Program Erhan Ozan'nın yaptığı takdim konuşmasıyla başlandı ve ardından sunuma geçildi.

Sunumuna Asr Suresiyle başlayan Kenan Alpay, sure bağlamında tavsiyeleşme ve emr-i bi'lma'rufnehy-i ani'lmünker sorumluluğumuza vurguda bulundu ve bu sorumluluğun hem bireysel hem toplumsal ilişkilerimizde belirleyici olması gerektiğine dikkat çekti.

Tarihsel süreç içerisinde Müslümanların konumlandığı, konumlanması gerektiği yeri ayet ve hadislerle açıklayan Kenan Alpay, buradan hareketle Müslümanların bugünkü konumlanışının güç ve iktidar imtihanıyla birlikte sekteye uğradığını dile getirdi. Müslüman camianın tarihsel süreç içerisinde uğradığı haksızlıklara ve zulümlere rağmen adalet ve merhamet temelli yaklaşımlar sergilediklerini, hakkın ve hakikatin sözcüsü olduklarını ama bugün gelinen vasatta olumlu gelişmeler olmakla birlikte 15 Temmuz Darbe girişimiyle beraber bir takım rahatsız edici gelişmelerin de yaşandığını söyledi. Bu gelişmelerin başında FETÖ davalarında suç tanımının geniş tutulması, KHK ile yapılan ihraçların hukuki denetimsizliği, devletçi - milliyetçi söylemlerin artması ve beka söyleminin gündemde tutulması geldiğini belirtti. Bunun iddialar ve pratikler arasında bir çelişki yaşattığını vurguladı.

Uluslararası alanda ve ümmet coğrafyasında da yaşanılan olaylara kayıtsız kalamayacağımızı, adil şahitliğin bunu gerektirdiğini vurgulayan Alpay, çıkar merkezli bir tutumun aksine merhamet ve vicdan merkezli bir tutum geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bazı İslami kesimlerin "evrensel vicdan" vurgusu yaptığını ancak bununla birlikte katliam ve kıyımları meşrulaştırıcı tutumlar sergilediklerini, bunun ise apaçık bir çelişki olduğunu söyledi.

Son olarak çeşitli tarihsel vakıalar ve peygamber örneklikleri üzerinden toplumsal sorumluluğumuzun ne olduğuna ışık tutan Kenan Alpay bu sorumluluğun ancak adil şahitlik bilinciyle yerine getirilebileceğini vurguladı ve sunumu noktaladı.

Program soru-cevap kısmının ardından sona erdi.