1. HABERLER

  2. HABER

  3. EKONOMİ

  4. Kalın: Ekonomide Hızla İyileşme Süreci Yaşanıyor
Kalın: Ekonomide Hızla İyileşme Süreci Yaşanıyor

Kalın: Ekonomide Hızla İyileşme Süreci Yaşanıyor

​​​​​​​Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "(Ekonomi) Aldığımız tedbirler neticesinde iki gündür bir iyileşme sürecinin hızla yaşandığını görmekteyiz." dedi.

16 Ağustos 2018 Perşembe 20:08A+A-

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Konuşmasına Adıyaman'da yürütülen terör operasyonunda şehit olan 4 güvenlik görevlisi için Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Kalın, "Şehit haberleri geldiğinde hepimizin yüreği yanmaktadır ama bu aynı zamanda bizim terörle mücadele azmimizi de her gün biraz daha güçlendirmektedir." değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın formüle ettiği şekliyle "terörü kaynağında kurutma stratejisi" çerçevesinde terör örgütlerine karşı her alanda mücadelenin kararlı bir şekilde süreceğinin altını çizen Kalın, Türkiye içinde ve dışında hangi terör örgütünden gelirse gelsin Türkiye'nin bu tür saldırılara karşı her türlü tedbiri almaya devam edeceğini söyledi. 

Terör örgütlerine karşı askeri operasyonlardan, finansal tedbirlere kadar her alanda tedbirleri etkili bir şekilde hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Kalın, terörü kaynağında yok etme stratejisiyle önemli mesafeler aldıklarını kaydetti. 

"Nihai amaçları Türkiye'ye zarar vermektir"

Terör örgütlerine katılımların azaldığını, teslimlerin giderek arttığını bildiren Kalın, terör örgütüne katılım noktasında son 30 yılın en düşük seviyesine ulaşıldığını vurguladı.

İçişleri Bakanlığının, MİT'in, TSK'nın, jandarmanın, korucuların eş güdüm içerisinde verdiği mücadelenin neticelerini somut bir şekilde almaya başladıklarına işaret eden Kalın, şöyle devam etti:

"Sınır güvenliği ve diğer konularla ilgili tedbirler etkin bir şekilde alınıyor. Türkiye PKK, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere üç farklı terör örgütüne karşı mücadele eden tek NATO üyesi ülkedir. Bu terör örgütleri farklı ideolojilere, farklı yöntemlere sahip olabilir ama hepsinin ortak noktası Türkiye düşmanlığı, karşıtlığıdır. Bunlar farklı yöntemler uygulayabilir ama yöntemleri, nihai amaçları Türkiye'ye zarar vermektir. Bunu deneyebilirler, bu yönde çabalar sarf edebilirler. Bunlar hiçbir zaman bizim azmimizi azaltmayacak, kırmayacak, tersine bu konudaki kararlılığımızı daha da güçlendirecektir."

"Bu operasyonlar devam edecek"

Bunun somut göstergelerinden birisinin Sincar bölgesinde dün üst düzey bir teröristin etkisiz hale getirilmesi olduğuna işaret eden Kalın, "İlgili kurumlarımızın son derece başarılı bir şekilde yaptığı bu operasyonla Sincar civarında daha önce Sayın Cumhurbaşkanımızın müteaddit kereler ifade ettiği şekilde terör örgütünün ve unsurlarının bertaraf edilmesi, etkisiz hale getirilmesiyle ilgili stratejimiz etkin bir şekilde uygulanmaya devam ediyor." dedi.

Dünkü operasyonun MİT, TSK, jandarma ve İçişleri Bakanlığının yoğun bir koordinasyonuyla son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini bildiren Kalın, "Bu operasyonlar devam edecek. Bu konuda hiç kimsenin endişesi olmasın." ifadesini kullandı.

