1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. BANGLADEŞ

  4. "Hapse Girmeyen Bir Tek Kişi Kalmadı"
"Hapse Girmeyen Bir Tek Kişi Kalmadı"

"Hapse Girmeyen Bir Tek Kişi Kalmadı"

Cemaat-i İslami hareketinin Öğrenci Kolları Başkanı Cahit Hasan, 2010 yılından bu güne dek 19 bin 663 kişi öldürüldüğünü, hapiste olanların sayısının 50 bine ulaştığını belirten Hasan, 4 yıl içinde cemaat üyesi olup da hapse girmeyen bir tek kişi kalmadı.

06 Aralık 2015 Pazar 08:16A+A-

Nuriye Çakmak / Yeni Şafak

Avukat Cahit Hasan, 2001 yılından bu yana Cemaat-i İslamiyye'de aktif olarak görev alıyor. Bangladeş'te yaşayıp, Hindistan'da doktora eğitimi alan Hasan, hem kuruluşun geçmişini hem son dönemde artan şekilde cemaat üyelerine uygulanan baskı ve zulümleri, son verileri üzerinden anlattı.

Cemaat-i İslamiyye böyle kuruldu

1941 yılında tanınmış İslam alimi Ebû'l-A'la Mevdûdî tarafından Pakistan'da kurulan Cemaat-i İslâmiyye, kardeş kuruluşu olarak nitelediği İhvan-ı Müslimin gibi insani hizmetler ve tebliğ çalışmaları alanında faaliyetler yürüttü. Bir süre sonra toplumdaki sorunların ortadan kalkabilmesi için siyaset alanında da bir varlık gösterilmesi gerektiğine kanaat getiren Cemaat-i İslamiyye, bir siyasi partiye evrilerek çalışmalarını bu şekilde sürdürdü. Kurumun dönüm noktası ise 1971 yılında gerçekleşti. Bu tarihe kadar Pakistan'ın Doğu Pakistan eyaleti konumunda olan bölge, Hindistan – Pakistan savaşının ardından Pakistan'ın doğu ve batı şeklinde ayrılması sonucunca bağımsız bir ülke olarak Bangladeş ismini aldı.

Çok partili sisteme 1991 yılına kadar geçilemedi

Bangladeş Cemaat-i İslamiyye Öğrenci Kolları Başkanı Avukat Cahit Hasan'ın verdiği bilgiye göre, Cemaat-i İslamiyye, Pakistan'ın bölünmesinin bir parçalanmışlık ve güçsüzlüğe yol açacağını düşündüğünden Pakistan'ın doğu ve batı şeklinde ayrılmasına sıcak bakmadı. Bağımsızlığın ardından en büyük destekçisi Sovyet Rusyası olan Hindistan yanlısı ve laik bir yönetimin Bangladeş yönetimine gelmesiyle 1971 ve 1978 yılları arasında tüm İslami hareketlere yasak geldi. Bu dönemde siyasi parti olmanın dışındaki tebliğ ve insani yardım hareketlerine devam eden cemaat, yasak bitip liderler ülkeye döndükten sonra da rahat nefes alamadı. Çünkü ülke bu kez de üst üste gelen darbelerle boğuşuyordu. Ancak 1991 yılında çok partili demokrasiye geçebilen Bangladeş'te geç gelen demokrasinin etkisiyle Cemaat-i İslamiyye üçüncü parti konumuna kadar yükselmişti.

"Bangladeş hükümetlerinin tarihi yolsuzluklarla dolu"

2001 yılında kurulan koalisyon hükümetine 2 bakan veren Cemaat-i İslamiyye'nin siyasi tarihinin en büyük başarısının bu olduğunu belirten Hasan, tarihi boyunca neredeyse tüm siyasetçilerin yolsuzlukla anıldığı Bangladeş yönetimlerinde pek rastlanmayan şekilde büyük hizmetler yapan ve yolsuzluktan uzak duran bu bakanların halkın gönlünde taht kurarken, rakip partilerde huzursuzluğa neden olduğunu vurguluyor.

40 yıl sonra gelen suçlamalar

Son yıllarda artan ve idam cezalarıyla gündeme gelen baskıların temelinde sadece iftiraların olduğunu söyleyen Bangladeş Cemaat-i İslamiyye Öğrenci Kolları Başkanı Cahit Hasan, bağımsızlığın ilanından sonra 1971 yılında Türkiye'deki İstiklal Mahkemelerine benzer Bağımsızlık Mahkemeleri kurulduğunu ve bu mahkemelerde hiçbir Cemaat-i İslamiyye mensubunun yargılanmadığını belirterek, aradan geçen 40 yıldan sonra cemaatin o günlerde ihanet ettiği suçlamasıyla yargılandığına dikkat çekiyor.

Şimdiki hükümetin milliyetçilik vurgusu altında Cemaat-i İslamiyye'yi hedef tahtasına oturttuğunu dile getiren Hasan, 2010 yılından bu yana 12 kişi için kesinleşmiş idam cezası verildiğini ve Cemaat-i İslamiyye'den 3 kişinin, milliyetçilerden 1 kişinin şuana kadar idam edildiğini belirtiyor. Ayrıca cemaatten 2 kişi hapishanede vefat ederken, 2 kişiye de ömür boyu hapis cezası verilmiş durumda.

"Silahlı mücadeleye asla başvurmayacağız"

İhvan-ı Müslimin hareketinin kardeş kurumu olan Cemaat-i İslamiyye son yıllarda Sisi'nin İhvan'a uyguladığı baskı ve zulümlerin bir benzerini yaşayarak kader ortaklığı yapıyor. Baskılar ne kadar artarsa artsın İhvan gibi asla silahlı bir direnişe geçmeyecelerini ancak sokak gösterileri yasaklandığı halde protestoların süreceğini vurgulayan Bangladeş Cemaat-i İslamiyye hareketi, ülkenin bütün şehirlerinde halkın tepkisinin sürdüğünü vurguluyor.

Öldüren cemaat üyelerinin sayısı 20 bine yaklaştı

Bangladeş Cemaat-i İslamiyye Hareketi'nin verilerine göre baskıların arttığı 2010 yılından bu güne dek 19 bin 663 kişi öldürüldü. Bu insanların 2 binden fazlası gösteriler sırasında, bir kısmı kapatıldıkları hapishanelerdeki kötü koşullar nedeniyle, bir kısmı da gözaltında öldü. Devlete karşı çıkma suçlamasıyla tüm Cemaat-i İslamiyye üyelerinin birçoğu da faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş durumda. Hapiste olanların sayısının 50 bine ulaştığını belirten Bangladeş Cemaat-i İslamiyye Öğrenci Kolları Başkanı Cahit Hasan, bu 4 yıl içinde Cemaat üyesi olup da hapse girmeyen bir tek kişi bile kalmadığını ifade ediyor. Cemaat-i İslamiyye Hareketi'nin tespitlerine göre şuana kadar cemaat üyelerine açılan dava sayısı 200 bin. Bin üye kayıp, öldürülen cemaat üyelerinden 20'si seçilmiş belediye başkanlarıydı, 424 kişi karakollarda hayatını kaybetti ve binlerce kişi yaralandı, sakat kaldı.

HABERE YORUM KAT