyasi çizgi yenilik içermiyor. Bu çizgiyi yıllardır ve özellikle de Irak savaşının işaretlerinden bu yana biliyoruz. Arap dünyasındaki ılımlılara ait olan bu söylemin sorunu, ümmetin toplu bilinciyle çarpışması. Bu nedenle, söz konusu söylem doğal olarak kapsamlı medya çabasıyla pohpohlanmakta.
Dört saat süren zirve medya karartması gölgesinde yapıldı. Ev sahibi devletin bakanı toplantıda varılan sonucu özetlemek için ekran karşısına çıktığındaysa, kendisinden sıradan vatandaşın bile anlayacağı hızlı işaretlerden başka bir açıklama alınamadı.
Bakana göre toplantı, ‘Arapların birliğinin desteklenmesi ve istişare yönündeki Arap çabasının parçasıydı’. Bu arada sadece dokuz ülkenin toplantıya katıldığını unutmayın. Bakan şunu da ekledi: “Bu zor şartları aşmaya, Arap olmayan tarafların içişlerimize yapıcı olmayan ve istenmeyen müdahalelerini durdurma konusunda Arap uzlaşısı için çalışıyoruz.’
Bakanın bu diplomatik diline karşın, Arap dünyasındaki liberaller ne istendiğini bütün açıklığıyla yansıtıyordu. (Bu arada liberallerin demokrasiyi hafife alarak diktatör rejimlerin yanında yer almaları dikkat çekici.) Zira burada savaş ‘devrim ihraç’ etmeye çalışan İran müdahalesine, Lübnan’da Hizbullah ve Filistin’de Hamas’la İslami Cihat kanalıyla yapılan ‘devrim ihracı’na karşı. Peki bu Arap ülkeleri İran’la ve müdahaleleriyle nasıl mücadele edecek? İran düşmansa, dost kim? Gerek Suriye, Katar, Sudan ve Cezayir gibi zirveye çağrılmayanlar, gerekse de çağrılan ancak baş ağrısından kaçarak katılmayan diğer Arap ülkelerinin durumu ne olacak?
Doğal olarak zirvede Filistin uzlaşısı konuşuldu, ancak ironi Hamas’ı İran’a uşaklık yapmakla suçlamaları. O zaman bu uzlaşı hangi temelde yapılacak? Destekledikleri çözüm ne?  Onların İran tehlikesini önceleme söylemi altında Mısır’a ve Hamas’a baskı yapmak istedikleri açık. Amaçsa, hareketin sahneden silinmesine yol açacak siyasi süreci kabul etmesi. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın, Arap rejimlerinin resmi tutumunun çektiği sancının ve yeni İsrail yönetiminin gölgesinde bunun mümkün olduğu düşünülüyor.

Uluslararası doğum sancılarının parçası
Arap bakanlar zirvesinin ve ılımlılar akımının hareketlenmesinin özeti, İsrail seçiminde Kadima lideri Tzipi Livni’yi desteklemenin bir şekli. Gazze savaşı sonrası Hamas’ın yükselişiyle mücadelede Abbas’ı destekleme amacı da taşıyor. Bu durum Hamas’ın zaferinin meyvelerinden mahrum bırakılmasını ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi George Mitchell’ın iştigal ettiği çözüm sürecinin desteklenmesini çağrıştırıyor. Bu çözüm sıcak bölgeler Irak, Somali ve Afganistan’ın soğutulması çalışmalarıyla örtüşüyor. ABD, rakipleriyle mücadelede Arap dostlarının yarıdımıyla İran’la mücadeleye odaklanacak.
Bu dizi, büyük ölçüde bir ‘Soğuk Savaş’ dizisine benziyor. Birçok Arap Sovyetlere karşı ABD’ye hizmet için seferber olmuştu. Mezhep hassasiyetlerin İran’la mücadeleye dönüşmesi de uzak ihtimal değil. Sanki bu rejimler Şiileşme uzantısıyla tehdit edilen Sünniliğin koruyucuymuş gibi... Yeni çekişme sahnesi asıl itibariyle yeni uluslararası doğum sancılarının bir parçası. ABD başkalarının güç ve nüfuz bakımından ilerlemesine karşı klasik tutumuyla mücadele ediyor. Fakat bu sahne diğer yandan halklarının çıkarlarından çok kendi çıkarlarına yoğunlaşan birçok Arap rejiminin pusulasındaki bozukluğa da işaret ediyor. (Katar gazetesi Arap, 11 Şubat 2009)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT