Akşam'dan Nagehan Alçı'nın İsmet Özel'le yaptığı röportajı okumadıysanız Google'a girip boşluğa “nagehan alçı, ismet özel” yazın, karşınıza çıkacaktır.

(Şimdi bazıları “Kardeşim niye link vermiyorsun da bizi gugılla mugılla uğraştırıyorsun? “diyebilir.. Açık söyleyeyim; benim “hizmetim” ancak bu kadar.. Garson, önünüze tabakları koyup servis yaptığında “Yemeğe tuzu, ağzıma suyu döker misin?” diyor musunuz? Önünüze yazıyı getirdik daha ne istiyorsunuz? Google'a da siz girin artık!)

Evet Alçı, Özel'e güzel sorular sorup cevapları öylesine güzel “kapmış ki” Özel'in kaptırdığı lafları okuduktan sonra yüzüm “alçı” rengi gibi oldu.

60 ve 70'lerin Marksist'i, 80 ve 90'ların “İslamcı”sı, 2000'lerin ise basbayağı ırkçısı olan, şairliğine laf edemeyeceğim İsmet Özel bakın ne diyor?

“.. Kafirle çatışmayı göze alan kişi Türk'tür”

“.. Müslüman olmayan Türk olamaz”

“.. Allah, Türkleri diğer milletlerden üstün yarattı”

Özel devam ediyor: “Türkleri ortadan kaldırma fikri Mohaç Zaferi ile başlamıştır. Zira Mohaç'ta Türklerin yenilemeyeceği düşüncesi oluştu.. Papa devreye girdi..”

Sonra Alçı soruyor: “Peki Ermeniler ve Rumlar Müslüman olmadıklarına göre bu toprakları vatanı olarak göremezler mi?”

Özel, bu soruya “Kaç yaşındasınız?” diye karşı soru sorup “1977” cevabını alınca devam ediyor:

“Siz her şeyin iflas ettiği bir dönemde yaşadığınız için bunları anlamanız mümkün değildir.”

Tabii Alçı, nazik davrandığı için şunu dememiş:

“Peki siz Mohaç'ı anladığınıza göre demek ki siz Mohaç savaşının yapıldığı 1500'lü yılların ilk yarısında yaşamışsınız. Zaten düşünce yapınızın 500 yıl öncesinde kalması da bunu doğruluyor!”

Yani merak ediyorum, ne oldu da bir zamanlar Abdullah Öcalan'a “selam çakan” Yalçın Küçük ile bir zamanlar “İslam kardeşliktir..” diyen İsmet Özel aynı düşünce ekseninde buluştu?

Hayır; “İnsanların fikirleri değişmez, değişmemeli, değiştirilmesi teklif dahi edilmemeli..” demiyorum..

İnsanoğlu elbette değişir, gelişir.. Ve doğru yere doğru gelişmeli, değişmelidir.. Yeter ki “başkalaşmasın”..

Haydi, “bambaşka” biri olmasını da anlayışla karşılayalım, ama bir insan “saçmalamaya” başlamışsa orada dururum.

“Allah Türkleri diğer milletlerden üstün yaratmıştır” demek ne demektir Allah aşkına?

Düpedüz Nazi kafasıyla hareket etmek ne zamandan beri Müslümanlığın tezahürü oldu?

Haşa Allah, örneğin “Türkler en üstündür, Araplar biraz daha az üstündür, Rumlar azıcık üstündür, Ermeniler alçaktır, Çingeneler ise en alçaktır” diyerek yarattığı insanları kategorize eder mi?

Yine Özel “diyesi ki”: “Kafirle çatışmayı göze alan kişi Türk'tür”

Bu mantığa göre örneğin Yahudilere kafir nazarıyla bakan Filistinliler, Yahudilerle çatışmayı göze aldığına göre Türk oluyor!

Hele hele bırakınız “çatışmayı göze almayı”; düpedüz “çatıştıklarına” göre Filistinliler “en has Türk” mertebesine ulaşmış oluyor!

İşte “aydın sapması” böyle bir şeydir.

Memleketin çoğunluğunun Türk ve Müslüman olmasını dikkate alarak bir takım “okşayıcı” laflar söylerseniz en azından çoğunluğu arkanıza almış olursunuz.

Bu “sapma” sadece aydınlarda değil, bazı firmalarda ve bazı topluluklarda da göze çarpıyor.

Örneğin; bir tesettür firmasının defilesinde izleyici olan “mütesettir tiki” vaziyetindeki genç kızı bilmiyorum gördünüz mü?

Elbette kılık kıyafete kimse karışmamalıdır ama sen o başörtünü yasaklama onursuzluğunu gösteren insanlara malzeme veriyorsan senin böyle bir sorumsuzluk yapmaya hakkın yoktur.

“Bu kapalılara aldanma, bunlar var ya bunlar, ohhooo..” dedirtmeye senin ne hakkın var?

Bakınız, kişilik deyince aklıma bu kez, bu yazıda ismi geçenlerle aynı minvalde olan başka bir isim geldi.. (Konu dağılmış gibi görünüyor ama değil.. Zira bu yazının konusu “kişiler” değil, “kişilik”tir..)

Yılmaz Özdil, geçen yıl şöyle bir yazı yazmıştı: “1990, Kasımpaşa yok.. 2000, Kasımpaşa yok.. 2002, Kasımpaşalı iktidar.. 2004, 3'üncü ligde.. 2005, 2'nci ligde.. 2006, 1'inci ligde.. 2007, Süper Lig'de..

Ve devam etmişti: “Hani karıştırmıyorduk siyaseti futbola? Çok parti, çok iktidar gördük ama.. Bir başbakanda böyle bir hırs, ilk defa..”

Şimdi Yılmaz Özdil'in yazı sitili ile devam edip soralım:

Yılmaz..

Kardeşim..

Sene..

Şimdi kaç?

2008..

Değil mi?

Kasım..

Paşa..

Şimdi nerde?

Küme düştü..

İktidarda şimdi kim var?

“Kasımpaşalı”..

Ama sen şimdi çıkıp bu kez şöyle yazarsın:

“Bu RTE, sırf beni önceki yazımdan dolayı rezil etmek için Kasımpaşa'ya köstek olup küme düşürdü..”!

Yeni Şafak gazetesi