1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. 'Dindar Nesil' Böyle mi Yetiştirilir?
'Dindar Nesil' Böyle mi Yetiştirilir?

'Dindar Nesil' Böyle mi Yetiştirilir?

Diyarbakır'da “gençlik festivali” adı altında gece saatlerinde verilen konser, bölge halkının kültürel ve dini değerleriyle uyuşmayan görüntülere sahne oldu.

22 Ekim 2018 Pazartesi 17:42A+A-

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Kent Meydanı'nda 18 Ekim'de başlayan ve düne kadar devam eden "Gençlik Festivali"nde, gece saatlerinde verilen konser, bölge halkının kültürel ve dini değerleriyle uyuşmayan görüntülere sahne oldu. Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, bazı bakanlıklar ile Okçular Vakfı'nın destekleriyle bölge gençlerini spor, sanat ve eğlenceyle buluşturma adına yüksek meblağda harcama yapı düzenlenen festival; toplum ahlakını yozlaştırdığı, inanç değerlerini ifsat ettiği gerekçesi ile kamuoyu tarafından tepki ile karşılanıyor.

Geçtiğimiz yıllarda hedeflerinin dindar nesil olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başbakanlığım dönemimde bir konuşmamda ‘Dindar nesil yetiştireceğiz' dedim, birileri çılgına döndü. Ben bir başbakan olarak hedefimi böyle belirlemişim ama dindarına da hizmetimizi verdik, dinsizine de hizmetimizi verdik. Ancak hedefimiz dindar nesildir” demişti. Toplumda iyi bir etki oluşturan açıklamalar sonrası atılacak adımlar da dört gözle beklenir olmuştu. Ancak geldiğimiz noktada Diyarbakır'da festival adı altında gece saatlerinde verilen konser, bölge halkının kültürel ve dini değerleriyle uyuşmayan görüntülere sahne oldu. Kamuoyu medyaya yansıyan ve hiçbir şekilde kültürümüzle, inancımızla örtüşmeyen rezalet karşısında “dindar nesil böyle mi yetiştirilir?” diye soruyor.

"GENÇLİK FESTİVALİ'NİN DİYARBAKIR KÜLTÜRÜYLE ALAKASI YOK"

Diyarbakır'da düzenlenen "Gençlik Festivali"ndeki görüntülere tepki gösteren HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, her metre karesi şehidlerin kanıyla sulanmış bir memlekette yapılan bu festivalin, gelecek nesli ifsad etmenin kapısını aralayan bir organizasyon olduğuna dikkat çekti. Festivalde, akşam saatlerine kadar Batı hayranlığı ve Batı müziği eşliğinde bir organizasyon yapılmasını eleştiren Aktaş, Batı taklitçiliğini esas alan görüntülerin sergilenmesinin vahim bir durum olduğunu söyledi. Diyarbakır'ın uzun yıllardır kültüründe var olan, develerle taşınan ve kılıçlarla kesilen bir "Karpuz Festivali"nin bu yıl ekonomik kriz nedeniyle iptal edildiğini ama "Gençlik Festivali"nin iptal edilmediğini hatırlatan Aktaş, bu festival için yapılan ve halkın cebinden karşılanacak olan masraf miktarının kamuoyunca merak edildiğini ifade etti.

“HAKİKATEN BİZİ ÇOK ÜZEN, MANİDAR BİR VAKA OLARAK GÖRÜYORUZ”

Her metre karesi şehidlerin kanıyla sulanmış bir memlekette yapılan bu festivalin kabul edilemez olduğunu söyleyen Aktaş, "Hakikaten bizi çok üzen, manidar bir vaka olarak görüyoruz. Malumunuz Diyarbakır Peygamberler ve Sahabeler şehridir. Bunun yanında her metre karesinde şühedanın kanı bulunan bir memlekettir. Hakikaten maneviyatı yüksek olan bir memlekettir. Emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri yıllarca bu toplumun İslami hassasiyetini yok edebilmek için çaba sarf etmiştir. Bu kadar süreç içerisinde bu toplum elhamdülillah İslami hassasiyetini, kültürünü, örf ve âdetini kaybetmemek için yıllarca direnmiş ve direnmektedir." dedi.

