1. YAZARLAR

  2. Hayrettin Karaman

  3. 'Afrika'ya 'ılımlı İslam' Mali'den yayılmak isteniyor'
Hayrettin Karaman

Hayrettin Karaman

Yazarın Tüm Yazıları >

'Afrika'ya 'ılımlı İslam' Mali'den yayılmak isteniyor'

10 Şubat 2013 Pazar 00:55A+A-

Başbakanlığa bağlı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı araştırmacılarından Mustafa Efe, Millî Gazete'ye Mali konusunda önemli açıklamalar yapmıştı. Buradan bazı önemli pasajları aktaracağım ki, ümmetin bir parçasında neler niçin oluyor sorusuna cevap arayanlara faydası olsun:

1884'ten 1960 yılında bağımsızlığını kazanıncaya kadar Fransa'nın fiili olarak sömürgesi olan bu ülke Fransa tarafından bağımsızlık verildikten sonra da Fransa'nın yetiştirip yerine bıraktığı kişilerin oluşturduğu jakoben laik hükümetler tarafından yönetildi.

Mali'ye İslam Kuzey Afrikalı tüccarlar vasıtasıyla ulaştı. Mali'nin kuzeyindeki İslam dünyasının en önemli şehirlerinden olan Timbuktu yüzyıllardır İslam ilim geleneğine yüzlerce âlim yetiştirmiş bir İslam ilim merkezi… 1324 yılında Mansa Musa'nın Hacc ziyareti Mali'yi bütün dünyada bilinir kıldı. Mansa Musa'nın yanındaki 60 bin adamı 180 ton altın taşıyıp getirmişlerdi.

Yüzyıllarca İslami yönetimlerin hâkim olduğu Mali Batılıların sömürgecilik çalışmaları sırasında Hıristiyanlaştırma çalışmalarına karşın Müslümanların dirayetli çalışmalarıyla ve mücadeleleriyle Müslüman olarak kalmıştır. Bugün de halkın yüzde 94'ü Müslüman'dır. Fakat sömürgecilik sonrasında Mali bağımsız bir devlet haline gelince Batılılar özellikle de Fransa yeni sömürgecilik metotlarından biri olarak kullandıkları Batılılaşma, çağdaşlaşma ve modernleşme adı altında toplumsal dejenerasyon yapmışlardır. Aslında Mali'nin yaşadığı tecrübe bütün İslam Dünyası'nda da benzer şekillerde yaşanmıştır. Fakir veya zengin hepsi öncelikle kendilerini Müslüman olarak değil Malili olarak tanımlıyorlar. Mali'de yönetimler eliyle içki kullanımı, moda adı altında Malili kadınların açılıp saçılması ve pop kültürü özendirilerek Müslüman toplum çökertilmeye çalışılmıştır. Şimdi çok rahat bir şekilde castel birasını içen ve domuz etli sandviçini yiyen, pub ve kulüplerde Kurban Bayramı'nı kutlayan ve bu durumu normal gören bir toplum ortaya çıkmıştır. Kurban Bayramı kutlamaları çerçevesinde büyük stadyumlara getirilen pop sanatçıları konserler veriyor. Malili Müslüman kadınların çoğunluğunun tesettür diye bir kaygılarının bulunmadığı görülüyor. Mali'de yaşanan kültürel

dejenerasyon, İslam ve Afrika kültüründeki yozlaşma normal bir durum olarak görülüyor. Mali, Batı Afrika'da ılımlı İslam anlayışının yayılmasının öncü ülkesi olarak görülüyor.

Bütün Afrika ülkelerinde olduğu gibi Mali'de de İslâmi çalışmaların önündeki en büyük engel misyoner teşkilatlarıdır. Güçlü Avrupa ülkelerini arkalarına alan Hıristiyan misyonerler ellerindeki geniş imkânları kullanarak Müslümanları Hıristiyanlaştırmaya çalışıyorlar.

Mali'de 22 Mart 2012 tarihinde askerler, hükümet kuzeydeki ayrılıkçı Tuareglere karşı yeterince önlem almıyor diye darbe yaptılar. Fakat yönetimi ele geçirince kuzeydeki isyancılara karşı herhangi bir harekette bulunmadılar. Bu da gösteriyor ki darbenin asıl nedeni kuzeydeki isyancılar değildi. Bu süreçte Tuaregler kuzey bölgelerinin tamamını çok kısa bir süre içerisinde önce Kidal'i daha sonra da Gao ve Timbuktu şehirlerini ele geçirdiler. Mali ordusunun zaten toplamda sadece 8 bin askeri bulunuyor. Hükümet maaşları ödeyemiyor. Piyasada da para sıkıntısı var. Bu darbenin arkasında ABD'nin olduğu söylenmektedir. Mali'de darbe cuntasının komutanı olan yüzbaşı ABD'de Uluslararası Askeri Eğitim Programı kapsamında eğitim alan bir kişidir.

Mustafa Efe 'Batılılar her an Mali'ye saldırabilir' diyor ve Mali Dini İşler Bakanı ile yaptıkları ilginç görüşmeyi de aktarıyor ve ekliyor: 'İsyan edenler Mali'den ayrılmayı değil İslam hukukunu istiyor. Dini İşler Bakan'ına 'halka sorun' dediğimizde; 'halka sorarsak onlar şeriatı ister, soramayız' dedi.'

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum