1. YAZARLAR

  2. Gideon Levy

  3. İsrail'i ancak psikiyatrlar anlar
Gideon Levy

Gideon Levy

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail'i ancak psikiyatrlar anlar

12 Ocak 2010 Salı 05:11A+A-

İsrail'in davranışları, gerçeklikle bağın kopması, şizofreni ve muhakeme kaybı gibi kuşkular yaratıyor. Başbakanı iki devletli çözümü kabul etmiş bir ülkenin yerleşimleri sürdürmesini veya Lieberman gibi bir adamı dışişleri bakanlığına getirmesini ancak psikiyatristler açıklayabilir.

Vahşi suç dünyamız son günlerde muayeneye gönderiliyor. Genelkurmay korumasından kendi çocuklarını öldürenlere kadar hepsi muayeneye tabi tutuluyor. Buralarda adet olduğu üzere, ülkeyi de muayeneden geçirmenin vaktidir. Mütehassısların sürekli tedavisiyle belki bizi kurtaracak bir teşhis konulabilir. Muayene için sayısız sebep var. Uzun zamandır tanıklık ettiğimiz ve mantıklı izahı olmayan, hatta mantığı boşverin hiçbir izahı bile olmayan eylemler, şu kuşkuları ortaya çıkarıyor: Gerçeklikle bağın kopması; geçici veya sürekli cinnet, paranoya, şizofreni ve megalomani; hafıza kaybı ve muhakeme kaybı. Bütün bunların dikkatli bir muayeneyle saptanması gerekiyor.

Hukukun üstünlüğüne baypas

Psikiyatri müteahhısları, bir ülkenin nasıl olup da bir yandan iki devletli çözüme inandığını söylerken, diğer yandan gelecekte boşaltmayı amaçladığı topraklara yeni yerleşimler inşa etmek için devasa bütçeler seferber etmeyi sürdürebildiğini izah edebilirlerse hayırlı bir iş yapacaklar. Yerleşimlerde mesken amaçlı inşaatları 10 ay durdurup hemen ardından yeni inşaatlara girişmeyi psikiyatri kavramları dışında ne izah edebilir ki? Bir ülke iş yoksulları daha da yoksullaşan vatandaşlarına sağlık hizmeti vermeye geldiğinde bu kadar eli sıkı davranıp, Batı Şeria’daki bir kısım yol zaten tehlikeli addedilirken hiçbir yerden hiçbir yere gitmeyen daha fazla yolu nasıl olup da inşa edebilir?

Psikiyatrlar, Başbakan Binyamin Netanyahu geçen yıl Bar-İlan Üniversitesi’ndeki konuşmasında açıkça aksini taahhüt etmişken ve Devlet Başkanı Şimon Peres Mısırlı muadili Hüsnü Mübarek’le konuşmasında hemen hemen aynı sözü dile getirmişken, başsavcının Ofra yerleşiminde (savunma bakanının yerleşim meselelerindeki danışmanının ifadesiyle, ‘işgal altındaki topraklarda yer alan en büyük yasadışı yerleşim’) özel mülk olan Filistin topraklarının daha fazlasını kamulaştırma niyetinde olduğunu nasıl söyleyebildiğini de izah etmeli.

Batı Şeria’dan geçen 443 nolu otoyolu, Yüksek Mahkeme’nin yolun Filistinlilere açılması yönündeki son kararını alt etmenin bir yöntemi mahiyetinde, İsrail’e katmayı ele alma kararının arkasında neyin olduğunu da açıklamalılar. Hukukun üstünlüğüne toz kondurmayan bir ülke, Yüksek Mahkeme kararını ‘baypas’ yasalarıyla boşa çıkarmaya nasıl cüret edebilir? Ve küçük bir azınlık (yerleşimciler) korku saçmayı ve ülkeyi bu kadar yıldır rehin almayı nasıl başarabilir?

Psikiyatri müteahhısları, kendisi için büyük felaketlere yol açabilecek Goldstone raporu gibi bir vakayla karşı karşıya kalan bir ülkenin, raporun bir çıkış yolu olarak sunduğu soruşturma komisyonunu kurmayı nasıl bu kadar katı biçimde reddebildiğini de izah etmeli. Uluslararası imajı ve itibarı için bu kadar büyük bir mücadele veren ve dünyanın hayırseverliğine bu kadar çok bel bağlayan bir ülke, Avigdor Lieberman gibi hayduttan farksız ve şiddet yanlısı bir şahsiyete nasıl olur da bir numaralı diplomatı unvanını verebilir? Dünyanın yarısı dışişleri bakanına kapalı ve bunun acısı bizden çıkıyor.

İsrail, dünyanın önüne Lieberman’ın tehditkâr görüntüsünden daha güzel bir yüzle çıkmayı niye düşünmedi? Dünyanın büyük kısmıyla bu kadar papaz olan bir ülke, kendisini eleştirenlere saldırıp parmak sallamakla yetinmek yerine, bu izole durumu yaratmakta ne gibi bir rol oynadığını bir an olsun niye sormuyor kendisine? Çoktandır arka bahçesinde acımasız bir işgalle var olan bir toplum, iki nesildir bununla yüzleşmeyi nasıl olup da reddediyor, kendisinden bu kadar memnun olmaya devam etmeyi nasıl başarıyor ve her tür özeleştiriden, hatta ahlaken yanlış olduğuna dair en ufak bir kuşkudan nasıl kaçabiliyor?

Açıkça laik bir çoğunluğun yaşadığı bir ülkede medeni nikah sisteminin olmaması, Şabbat’ta hiçbir otobüs veya trenin çalışmaması neyle izah edilebilir? Böyle bir ülkede zengin yerel yönetimlerin dini kurullara tüm diğer ihtiyaçlar ve kurumlardan daha fazla para vermeye mecbur kalması nasıl mümkün olabilir? 60 yılı aşkın süredir şaşırtıcı bir sadakat gösteren bir Arap azınlığa sahip olan bir ülke, bu insanları kırmak, aşağılamak ve dışlamak için, onlara haksız davranmak, içlerinde rahatsızlık ve öfke hissi yaratmak için elinden gelen her şeyi nasıl yapabilir?

Suriye barış için yalvarıyor

Bütün Arap ülkelerinin kendisine tarihi bir barış anlaşması önerdiği bir ülkenin, bu teklifi konuşmayı bile reddetmesi mantıkla izah edilebilir mi? Suriye devlet başkanının (ki en büyük müttefiki İran İsrail’i tehdit ediyor) barış için yalvardığı, ancak ısrarla yüz geri edildiği bir ülkeden söz ediyoruz. Golan’daki süregiden işgalin ve kaçırılan barış fırsatlarının güvenlik veya mantıkla nasıl bir alakası olduğunu muhtemelen sadece psikiyatri müteahhısları izah edebilir. Ayrıca tarihi mekanların kutsallığıyla onlar üzerindeki egemenlik arasındaki bağlantıyı da izah etmeliler. Ve hepsinin ötesinde, böyle zeki ve kabiliyetli bir toplumun bu çılgınlık furyasına nasıl olup da tek bir itirazda bulunmadan katıldığına da açıklık getirmeliler. (İsrail gazetesi, 10 Ocak 2010)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT