Filistinlilerin UNESCO üyeliği kampanyası, Birleşmiş Milletler'e tam üye olma girişiminin ilk ayağını oluşturuyor.

Ancak ABD ve İsrail girişime karşı çıkıyor ve Filistin devletinin ancak müzakereler sonucunda kurulabileceğini, bu girişimin meseleyi oldu bittiye getirmek olacağını savunuyor.

Filistinliler ise yıllardır devam eden müzakerelerin sonuç getirmediğini hatırlatırken, üyelik başvurusunun müzakerelerin devamına engel olmadığına inanıyor.

ABD’den Bütçe Tehdidi

ABD yönetimi eğer UNESCO bu başvuruyu kabul ederse, kuruma sağladığı yılda 70 milyon dolarlık kaynağı kesecek. Bu, kurumun toplam bütçesinin beşte birini kaybetmesi anlamına geliyor. Kurum yöneticileri bu nedenle oylama öncesi, ABD yönetimine tutumlarını gözden geçirme çağrısı yaptı.

Filistinlilerin Eylül ayında yaptığı tam üyelik başvurusu gelecek ay da BM Güvenlik Konseyi’nde oya sunulacak. ABD burada da veto kullanma tehdidinde bulundu. Bu durumda ise Filistinliler, aynı talebi Genel Kurul'a sunacak. Genel Kurul'da veto mekanizması olmadığından, kabul şansları daha yüksek görünüyor.

Arap Birliği'nden Destek

Dün Katar'ın Doha kentinde toplanarak üyelik girişimini görüşen Arap Birliği, başvuru kabul edilmezse hukuki ve siyasi alternatifler arayacağını duyurdu.

Arap Birliği, Filistinlilerin UNESCO başvurusuna ise 'tam destek verdiklerini' duyurdu.

Başvurunun UNESCO'dan onay alması için, Paris'te bir araya gelen 193 üyeden üçte ikisince desteklenmesi gerekiyor.

UNESCO icra komisyonunun başvuruyu üyelerin oyuna sunup sunmamayı tartıştığı oturum gergin geçmiş, ABD ve Fransa şiddetli muhalefette bulunmuştu. Ancak komisyon dört ret, 14 çekimser oya karşın 40 kabul oyuyla, başvuruyu UNESCO genel kuruluna sevk etti.

BM nezdindeki statü, UNESCO üyeliği için önkoşul değil. Filistinliler BM Genel Kurulu'nda oturumlara, 'gözlemci' statüsünde katılsa da UNESCO'da tam üye olabilir.

İngiliz Financial Times gazetesine göre, başvuru girişimini yöneten Ömer Avadallah Filistin'in korunması gereken kültürel ve tarihi mirasları bulunduğu ve bu sebeple UNESCO üyeliğine hakkı olduğunu vurguluyor. Avadallah ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü üyeliklerinin de gündemlerinde olduğunu söylüyor.