1. YAZARLAR

  2. Atilla Özdür

  3. Festivaller üzerine...
Atilla Özdür

Atilla Özdür

Yazarın Tüm Yazıları >

Festivaller üzerine...

02 Ekim 2010 Cumartesi 00:04A+A-

Festival festival üzerine... Üzüm festivali, tesettür festivali, İpekçi’nin tertip ettiği medresede moda festivali...

Son festivalimiz yanılmıyorsak, Antalya’da tertip ve tanzim edilen bira festivali oldu...
Bu festival ile Antalya Alamanya’ya benzetilmiş... Domates festivaline gücümüz yetmiyor. Domatesin kilosu çarşı pazarda üç dört lirayı bulmuş... Aklım basmıyor ki, bir belediye reisi çıksın da örtülü ödenekten döksün domatesleri caddelere, meydanlara da, üzerinde rumbadan tangoya, fokstrattan samboya tepinsin ve milletini de tepindirsin...

Türklerle Alamanlar birbirlerinin can kardeşleri... Birinci harpte kader birliği etmişler. Alman Kralı gelmiş Sultanahmet’e bir çeşme yaptırmış, babasının ve iki ülke arasındaki dostluk hayrına çeşmenin musluklarından da şerbet akıtmış...
Veya, çeşmeyi yapan da, şerbetini akıtan da, ismini ‘Alman Çeşmesi’ koyan da Türkler imiş...
İkinci harpte de bunlar yine kader birliği etmişler. Sonradan Türkler bakmışlar ki, Alamanya tepetaklak gidiyor, Türkler dostluğu düşmanlığa tebdil ederek Amerikanlaşmayı daha hayırhah bulmuş... Demek ki, bizim Türklerin mayalarında var olduğu söylenen mertlik ve erlik hikayeleri sep sağlam tahtaya benzemiyormuş...
Amma öyle veya böyle yine de Alamanlar ve Alamanya Türklerin gönlünde tahtını kurmuş... Kurmuşluğu da şuradan belli... Antalya’da bira festivali düzenlenince, Antalyalılar hep birlikte kendilerini Alaman olmuş saymışlar ve Antalya da Alamanya’ya benzemiş...
Türklerin İspanyollarla pek ünsiyeti, akrabalığı, dostluğu ve alış verişleri yok... Hatta birbirleriyle kanlı bıçaklı olmuşlar. Ellerine fırsatı geçirip Yahudileri kıtır kıtır keserken sen git pişmiş aşa soğuk su katarcasına onları İspanyolların ellerinden kurtarıp getir Anadolu’ya yerleştir...
Adamların katliam zevklerine su kaçır...
İspanyolların bu kadim Türk düşmanlığı, her milleti taklide hevesli ve can atan Türkleri, sıra İspanyollara benzemeye gelince, frenliyor...
Böylesine bir İspanyol nefreti Türkleri, onların pek sevdikleri domates festivaline karşı olumsuz tavır aldırıyor...
Yoksa milyarları döküp domateslerin üzerinde hayvanlar gibi tepişme zevkinden niye kendimizi mahrum tutacaktık?..

Bira festivali Antalya Belediye Riyasetinin himayeleri altında yapılmış... Bir tokmakla bira fıçısının musluğunu kırmışlar ve büyük bir basınçla dışarıya fışkıran bira köpükleri üzerinde ve riyasetin gölgesinde tüm Antalyalı başlamış içip oynamaya...
Belediye Reisi içmenin bir usulü olduğunu söylüyor... Her işin usulü dairesince yapılmasını istiyor... Tıp doktoru olduğu için bu kabilden meselelerin künhüne vakıf... İnsan içince içeceği gelirmiş, içeceği geldikçe de içermiş... İnsan bu girdaba bir kez girmeye... Bu fasit daire, içen insanı alkol komasına sokarmış....
Nitekim öyle de olmuş, festival oyuncularından birisi içmiş, içtikçe içeceği gelmiş, isteğini yerine getirirken yeniden içmeye koyulmuş ve sonunda adam kendisini teneşirde yatıyor bulmuş...
Kimi taş kafalılar bu ölümden belediye reisini sorumlu tutmaya kalkmışlar.. Adam, yani festivali himayelerinde olgunlaştıran Belediye Reisi, kendisini bu ölümden sorumlu tutmuyor. Gerekçesi de mantıklı. Öyle ya, Belediye Reisine ne gam, eğer adam içmesini bilmiyorsa...
Bedava diye kovayla içersen, elbet teneşiri boylarsın...

Festivallerde usuldendir bir yarışma yapılır ve kazananlara da mükafatlar verilir... Antalya Belediyesi’nin bu festivalini mahalli olmaktan çıkarıp bir süreliğine ulusal zemine yaymalı.
Memlekette ne içiciler var, hey yavrum hey... Kova mova adam hiç aldırmıyor. Nice kahramanlar var ödüllemeyi hem hak ediyorlar hem de bekliyorlar... Mesela Keşan’da ne değerler yaşıyorlar...
Antalya Belediyesi ülke çapında yaygın reklam ve ilanlarla festivali duyurmalı, müsabakaların kahramanlarına ödenecek ödül, ikramiye ve hediyelerin akla hayale sığmaz büyüklükleri katılımı canlandıracağı için şehrin ekonomisine de büyük bir katkı sağlayacaktır... Deste boy içicilerin yanında ortalar, büyük orta ve baş altı içicileri için düşünülecek ikramiyelerin ardından altın kemerli baş içiciliğe katılacaklar için hiçbir şekilde yaş ve cinsiyet sınırı getirilmemeli...
Birkaç yıl ulusal nitelikte yapılacak bu bira festivalleri ülke topraklarında hararetle beklenilir hale geldiğinde INTERNATIONAL bir boyuta çekilmeli...
Özellikle dışarıdan gelecek yarışçılar hem içerler, hem de adam gibi içerek bizimkilere faydalı bir eğitim çekerler...
Ödülleri de toplayıp torbalayıp götürdüklerinde bizimkiler de dumanlı kafalarıyla popolarının üzerinde otura kalırlar...
İyi festivaller...
Faks: 0224 331 89 66

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT