Çin’in hakkında yakalama kararı verdiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erkin Emet yaşananları yeniakit.com.tr üzerinden yayınlanan ‘Ülke Gündemi’nde anlattı.

Doç. Dr. Erkin Emet, Mehmet Özmen’e verdiği demeçte şunları kaydetti:

2016'nın son aylarında memleketle irtibatımız kesildi. Ben o tarihten sonra hiç haber alamadım. Kesilince merak ettik. Sonra yavaş yavaş oradan bir anormallik vardı. Olayın boyutunun bu hale geleceğini düşünemedik. Dünyanın 2. ekonomisi diye bahsettiğimiz bir devletin kendi halkına zulmedeceğini kimse tahmin edemedi.

2020 başlarında memleketten haber geldi. 13 akraban hastanede tedavi görüyor denildi. Ben anladım ki akrabalarım kamplara götürülmüş. 1 ay kadar önce bana Kaşgar mahkemesinden bir iddianame geldi. Burada benim büyük abim Mehmet Emet, Ömer Emet, Nisa Emet, Enver Emet bu dört kardeşimle ilgili düzenlenmiş bir iddianame 2006 yılından 2016 yılına kadar kardeşi Erkin Emet'in terör örgütü üyesi olduğu ve bilerek temas kurdukları gerekçe gösterilerek tutuklanmışlar. Kardeşlerimin bana gönderdiği hediyeler teröre destek sayılmış. Hangi terör örgütünün üyesi olduğumu da yazmıyor. Kız kardeşime 14 yıl diğerlerine 11 yıl ceza isteniyor.

Ben uzun yıllardır Türkiye vatandaşıyım. Akademisyen sıfatıyla çalışıyorum. Benim burada olduğumu da biliyor Çin Halk Cumhuriyeti, ben devletimizin bana sahip çıkmasını bekliyorum. 1992'den beri buradayım benim nasıl biri olduğumu herkes biliyor. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza bir dilekçe yazarak bu konuyla ilgilenmelerini rica ettim.  Cumhurbaşkanımızın ciddi anlamda Çin ile ilişkiye geçip bu durumu dile getirmeli, cumhurbaşkanımız mazlumlardan yanadır. Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz mazlumdur. Erdoğan'dan bu meseleyi çözmelerini istiyorum.

Kampların ortaya çıkmasıyla Çin bunu kabul etmek zorunda kaldı. Kamplardaki insanlık dışı görüntüler dünya gündemine gelince bunun insanlık suçu olduğu ilan edildi.

Türkiye'de Doğu Perinçek'in soykırım yok demesi tüm bu olanlara rağmen doğru değil. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, keşke oraları gezip de bunları söyleseydi. Çin Komünist Partisi'nin dünyaya söylediği yalanların aynısını söylüyor.