"BU GENÇLİK FESTİVALİNİN DİYARBAKIR KÜLTÜRÜYLE HİÇBİR ALAKASI YOK"

Bu festivalin ‘dindar nesil' söylemiyle alakasının olmadığını söyleyen Aktaş, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın Türkiye toplumunda dindar bir neslin, Müslüman bir neslin yetiştirilmesi için her seferinde dile getirdiği söylemler bizi de çok umutlandırmıştır. Gelinen aşamada bugün Diyarbakır Belediyesi'nin, Ziraat Bankası'nın, Okçular Vakfı'nın ve Valiliğin desteklediği, 'gençlik festivali' ismi altında inanç ve değerlerimizle bağdaşmayan bir organizasyon yapılmaktadır. Bu festivalin yöre kültürüyle hiçbir alakası olmadığı gibi özellikle bölge insanının inancına, tarihine, örf ve adetlerine ters düşen hareketler ve söylemler ortadadır. Yöre kültürünü yansıtmaktan uzak sanatçı profilleri, gencecik çocuklarımızın okullardan alınıp kızlı erkekli gruplar halinde iç içe bırakılması, gencecik kızlarımızın su altında teşhire yönlendirilmesi, kalabalığın arka tarafında içki şişeleriyle, o çılgınca hareketlerle tamamen kendilerini bir Hristiyan gibi, batı emperyalizminin kendilerine aşılamış olduğu örf, adet ve kültüre binaen onları taklit etmeleri vahim bir durumdur. İnanç ve ahlaka uymayan bu festivali ‘kültür festivali' ya da ‘gençlik festivali' olarak adlandırıyorsanız, bu doğru olmayan bir isimlendirmedir ve gelecek nesillerimiz için endişe verici bir durumdur." ifadelerini kullandı.

"BİZLER DİNDAR BİR NESLİN YETİŞMESİ İÇİN ÇABA SARF EDERKEN…"

Bir Rahip'in Müslümanları nasıl Hristiyanlaştırdıklarına dair anekdot paylaşan Aktaş, konuşmasına şöyle devam etti: "Bakın 1935 yılında Kudüs'te Rahip Samuel Zwemer adında bir rahip çok ilginç ve manidar sözler söylemiştir. Diyor ki, ‘Müslümanları vaftiz etmek için boş yere çabalayıp durmayalım. Başka yollar, başka çareler deneyelim. İslam memleketlerinde girişeceğimiz faaliyetlerde onlara, Hristiyan adetlerini, bayramlarını, kültürünü ve ahlakını aşılayalım. Bir Müslüman'ın doğumundan ölümüne kadar kimliğinde Müslüman yazabilir. Fakat bir Hristiyan gibi yaşayarak cami önünde teneşire yatmalıdır. Kiliseye gelmesine gerek yok, varsın camiye gitsin. Ama bir Müslüman'ı hayatı boyunca bir Hristiyan gibi yaşatmalıyız.' Şimdi ortaya çıkan tezat da budur. Biz İslami ve dindar bir neslin oluşması için çaba sarf ederken, söylemler geliştirirken, toplumu buna teşvik ederken başka bir yönden gençliğimizi Hristiyan kültürü ve batıcılığın çıkmaz sokaklarına mahkûm ediyoruz. Bunun adına da 'gençlik festivali' diyoruz. Bunun devlet-hükümet ve yerel yönetimler eliyle yapılması bizi çok üzmüştür. Birilerinin buna dur demesi lazımdır. Halkımız Müslümandır ve bu tür faaliyetleri istememektedir."

