Her yeniliğe karşı çıkan muhalefet, gerici blok oluşturuyor.
Mürteciler hareketinin sloganını Kemal Kılıçdaroğlu buldu.
‘Hayır’da hayır var.’
Bir irtica koalisyonu olan ‘Hayır’ cephesinde kimler yer alıyor?
Başı çeken CHP, hemen arkasından gelen MHP, onun yanında BDP destek kuvvetleri arasında HSYK
ve kısmen Anayasa Mahkemesi ile kimi yüksek yargı temsilcileri ve YARSAV da yer alıyor.
Mevcut durumun devamını istiyorlar.
O nedir peki?
12 Eylül rejiminin eseri olan yüksek yargı nizamı.
Adalet teşkilatı üzerinde kurulmuş bir vesayet rejimi.
Yargıya, Meclis’e, siyaset kurumuna musallat edilmiş bir yüksek yargı sultası.
Kendi kendini seçerek yaşamını sürdüren demokrasi ucubesi bir otomat.
Birbirlerinin sırtını kaşıyarak milletin sırtından geçinip gidenlerin idare-i maslahat hukuku.
Kendini Meclis’in yerine koyan, olmadı halkın yerine geçen
bir süper otorite.
Memleketin idaresine fiilen el koymaya heveskar, sözümona seçkin bir zümre.
Başka herkese tepeden bakan bir yüksek zevat cemaati.
Kerameti kendinden menkul bir üstün sınıf.
Yargıyı demokrasiye açan düzenlemeye karşı ittifak halindeler.
Darbe rejiminden miras kalan eski yüksek yargı nizamını korumak üzere birleşmiş durumdalar.
‘12 Eylül hukukunu müdafaa cemiyeti’ gibi bir hareket.
Tek ses, tek vücut oldular birden.
Yüksek yargı kurumlarının çok sesli, çoğulcu bir yapıya kavuşmasını hiç istemiyorlar.
Korkuları, binbir emekle bugünlere getirdikleri düzenlerinin bozulması.
Anayasa Mahkemesi, bir neşterle tek sesçi kurulların ömrünü uzattı.
Üye seçim usulünü sulandıran o zorlama müdahaleden bile tatmin olmamışlar.
Hedefleri, yüksek yargının yapısını değiştiren düzenlemelerin tümden iptali.
HSYK Başkenvekili Kadir Özbek, ‘Yazık oldu’
diyor; kaygılarının giderilmemesinden şikâyetçi.
Devlet Bahçeli, elini sınırlı tutan mahkemenin, iptali ‘kısmen’ yapmasından rahatsız.
Referandumda hepsini iptal etmeye çağırıyor, milleti.
Bu kadar demokrasiyi fazla buluyorlar.
Şiddetli itirazları var, yargıya çoğulculuğun getirilmesine.
Hayır cephesi kazanırsa, 12 Eylül’ün vesayetçi nizamı kazanmış olacak.
Sandıktan irtica çıkacak, yani.
Kemal Kılıçdaroğlu, “12 Eylül’de, 12 Eylül düşüncelerinin bir uzantısı olarak gördüğü o Anayasa değişikliklerine ‘hayır’ diyeceklerini” söylüyor.
‘Hayırda hayır var’ diye de ekliyor.
Yanlışı savunmak zor görev...
Darbecilere yargı yolunu açan düzenlemeye 12 Eylül’de ‘ret’ oyu verip, 12 Eylül rejimine güya hâlâ karşı görünmek daha da zor.
İyi ki de öyle!
Yoksa, milleti kandırma şansları olurdu.
Ve daha sittin sene, demokrasi gelmezdi bu memlekete.

RADİKAL