1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. AİHM’den Alpay ile Altan İçin Hak İhlali ve Tazminat Kararı
AİHM’den Alpay ile Altan İçin Hak İhlali ve Tazminat Kararı

AİHM’den Alpay ile Altan İçin Hak İhlali ve Tazminat Kararı

AİHM kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarından Şahin Alpay ve gazeteci-yazar Mehmet Altan’ın başvurularındaki sekiz şikâyetten yalnızca ikisinde ihlal tespit ederek ihlal nedeniyle 21 bin 500’er avro tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

20 Mart 2018 Salı 14:24A+A-

Gazeteci-yazar Mehmet Altan’ın 12 Ocak 2017, kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarından Şahin Alpay’ın ise 28 Şubat 2017’de yaptıkları başvurular, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2. Dairesi’nce 20 Şubat’ta karara bağlandı.

AA’da yer alan habere göre, gerekçenin yazımı tamamlanan karar, bugün mahkemenin internet sitesinde İngilizce ve Fransızca olarak yayımlandı.

Davalardan çekilen AİHM’in Türkiyeli yargıcı Işıl Karakaş yerine Türkiye’nin ilettiği isim listesinden seçilerek, heyette yer alan Doç. Dr. Ergin Ergül, karara muhalif kaldı.

AİHM, Altan ve Alpay’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) güvenceye alınan haklara ilişkin sekiz şikâyetinden, Anayasa Mahkemesi’nin de ihlal yönünde karar verdiği “özgürlük ve güvenlik hakkı” ile “ifade özgürlüğü hakkının” ihlal edildiğine hükmetti.

Strazburg mahkemesi ayrıca Şahin Alpay’ın davalı devletin tutukluluğuna son vermek için gerekli tüm tedbirleri almasına da karar vererek, başvuruculara 21 bin 500’er avro tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolunu hâlen etkili bir iç hukuk yolu olarak değerlendiren AİHM, AİHS’in 5/4. maddesinde yer alan “tutukluluğun yasallığı ve serbest bırakılmak için mahkemeye başvuru hakkının” ihlal edildiğine yönelik şikâyetleri de Anayasa Mahkemesi’nin iş yükünü göz önünde bulundurarak kabul etmedi.

AİHM 2. Dairesi’nin başvurucuların “özgürlük ve güvenlik ile ifade özgürlüğü hakkının” ihlal edildiğine ilişkin kararı bire karşı altı oyla alındı.

Karara muhalif kalan Türkiyeli yargıç Ergül’ün, AİHM’in yerleşik içtihatları uyarınca iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması ve başvuranların mağdur sıfatlarının kalmaması, ayrıca Türkiye’nin olağanüstü hâli ilanının akabinde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yaptığı derogasyon (askıya alma beyanı) gerekçeleriyle şikâyetlerin reddi gerektiğine ilişkin karşı oyu da mahkeme kararı ekinde yer aldı.

HABERE YORUM KAT