1. YAZARLAR

  2. Roni Margulies

  3. Vicdansız kimliksiz kiralık uşaklar
Roni Margulies

Roni Margulies

Yazarın Tüm Yazıları >

Vicdansız kimliksiz kiralık uşaklar

26 Haziran 2010 Cumartesi 23:25A+A-

Kahve köşelerinden Meclis salonlarına kadar, masabaşı kahramanları çoğalmaya başladı. Bıraksak, silahlarını kapıp Hakkâri dağlarına koşturacaklar sanki.

Geçen gün dolmuşta laf açıldı (ben açmadım, açmayacak kadar aklım başımda), “İstedikleri oysa, başlarız kafalarını koparmaya” dedi yanımda oturan adam. “Nasıl yani, dağlara mı gideceksiniz” diye sordum, şaşkınlıkla. “Ne gerek var? Burada Kürt yok mu?” dedi.

Neyin birliği olduğunu bilmiyorum, ama Gebze Dernekler Birliği adına bir açıklama yapan birlik başkanı Erol Ateş’in sözleri de pek farklı değil: “Bu vicdansızları, insanlıktan uzak kalanları gerçekleştirdikleri zalimane eylemleri için nefretle kınıyoruz ve lanetliyoruz. Şunu çok iyi bilsinler ki acı tecrübelere sahip olan Türk halkı asla o vicdansız uşakların tuzağına düşmeyecektir.. İnsanlıktan nasibini almamış o vicdansız kimliksiz kiralık uşaklar döktükleri kanda boğulacaklardır.

“Döktükleri kanda boğulacaklar” ifadesini geçtiğimiz aralık ayında Başbakan Erdoğan da kullanmıştı. “Düzenledikleri menfur saldırılarla kirli emellerini gerçekleştireceklerini sanan hainler ise döktükleri kanda boğulacaklardır” demişti.

Hassasiyetleri, öfkeyi, çaresizliğin verdiği hiddetle bağırıp çağırmayı, tehditleri... hepsini anlayışla karşılamaya çalışıyorum. Hepsinin gaddarlıktan değil, üzüntüden kaynaklandığına kendimi ikna ediyorum.

Ama arkadaşlar, sevgili dolmuş yolcusu, sevgili Birlik Başkanı, sevgili Başbakan, biraz durup düşünmekte de fayda yok mu?

Bu savaş  dün veya geçen ay çıkmış olsa, Türk Silahlı Kuvvetleri her şeyi sineye çekip sessizce kışlasında oturup tepki vermemiş  olsa, “Döktükleri kanda boğulacaklar” lafının bir anlamı olabilir. “Bundan sonra böyle yapacağız, ona göre” anlamına gelir.

Ama savaş  dün veya geçen ay başlamadı ki. Bizzat Başbakan’ın bu hafta söylediği gibi, “Eruh’ta 1984’te oldu ilk kanlı eylem. Yirmi altı yılda bütün kanlı saldırılarda bütün şiddete rağmen hiçbir sonuç alamadılar.

Yirmi altı  yıl olmuş. Ve bu yirmi altı yılda Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü stratejiyi ve taktiği denemiş, uygulamış. Üstelik Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yarı-bağlı gizli örgütlenmeler de her türlü stratejiyi ve taktiği denemiş, uygulamış. On binlerce Türk ve Kürt çatışmalarda ölmüş. On binlerce Kürt çatışmalar dışında karanlık cinayetlere kurban gitmiş. Yirmi altı yıl boyunca.

Sonuç? Yok.

Demek ki, olmuyor, döktükleri kanda boğulmuyorlar, boğulamıyorlar. Belli ki boğulamayacaklar.

Bunun nedenini askerî okulların kaçıncı sınıfında anlatırlar, bilmiyorum, ama çok erken bir sınıfta anlattıklarına eminim. Çok basit çünkü.

PKK Kürt halkının nefret ettiği bir örgüt olsaydı, Kürt halkına eziyet eden, Kürt kanı döken, Kürtlerin başlarından savmak istedikleri bir örgüt olsaydı, değil yirmi altı yıl, yirmi altı gün bile varlığını sürdüremezdi.

Dağların en yüksek ve en karlı zirvelerinden aşağı inip burnunu gösterdiği anda, sınırdan bu tarafa geçtiği anda ihbar edilirdi. Saklanacak, barınacak yer bulamazdı. Beslenemez, aç kalırdı.

Buna karşılık, Türk Silahlı Kuvvetleri Kürt halkı tarafından “şanlı ordumuz” olarak, “canımız ciğerimiz mehmetçik” olarak görülüyor olsaydı, PKK’nin işini bitirmesi değil yirmi altı yıl, yirmi altı gün bile sürmezdi.

Sorun, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin beceriksizliği değil, kardeş kavgası yaratmak isteyen dış güçler ve emperyalistler değil.

Dünyanın en güçlü ülkesi Amerika dünyanın en güçlü ordusuna sahip. Yıllardır Afganistan’da savaşıyor. Taliban’a karşı herhangi bir başarı elde edebildi mi?

Dünyanın en güçlü ülkelerinden biri İngiltere profesyonel bir orduya sahip. Burnunun dibindeki IRA’yı yenebildi mi?

Afgan halkı  Taliban’ı, İrlanda halkı IRA’yı desteklediği için, bu iki örgüt, karşılarındaki güçler kendilerinden kat kat üstün olmasına rağmen yenilemedi, yenilemiyor.

Sorun “PKK sorunu” veya “terör sorunu” olarak görüldüğü  sürece, Kürt halkının hakları, talepleri, özlemleri görmezden gelindiği sürece, “Döktükleri kanda boğulacaklar” boş  laftır; boş laftan da beterdir.

[email protected]

TARAF

YAZIYA YORUM KAT

1 Yorum