1. YAZARLAR

  2. Aslan Değirmenci

  3. Özgürlüğün bedeli
Aslan Değirmenci

Aslan Değirmenci

Yazarın Tüm Yazıları >

Özgürlüğün bedeli

23 Temmuz 2012 Pazartesi 13:43A+A-

28 Şubat döneminde siyasi suçlardan yargılanıp hüküm giyenler açısından yeniden yargılama yolunu açacak bir düzenleme yolda…

Düzenleme yolda ama halen sivil toplum örgütleri ve medya konu hakkında duyarsız.

Sivil Toplum örgütleri demişken 28 Şubat’ın brifingli yargı kararlarının iptal edilmesi için yaklaşık 5 aydır mücadele eden ‘Mazlumder’ ve sürece destek veren STK’ların hakkını teslim etmek gerekiyor. ‘Özgürder’, ‘İHH’ ve ‘Fikri Özgürlük Platformu’nun önemli girişimleri de ortada… Öyle ya bu ülkede halen adalet terazisini düzeltmek için mücadele eden onurlu insanlar var. Ve bu insanlarla birlikte hareket eden onurlu gönüldaşlar…

Ancak birde amaçlarını insan hak ve özgürlükleri konusunda araştırma yapmak, mağdurlarla dayanışma içinde olmak ve işkenceyi belgelemek üzere çalışmalar yürütmek olarak açıklayan örgütler var ki hiç sesleri çıkmıyor… Medyanın durumu ise malum… Bu köşede onların içler acısı halini değerlendirmeye gerek bile yok. Yine de 28 Şubat’ın brifingli yargı kararlarının iptal edilmesi için gönüllü birliktelik çağrısı yaparak, yazıma devam edeyim…

*

Onlar içeride ama…

Karanlık yapılar yıllarca yok sayıldı, JİTEM’e hiç dokunulmadı.

Faili belli (!) meçhul cinayetlerin üzeri kapatıldı,

Çete soruşturmalarında localara girilmedi,

İş dünyasıes geçildi,

Ajan gazeteciler deşifre edilmedi…

*

Susurluk’un üstü kapatıldı,

ASELSAN mühendislerinin öldürülmesine intihar denildi,

TÜBİTAK’taki sır ölümlere mercek tutulmadı,

Ergenekon’un dış bağlantıları ve derinliği araştırılmadı.

*

Danıştay saldırısının arka planına iyi bakılmadı,

Sivas ve Başbağlar katliamının karanlık bağlantıları ortaya çıkarılmadı,

Bir gecede zenginleşen tekelcilere dokunulmadı,

Birçok kritik dava skandal kararlar ile sonlandırıldı.

*

Ve bu ülke insanı sayısız aflar gördü…

Tecavüzcü, hırsız, baron, gaspçı ve katiller aramıza karıştı,

Sayısız defa suç makineleri serbest bırakıldı.

Cezaevlerinin kapıları bunlara açıldı, “fikir” e daha fazla ceza ve işkence layık görüldü.

Bugünlerde işkence üslerinde darbeciler ağırlanırken halen “fikir” özgürlüğüne kavuşamadı.

Ve halen geçmiş ile tam anlamıyla yüzleşilmedi,

Kaldırılan DGM'lerin verdikleri kararlar iptal edilmedi,

Cezaevlerinde bulunan düşünce suçlularının özgürlüğü sağlanmadı,

28 Şubat mağdurlarının haklarının iadesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi için harekete geçilmedi…

*

Neydi bu insanların suçları:

*Başörtüsüne özgürlük istemek,

*Başı dik, alnı açık olarak yaşamak,

*8 yıllık kesintisiz eğitimi protesto etmek,

*Her türlü baskı ve dayatmaya karşı direnmek

*Zulmün sonunun olduğuna her zaman inanmak,

*Mazlum Çeçen halkına alanlarda destek vermek,

*“Kudüs'ün Özgürlüğü, Ümmetin Özgürlüğüdür” demek,

*Üzerlerine ölü toprağı serpilmişçesine suskun ve dillerini yutmuş dut yemiş bülbüllere dönenlerin aksine düşüncelerini korkusuzca ifade etmek…

Onlar özgürlüğü hepimizden daha fazla hak etti. Onlar insanların köleleşmesine karşı çıkarak ve almak istedikleri ‘özgürlük’ için yeterince ‘bedel’ ödediler. Peki biz onlar için ne yaptık?

MİLAT

 

YAZIYA YORUM KAT