Kalın, Irak Başbakanı Haydar el İbadi'nin ziyaretinde de Sincar başta olmak üzere Kandil, Mahmur Kampı gibi teröre destek veren mevkilerin, terör unsurlarından tamamen temizlenmesi konusunda tam bir işbirliği içinde çalışmaya devam edileceğinin bilgisini verdi. 

"Milli seferberlik çağrısına olumlu cevap verenlere teşekkür"

Gündemdeki bir diğer konunun ekonomik gelişmeler olduğuna işaret eden Kalın, "Hamdolsun aldığımız tedbirler neticesinde iki gündür bir iyileşme sürecinin hızla yaşandığını görmekteyiz. Bu süreçte öncelikle Cumhurbaşkanımızın, bu ekonomik savaşa ve algı operasyonlarına karşı yaptığı milli seferberlik çağrısına olumlu cevap veren bütün vatandaşlarımıza, iş çevremize, yatırımcımıza, sanayicimize, tüccarlarımıza teşekkür ediyoruz. Yurt içinden, yurt dışından konuyla ilgili gerekli açıklamaları yapıp destek veren paydaşlarımıza, ülkelere, kurum ve kuruluşlara da teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz." dedi.

Katar'ın Türkiye'ye 15 milyar dolar civarında yatırım yapma kararı aldığını hatırlatan Kalın şunları kaydetti:

"Hazine ve Maliye Bakanımızın son bir haftada yaptığı yoğun temaslar neticesinde Kuveyt'ten Almanya'dan Fransa'dan hatta Rusya'dan olumlu neticeler ve haberler almaya başlamış bulunuyoruz. Dün Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya Şansölyesi Sayın Merkel, bugün Sayın Macron ile yaptığı görüşmelerde bu konu etraflı bir şekilde ele alındı. Özellikle Avrupa'nın iki önemli ülkesinin liderleri de Türk ekonomisinin güçlü olmasının, ekonomik istikrarın muhafaza edilmesinin sadece Türkiye için değil, Avrupa ve dünya ekonomisi için de büyük önem arz ettiğini ifade ettiler.

Trump yönetiminin ticareti, doları, vergileri bir silah gibi kullanma eğiliminin ne kadar yanlış olduğunu, bundan kendilerinin de mustarip ve müşteki olduklarını da Sayın Cumhurbaşkanımızla paylaştılar. Bildiğiniz gibi Trump yönetiminin aldığı kararlar, sadece Türkiye ile ilgili değil, AB, Eurozone, Avrupa ülkeleriyle ilgili olarak da benzer ilave vergi kararları daha önce alınmıştı. Bunların, Çin'i de katacak olursak dünyada adeta bir ticaret savaşına doğru evrildiği endişesi herkes tarafından dile getiriliyor. Bu ülkeler de Almanya, Fransa, Rusya, Katar, Kuveyt ve diğer ülkeler bu süreçte Türkiye'nin yanında olduklarını bir kez daha ifade etmiş bulunuyorlar."

"TL üzerinde spekülasyona imkan sağlayacak ortam bertaraf edildi"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın koordinasyonunda tüm kamu kurumları, kamu ve özel bankalar ile Merkez Bankasının eş güdüm içinde bir eylem planını hayata geçirdiğini belirten Kalın, şunları söyledi: 

