HAKSÖZ HABER

Türkiye’de ‘ünlü’ olarak tanımlanan bir grup insan var. Bu insanlara ‘sanatçı’ olarak da hitap ediliyor. Sanat ve sanatçının ne olduğu oldukça tartışmalı olmakla birlikte ‘ünlü’ ile sanatçı arasında bir ayrım olması gerektiği de ifade edilmeli. O sebeple irapta mahalli olmayan ünlülere sanatçı demenin hatalı olacağını belirtmek lazım.

#AşağıBakmayacağız etiketine paylaşım yapan ünlüler laik-Atatürkçü kesimlerin hassasiyetlerini paylaşırken toplumun büyük kesiminin değerleriyle sorunu olan insanlar. Bu kimseler sabah akşam TV’lerde, gazete köşelerinde el üstünde tutulurken bu tarz toplumsal olaylar tıynetlerini anlamak açısından önemli veriler sunuyor.

Yazık ki Türkiye’nin içerisine çekildiği bu modern cahili kuşatmada ahlaki olan ötelerken gayrı meşru olan ise özendiriliyor. Böyle bir vasatta ‘ünlüler’ gayrı meşrunun yaygınlaşması ve normalleşmesi için çabalayan başlıca faktör konumundalar. Oluşturulan algı gereği beğeni objesi haline gelen bu insanlar aslında ne idüğü belirsiz bir hayatı temsil ediyorlar.

Konuşmaya başlasa ne söyleyeceğini dahi bilemeyecek bu tipler siyasal olana dair söz söylemeyi de hiç atlamıyorlar. Anlamsızlıkta buluşan ve anlamdan yoksun bir perspektif ortaya koyan ünlü isimler her şeye rağmen diziler, filmler vb. eliyle bu topluma profil insan olarak sunulmaya devam edecekler. Geçmiş olsun!

Hazal Kaya, Bülent Emrah Parlak, Rıza Kocaoğlu, Derya Köroğlu, Şevket Çoruh, Mert Fırat, Onur Saylak, Berna Laçin, Mabel Matiz, Armağan Çağlayan, Sıla, Sarp Apak ve J. Sins isimli ahlaksız film oyuncusu zikredilen etikete yaptıkları paylaşımlarla olayın aslının ne olduğunu bile bilmediklerini ortaya koydular. ‘Aşağı bakma’ söylemi üzerinden örgütlenen Boğaziçi eylemlerinin en temel argümanı bile yalan üzerine kurulu. Kimi isimlerin yaptıkları paylaşımlara ‘istikbal göklerdedir’ sözünü de eklemeleri meşum bakış açılarını özetleyecek cinsten…