"FESTİVALLERDE MEDENİYETİMİZİN DEĞERLERİNE AYKIRI FAALİYETLER İCRA EDİLİYOR"

 Mustazaflar Cemiyeti Diyarbakır Şubesi'nin yaptığı basın açıklamasında festivallerdeki görüntülerin toplumun değerlerine aykırı olduğu vurgulanarak, bu tür yanlışlıklardan vazgeçilmesi gerektiği belirtildi. Tepkilere rağmen Peygamberler ve sahabeler şehri Diyarbakır'da bu tür etkinliklerin yapılması ve yetkililerin halkın tepkisini dikkate almamasının düşündürücü olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Toplumu manevi ve kültürel olarak erozyona uğratan eğlence kültürünün yaygınlaştırılması, sadece bugünümüzü değil yarınımızı da tehdit etmektedir." Halkın inanç ve değerlerine aykırı programlar düzenlenerek ne amaçlandığı sorulan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "İmanı bütün bir nesil, geçmişte olduğu gibi bugün de sahip olduğumuz medeniyet çıtamızı yükseltecektir. Tüm dünyayı mamur edecek bir nesil, sefil bir gençlikle değil; ilmi ve itikadî olarak güçlü, yüce ahlaki değerlerle donanımlı bir gençlikle vücut bulacaktır. Ancak son yıllarda maalesef imanlı bir gençlik yetiştirileceğine ifsada uğramış bir gençlik yetiştirilmesi için çabaları esefle izliyoruz. Son yıllarda artan ve adına 'Gençlik Festivali' denen etkinliklerle hedeflenmek istenen nedir? Neden bu festivallerde medeniyetimizin değerlerine taban tabana zıt halkın inancına ve kültürüne aykırı faaliyetler icra ediliyor? Evet, bu soruların cevabı kamuoyu tarafından merakla bekleniyor." Açıklamada, "Peygamberler ve sahabeler şehri Diyarbakır'da organize edilen bu tür etkinlikler halkın tepkisini çekmesine rağmen yöneticilerin bunu dikkate almaması düşündürücüdür. Halka rağmen halk için yapılanların bugüne kadar nelere mal olduğunu bilinen bir gerçekken hâlâ bunu anlamamak gaflettir." denildi.

ÖZÜNÜ KAYBETMİŞ BİR GENÇLİK GELECEK İNŞA EDEMEYECEKTİR

"Temiz, ahlaklı, moderniteye esir olmayan, manevi olarak güçlü bir gelecek; Batı kültürünün bu topraklara taşınması ve gençliği sarhoş edecek etkinlerle inşa edilemez." denilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bugün büyük paralar harcanarak kendi ellerimizle gençliği ifsat edici etkinler düzenlemek, istikbali dinamitlemekten başka bir şey değildir. Eğer bu bilinçsizce yapılıyorsa yetkili kişi ve kurumları uyarmak sivil toplum olarak en başlıca görevlerimizdendir. Eğer bu durum bilinçli bir şekilde organize ediliyorsa ki faciadır. İslam kültürünün hâkim olduğu içtimai hayatı hedef alan ve adına da 'festival' denen etkinler, gençliği sarhoş etmekte, öz benliğinden koparmaktadır. Özünü kaybetmiş bir gençlik ise gelecek inşa edemeyecektir; esaretten, sefaletten kendini kurtaramayacaktır. Hiç kimsenin buna sebep olmaya hakkı yoktur. İstikbalin güvence altında olmasını istiyorsak, derhal bu tür etkinliklere son verilmelidir." Bu tür ifsad eden programların ne Diyarbakır ne de farklı bir şehirde düzenlenmesini tasvip edilmediği ifade edilen açıklamada, "Dijital hayatın sanal dünyaya hapsettiği gençliği ıslah etmek için çalışılması gereken yerde ifsadı genişletecek eylemlere girişmeyi manasız buluyoruz. Bu münasebetle gençliğimizi emperyalist kültürlere karşı korumanın bütün kurumların asli görevi olduğunu unutmamak gerekir." ifadeleri kullanıldı.

 

Kaynak: Doğruhaber

 

HABERE YORUM KAT