"Böylece Türk lirası üzerinde spekülasyon yapılmasına imkan sağlayacak o istismara açık ortam tamamen bertaraf edilmiş durumdadır. Bankalara likidite konusunda rahatlama sağlanmış durumda, kurdan dolayı sıkıntı çeken reel sektörün sorunlarına çözüm olarak da bir dizi tedbir alınmış durumda. Merkez Bankamız da bununla ilgili geçenlerde açıklamalarını yaptı. Türk ekonomisi oldukça güçlü ve sağlam temellere sahiptir. Hazine ve Maliye Bakanımızın bugün yatırımcılarla yaptığı telekonferansta da dile getirdiği gibi Türk ekonomisi, Türkiye, yatırıma elverişli bir ülke olarak herkese kapılarını açmış durumdadır. Bankacılık sektörümüz bugün dünyada en sağlam temellere sahip sektörlerden bir tanesidir. Bu çerçevede hem kısa vadede hayata geçirdiğimiz tedbirler hem de orta ve uzun vadeli program çerçevesinde hayata geçirilecek tedbirlerle Türk ekonomisinin gücü bir kez daha ifade edilmiş ve ispatlanmış olacak."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugünkü kabine toplantısının açılış konuşmasında, "Türkiye bu krizi mutlaka fırsata çevirecektir." ifadesini kullandığını aktaran Kalın, şöyle devam etti:

"Bu konuda da hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu konuda bizim ekonomi kurumlarımıza olan güvenimiz tam. Türkiye kimseyle gerilimden yana değildir, kimseyle bir ekonomik savaş peşinde değildir. Serbest piyasa kuralları çerçevesinde dünya ekonomisine entegre olmuş Türk ekonomisinin daha fazla güçlenmesi, gelebilecek muhtemel saldırılara ve tehditlere karşı da gerekli tedbirleri alması sürecini hep birlikte yaşıyoruz. Bu anlamda da Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, bu kriz bir fırsata dönecek ve Türkiye bu süreçten güçlenerek çıkacaktır. Bu süreç içinde şu ana kadar sergilediği birlik ve beraberlik ruhu da ayrıca önem arz etmektedir. Bu sürecin en önemli neticelerinde bir tanesi Türkiye'nin alternatiflerini bundan sonra çoğaltarak yoluna devam edeceği gerçeğidir. Türkiye alternatifsiz değildir, enerji konusunda olsun, ticaret konusunda olsun, yatırım konusunda ve diğer alanlarda dünyadaki küresel gelişmelerle uyumlu bir şekilde opsiyonlarını ve yatırımlarını çoğaltarak bundan sonra da yoluna devam edecektir."

"Cumhurbaşkanımızın öngörüsünün haklı olduğu ortaya çıktı"

Kalın, Katar tarafından Türkiye'ye yapılacak 15 milyar dolarlık yatırım paketinin içeriğinin sorulması üzerine şu bilgileri verdi:

"Hazine ve Maliye Bakanlığımız bir çalışma yürütüyorlar, farklı alanda, farklı sektörlerde güzel bir paket hazırlandı. Bunun detayları ortaya çıktıkça gerek bakanlığımız gerekse de Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanacak. Katar Emiri'ne bu gösterdiği asaletli duruşundan dolayı ülkemiz ve milletimiz adına tekrar teşekkür etmek istiyorum. Çünkü Katar, Türkiye'nin gerçek bir dostu olduğunu bu vesileyle bir kez daha göstermiştir. Zaman zaman Türkiye'yi Katar'a yakın durmakla ya da Körfez bölgesinde aktif olmakla eleştiren birtakım seslerin çıktığını da biliyoruz. Hatırlarsanız geçen yıl yaşanan Körfez krizinde Türkiye oraya hem yardım etme hem de oraya askeri üs oluşturma konusunda bazı eleştirilere de maruz kalmıştı. Şimdi baktığımızda bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi öngörüsünün ve sezgisinin ne kadar haklı olduğu da bir kez daha ortaya çıkmış oldu."

