1. YAZARLAR

  2. Koray Düzgören

  3. 24'ü neye yaradı? 25'inci neye yarayacak?
Koray Düzgören

Koray Düzgören

Yazarın Tüm Yazıları >

24'ü neye yaradı? 25'inci neye yarayacak?

25 Şubat 2008 Pazartesi 03:54A+A-

PKK'ya yönelik' sınırötesi kara harekatı, tarihi belki biraz erkene alınmış olsa da beklenen bir operasyondu.

Bu, ne zamandır AKP'nin askerlerle birlikte hedeflediği bir eylemdi. AKP'nin PKK ve Kürt meselesi konusunda barışçı ve siyasi yöntemler yerine askeri seçenekleri tercih edeceği biliniyordu.

Tezkereden sonra hava operasyonlarına başlandı. Ardından, kara birlikleri sınırın öte yakasına gönderildi.

Bunun, PKK'yı bitirmek ya da sindirmek amaçlı 25'inci harekat olduğu söyleniyor.

Önceki 24 harekatta ulaşılamayan sonucun bu sefer sağlanacağı ileri sürülüyor.

Medyada bu son sınırötesi kara harekatına temkinli yaklaşanlar, savaşın genişleme riski taşıdığına ve Türkiye açısından içerdiği sakıncalara işaret edenler var.

Yerlerinde duramayıp sevinç çığlıkları atanlar da.

Meselenin bittiğini söyleyenler bile bulunuyor!

Onlar bu konuda ahkam keserken, askeri birliklerin PKK militanları ile giriştiği savaştan ölüm haberleri de birbiri peşisıra gelmeye başladı.

Böylesi bir savaşta kan ve ölümden başka ne beklenebilir?

Tabii ölüm haberleri ile birlikte hamaset ve haber kirliliği de had safhada.

Hava operasyonlarının başladığı günlerdeki gazete kolleksiyonlarına bir göz atın. Aradan fazla bir zaman geçmedi.

PKK kamplarının tümüyle yerlebir edildiğinden başlayarak, lider kadrosunun yakalandığına ve PKK meselesinin o gün itibariyle bitirildiğine ilişkin bir yığın sansasyonel manşet, haber ve yorum bile sayılmayacak afaki karalamaların bolluğuna bakıp şaşacaksınız.

Sonra tabii her zamanki gibi gerçeklerin ortaya çıktığını, sonucun hiç de öyle olmadığının bizzat resmi ağızlar tarafından ifade edildiğini de göreceksiniz.

Şimdi yine benzer bir durum söz konusu. Genelkurmay'ın uyarılarına rağmen hamasi, afaki birbirini tutmayan haberler ortalıkta kol geziyor.

Oysa bakın askerler bu harekatın amacını nasıl belirtiyor.

"Bu harekâtla PKK'nın bitirilmesi tabii ki söz konusu olamaz. Ama taktik sonuçları olacaktır. Bu harekât PKK'nın Türkiye sınırı yakınındaki güvenli üs bölgelerini uzun süre kullanılamayacak biçimde tahrip edecektir. PKK'nın ilkbaharda Türkiye'ye sızıp eylem yapmasını engelleyecektir.. 'Türk askeri Kuzey Irak'a karadan giremez, o topraklarda eylem yapamaz imajı' ortadan kalkacaktır. PKK'nın ve Kürt yönetiminin bu konudaki güvencesi de büyük ölçüde sarsılacaktır. Böylece Barzani üzerinde bir baskı oluşturularak Türkiye'ye ve PKK'ya ilişkin yaklaşımların ve politikaların değiştirilmesi söz konusu olabilecektir."

Zaten harekatın genel durumuna, operasyonun yapıldığı bölgeye, sınırötesine gönderilen asker sayısına ve özellikle de ABD ve uluslararası kamuoyuna verilen, "Kuzey Irak'ta kalış süremiz 15 günü geçmeyecek, Kuzey Irak Kürtleri ve siviller kesinlikle hedefimiz olmayacak" güvencesine bakılarak, bu harekatın PKK'yı bitirmeye yönelik olmadığını anlamak için uzman olmaya da gerek yok.

Bununla birlikte tabii bazı şeyleri bilmek de gerekiyor.

Çünkü bu mesele pek cehalet kaldıracak gibi değil.

Bir kere Kuzey Irak'ta operasyon yapılan bölgeler PKK'nın ana kamplarının bulunduğu Kandil'e en az 80-90 kilometre uzaklıkta Türkiye sınırına çok yakın bölgeler.

Sınırötesinde gönderilen asker sayısı da öyle Kuzey Irak'ın bir bölümünü işgal edece ya da Kandil'e kadar gidip PKK'ya ölümcül bir darbe vuracak nitelik ve nicelikte değil.

Dolayısıyla bu durum ilan edilen amaçlarla uyuşuyor.

Bir şey daha var. PKK'nın zaman zaman kullandığı Türkiye yakınlarındaki kampları, böyle bir operasyon tabii PKK tarafından da beklendiği için, büyük bir olasılıkla boşaltılmış durumda.

Çatışma haberlerinin geldiği bölgelere baktığımızda oraların PKK'nın değil aslında Barzani güçlerinin hakim olduğu bölgeler olduğunu görüyoruz.

Dolayısıyla harekatın cereyan etiği bölge her ne kadar PKK'nın kullandığı Türkiye'ye geçiş yollarına tekabül etse de, askerlerin de ifade etmekten kaçınmadığı bir gerçeğe dikkati çekiyor

Bu kara harekatı PKK'dan çok Barzani'ye gözdağı vermek, onu etkilemek amacıyla yapılıyor. Böylece besbelli bu yolla Irak Kürtlerinin Türkiye'ye biat etmesi sağlanabilir, diye düşünülüyor olmalı.

Dikkat edin. Kimse bu operasyonlarla PKK'nın bitirileceğini sanmıyor. Başta askerler olmak üzere.

Ama yine bu savaşın kararını verenler, bu meselelerin barışçı yöntemlerle, demokratik yaklaşımlarla ve siyasi, ekonomik, diplomatik adımlar atılarak çözülmesinden de yana değiller.

Türkiye'de Kürt meselesinin çözümünde barışçı yöntemleri kullanmak ve PKK'yı bu yolla bitirmek, Irak Kürtleri ile barış içinde birarada refaha giden yolları araştırmak ve Barzani'ye savaş açmak yerine el uzatmak çok mu zor?

Bunları yapmamak için 24 kara harekatı yapmak neye yaramış?

25'incisi neye yarayacak?

Yeni Şafak gazetesi

YAZIYA YORUM KAT