Katar Emiri Şeyh Temim'e desteğinde dolayı kalben teşekkür eden Kalın, "Hem bizzat buraya gelip bu desteğini ifade etmesi hem de böyle bir paketi açıklaması önemli. Şeyh Temim'in yanı sıra Katar halkının da bu süreçte Türkiye'nin yanında çok açık ve net bir şekilde durduğunu, hatta ellerindeki paraları Türk lirasına çevirdiklerini oradan destek mesajları attıklarını, Türkiye'ye gelip tatil yaptıklarını ve Türkiye'nin yanında olmaları gerektiği konusundaki mesajları her platformda çok gür bir sesle ifade ettiklerini gördük. Bu çok memnuniyet verici bir şey. Diğer ülkelerden de benzer destekler gelmeye başladı. Zaten kamuoyu noktasında da dünyanın birçok yerinden bu konuda destek geliyor. Hamdolsun bunun neticelerini de somut olarak görmeye başladık. Türkiye ekonomisi bundan sonra daha da güçlenerek bu süreçten çıkacak. Bu paketin detayları açıklandıkça piyasalarda etkisini hep birlikte göreceğiz." dedi.

"Ülkemize dönük bu tür saldırılara asla müsamaha etmeyiz"

Kalın, "Sincar'a kara operasyonu olacak mı?" şeklindeki soruya, şu karşılığı verdi:

"Irak Başbakanı İbadi buradayken bu konu etraflı bir şekilde ele alındı. Sadece Sincar değil, Kandil, Mahmur gibi bölücü terör örgütünün güçlendiği, örgütlendiği yerlerle ilgili kapsamlı bir güvenlik paketi üzerinden zaten uzun süredir görüşmelerimiz devam ediyordu. Dün Sincar'da yapılan operasyonu da bu çerçevede değerlendirebilirsiniz. Burada Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik birimleri ihtiyaç duydukları ve gerekli gördükleri anlarda ve şekilde bu müdahaleleri bundan sonra da yapacaktır. Karadan olur, havadan olur, başka yollardan olur. Çünkü biz ülkemize dönük bu tür saldırılara asla müsamaha etmeyiz. Aynı zamanda Irak makamlarının da ifade ettiği gibi, Irak topraklarının Türkiye'ye dönük saldırılar için kullanılmasına onların da rıza göstermesi, göz yumması mümkün değil. Bazen bu kapasite sorunu olabiliyor Irak tarafında. Mesela Kandil, ulaşımı zor bir yer gibi gerekçelerle ama bizim bu konuda terörü yerinde bitirme kararlılığımız tamdır. Sincar benzeri operasyonlar bundan sonra da yoğun bir şekilde gelecektir."

"Türkiye gerekli tedbirleri bundan sonra da alacaktır"

Kalın, Beyaz Saray'dan yapılan, "Türkiye'nin bazı mallara koyduğu ek vergilerin yanlış ve üzücü olduğu" yönündeki açıklamaların anımsatılması üzerine de şunları kaydetti:

"Açıkçası burada bir terminoloji sorunu yaşıyoruz diye düşünüyorum. Türkiye'den giden demir, çelik, alüminyum ürünlerine vergi getirilmesini Beyaz Saray'ın ulusal güvenlikle ilişkilendirmesi, buna karşılık Türkiye'nin meşru ulusal güvenlik taleplerine adete sessiz kalması ya da kulak kapatması, yani acaba ulusal güvenlik denilince farklı şeyleri mi kastediyoruz gibi bir şey geliyor akıllara. Ticaret Bakanımızın açıkladığı gibi ABD'nin bu ürünlere getirdiği ilave vergi yükü bildiğiniz gibi Dünya Ticaret örgütünün kurallarına da aykırıdır. Bu konuda müşteki olan tek ülke Türkiye de değildir. Başka ülkelere uygulanan bu vergi yaptırımları konusunda da bütün dünyanın tepkisi var. Zaten bu ABD'de eleştirilmeye başlandı. Amerikan Ticaret Odasının yaptığı açıklamalar vardı, Amerikan basınında bu konuda daha fazla tepkiler de verilmeye başlandı. Bütün bunlar Türkiye'nin durduğu yerin doğru, meşru ve rasyonel olduğunu teyit etmektedir. Bizim kimseyle gerilimi artırmak, ekonomik savaş başlatmak gibi bir niyetimiz yok ama kendi ulusal çıkarlarımız, ekonomimiz, Türk liramız söz konusu olduğunda Türkiye gerekli tedbirleri bundan sonra da alacaktır. O konuda kimsenin endişesi olmasın."

"Panik havasına kapılmadan bu süreci inşallah atlatacağız"

"Bayram tatili süresinde Türk lirasına yönelik olası spekülasyonlara karşı tedbir alınacak mı?" şeklindeki soruyu Kalın, şöyle yanıtladı:

"Türk lirası üzerinden yürütülen spekülasyon, algı operasyonlarıyla ilgili kanallar kapatılmış durumda. Bu konuda vatandaşlarımız da tüketicimiz de iş adamlarımız da üreticimiz de işverenimiz de herkes rahat olsun. Hiçbir panik havasına kapılmadan, sakin, rasyonel adımlarla biz bu süreci inşallah atlatacağız. Dediğim gibi iyileşme emarelerini dün itibarıyla görmeye başladık, bu inşallah bayram sürecinde daha da devam edecektir."

Kalın, "Şimdiden bütün vatandaşlarımızın Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Hacca giden bütün hacılarımızın dualarını Rabbim makbul eylesin." ifadesini kullandı.

Tatile gidiş dönüşlerde meydana gelen trafik kazalarına işaret ederek, vatandaşları kurallara uymaları konusunda uyaran Kalın, "Her yıl maalesef bayram tatillerindeki trafik kazalarında birçok insanımızı kaybediyoruz. Bunun azaltılması için birçok tedbir alındı ama vatandaşlarımızın kurallara uyması da büyük önem arz ediyor." dedi. 

Bayram tatili boyunca köprü ve otoyolların ücretsiz olacağını anımsatan Kalın, emeklilerin bayram ikramiyelerinin de erkenden ödeneceğini belirtti.

"Almanya ve Fransa gibi iki güçlü aktörünün adım atma niyeti önemli"

İbrahim Kalın, "Katar ile olan ekonomik yatırıma benzer bir durum ilerleyen süreçte Almanya ve Fransa ile de söz konusu olur mu?" şeklindeki soru üzerine, Merkel ve Macron ile telefon görüşmesi talebinin karşı taraftan geldiğini ve görüşmelerin son derece olumlu geçtiğini söyledi.

Merkel'in hazine, maliye ve ekonomi bakanlarının bir an önce görüşmesi teklifinde bulunduğunu belirten Kalın, aynı teklifin Macron'dan da geldiğini ifade etti.

Bugün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın telefon görüşmesi yaptığını aktaran Kalın, önümüzdeki günlerde bir araya geleceklerini, aynı şekilde Albayrak'ın Fransız mevkidaşlarıyla bir araya gelerek konunun detaylarını görüşeceğini dile getirdi.

Nasıl bir paketin ortaya çıkacağının müzakereler neticesinde görüleceğini belirten Kalın, şöyle devam etti:

"Ama bu iyi niyetin gösterilmesi önem arz ediyor. Daha önce AB'den, İtalya'dan ve benzeri ülkelerden de pozitif açıklamalar gelmişti. Bu, Türk ekonomisinin dünya ekonomisi içindeki yerini göstermesi açısından da önem arz ediyor. Türk ekonomisinin zayıflaması sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olmaktan çoktan çıkmıştır. Çünkü dünya ekonomisine entegre olmuş, serbest piyasa kuralları içinde işleyen bir ekonomik sistemden bahsediyoruz. Burada binlerce Avrupalı, ABD'li şirketler var. Körfez bölgesinden, Asya'dan şirketler var. Hiçbirimiz bunların zarar görmesini tabii ki istemeyiz."

Daha fazla yatırımcının Türkiye'ye gelmesi için gerekli şartları oluşturduklarına işaret eden Kalın, bunları daha da güçlendireceklerini, bugün Bakan Albayrak'ın yaptığı telekonferans görüşmesinde de bu konuların özellikle vurgulandığını dile getirdi.

"Bu kadar büyük bir başvurunun, ilginin olması da Türk ekonomisine olan ilginin ne kadar üst düzeyde olduğunu gösteriyor." diyen Kalın, şöyle konuştu:

"Almanya ve Fransa gibi Eurozone ekonomisinin iki güçlü aktörünün bu konuda adım atma niyetini ifade etmesi bizim açımızdan son derece önemli. Zaten bu iki ülke ile iyi ticaret ilişkilerimiz var ama bunları daha ileri noktaya çıkartmak için bunun fırsat olduğunu düşünebiliriz. Biz zaten fırsat olarak görüyoruz. Trump yönetiminin konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ve aldığı tutumların, birtakım politika adımlarının Avrupa'da da rahatsızlık yarattığını ifade etmiştim. Bunlar da zaten bu görüşmelerde ifade edildi. Bunun doğru bir yöntem ve yol olmadığına dair hem Alman hem de Fransız liderinin Sayın Cumhurbaşkanımıza aktardığı konular oldu. Bu konuda da zaten mutabıkız. Yaptırımlar konusu olsun, ticaret konusu olsun, vergiler konusu olsun yani zaten iyi ilişkilerimizin olduğu Avrupa ile bu süreçte biz belki daha da iyi, farklı alanlarda daha güzel ilişkiler geliştirme fırsatını da yakalamış olacağız. Önümüzdeki günlerde Hazine ve Maliye Bakanımızın belki Ticaret Bakanımızın da devreye girmesiyle yapılacak görüşmeler neticesinde inşallah bunun somut sonuçlarını da hep birlikte göreceğiz."

"Herhangi bir olağanüstülük yok"

Kalın, "Bazı havayolu firmaları ve otellerin dövizle satışta ısrar ettikleri, bu yüzden birçok firmanın da zarar ettiği bilgisi var. Türkiye'deki firmalara dönük düzenleme yapılacak mı? Döviz kurunda bir sabitleme düşünüyor musunuz?" sorusuna yanıt verirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki çağrısının son derece net ve açık olduğunu, ilgili özel sektör kuruluşlarının da bu çerçevede adım atmalarını beklediklerini söyledi.

İbrahim Kalın, adeta milli seferberlik haline gelen bu süreçte herkesin aynı yerde durması ve Türk lirasına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

Kabine toplantısının bugün yapılmış olmasına işaret edilerek, burada ekonomi alanında hayata geçirilecek yeni bir kararın alınıp alınmadığının sorulmasına üzerine de Kalın, "Herhangi bir olağanüstülük yok. Günlerdir zaman zaman son dakika haberleriyle yaratılmaya çalışılan olağanüstülük duygusundan kurtulalım. Normalleşme sürecine girmiş durumundayız, iyileşme trendi var. Bunu koruyacak şekilde adımlarımız bundan sonra atılacak." dedi.

Toplantıda ekonomi, güvenlik, iç ve dış politika, ticaret gibi konuların konuşulduğunu, bunların gündemlerinde olduğunu belirten Kalın, şunları kaydetti:

"Ama yeni bir şey geliyor gibi bir algı yaratmak yerine alınan tedbirler neticelerini vermeye başladı. Biz bunun sonuçlarını bugün de yarın da öbür gün de takip edeceğiz. Tabii bugün olmasının sebebi cumartesi günü AK Parti'nin kongresi var, Sayın Cumhurbaşkanımız bir yandan oraya hazırlanıyor. Bayramdan önce bu kabine toplantısının yapılması isabetli olacaktı çünkü pazartesiden itibaren de yoğun bir program vardı. O anlamda perşembe olmasının da bir olağanüstülüğü yok. Normal seyri içinde sakin bir şekilde bu rasyonel, öz güvenli adımlarımızı bundan sonra da atmaya devam edeceğiz."

AA

HABERE YORUM KAT