1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Türkiye’nin IŞİD Kararı ve Yoğunlaşan Baskılar
Türkiye’nin IŞİD Kararı ve Yoğunlaşan Baskılar

Türkiye’nin IŞİD Kararı ve Yoğunlaşan Baskılar

Türkiye Amerika’nın IŞİD planının muharip tarafı olmadı ya, anlaşılmaz bir hüzün kapladı her yeri. Gerek Cardiff Kalesi’nde gerekse Çankaya Köşkü’nde yapılan ikna görüşmelerinde Amerika istediğini alamadı.

14 Eylül 2014 Pazar 23:34A+A-

HAKSÖZ-HABER

Ersoy Dede Yeni Akit gazetesindeki köşesinde IŞİD sorunu üzerinden Türkiye’ye yönelik yoğunlaşan baskıları değerlendirmiş. Hükümetin ABD planına karşı mesafeli tutumuna karşı CHP’nin nasıl bir ilkesizlikle davrandığını belirten Ersoy Dede muhalefet açısından önemli olanın emperyalistlerin dayatmalarına karşı çıkmak olmayıp, AK Parti’yi açığa düşürmek olduğunu ortaya koyuyor. 

***

CHP ve Türkiye’nin Işid Kararı

ERSOY DEDE / YENİ AKİT

Türkiye Amerika’nın Işid planının muharip tarafı olmadı ya, anlaşılmaz bir hüzün kapladı her yeri. Gerek Cardiff Kalesi’nde gerekse Çankaya Köşkü’nde yapılan ikna görüşmelerinde Amerika istediğini alamadı. Biz ise alabileceğimizi aldık. Çok net. Hem böylesi bir çok uluslu koalisyonun parçası olarak terörizm karşıtı pozisyonumuzu belirginleştirdik hem de bunu ülkemizin çıkarlarınının gerektirdiği ölçülerde yaptık.. Bakın çok önemli bir çıkış yaptı Kemal Kılıçdaroğlu. Bu vakte kadar “savaş dışında görüşmem” dediği Erdoğan ile Işid konusunda atılacak adımları müzakere etmek üzere görüşebileceğini duyurdu.. Bu, muhalefetin normalleşmesi bakımından iyimser bir gelişme. Ancak burada anlaşılmayan bir tutarsızlık dikkat çekiyor. Üç yıl boyunca (hatta daha da fazla) devam eden bir Suriye iç savaşı sırasında Türk dış politikasını yerden yere vurmuyor muydu bu CHP?.. Bir milyondan fazla misafire kapılarımızı açmak durumunda kaldığımız bir insani drama karşı Türkiye’yi, Suriye’nin iç meselelerine karışmakla itham etmiyor muydu? Yalan yanlış bilgilerle Erdoğan ve o dönemki Ak Parti hükümetini, muhaliflere yapılan yardımları öne sürerek; “terör gruplarına silah sağlıyor” diye şikayet etmiyor muydu?.. Buna mukabil kendi insanını kesen, üzerine varil bombalarıyla ölüm yağdıran Esed’le kolkola hatıra fotoğrafı çektirmiyor muydu?.. Şimdi geldiğimiz noktada ya bazı şeyleri ıskalıyor CHP ya yanlış bilgilendiriliyor. Ya da muhalefet öylesine kör etmiş ki gözlerini, doğruyu yanlışı ayırt edemiyor.. Diyor ki Kılıçdaroğlu; “Ortadoğu’da IŞİD’e karşı uluslararası bir koalisyonda Türkiye’nin yer almasına karşı çıkmayız. Türkiye, savunma açısından Batı ittifakının bir parçasıdır”.. Girelim, asker gönderelim diyor yani.. Parçası olduğumuzu söylediği ittifakın hiç bir unsuru postal değdirmeyi kabul etmezken bizim askerimiz orada olsun istiyor.. Yanlışlıkla Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsa demek ki yanmışız.. 

BOP EŞ BAŞKANI MI OLALIM?

Kılıçdaroğlu’nun anlamadığı şu. Türkiye elbette daha evvel Somali’de olduğu gibi başka bir takım yerlerde olduğu gibi bir çok uluslu güce destek verebilir. İstihbarat verir, eğitim verir, üs kullandırır, icap ediyorsa fiziksel olarak muharip destek de verir. Ama ne vakit? Çıkarları örtüştüğü vakit.. Ne vakit? Fikri, dînî, ideolojik, tarihsel bir takım meseleler konusunda aklına yattığı vakit. Bugünkü tabloya bakacak olursak, Kılıçdaroğlu’nun aklına yatmış gibi görünüyor. Mesela bugüne kadar kategorik olarak ‘teröre destek veriyor’ diye suçladığı Irak Kürdistanı’nın ana üs olacağı bir müdahalede ‘ortak’ olalım istiyor.. Mesela bugüne kadar ‘terörist’ dediği; PYD, ÖSO, Tevhid Tugayları ile Türk Askeri aynı komutanın emri altına girsin istiyor... Bugüne kadar bölgeyi dizayn ettiğini düşündüğü Amerika ile bir olup Türkiye’nin bu dizaynda aktif rol oynamasını istiyor.. Ne o yoksa Erdoğan’ın ‘BOP Eş Başkanı’ olmasını mı istiyor Kılıçdaroğlu?..

ERDOĞAN LİDERLİĞİ

Sözün kısası şu. Malum bizim özel durumumuz var. John Kerry’nin bile anladığı ancak muhalefetin anlamamakta ısrar ettiği.. Sırf o bile Işid’e müdahale noktasında elbette radikal kararlar almamızı engelliyor. Ama asıl sorun o da değil. Muhalefetin özellikle şu Arap Uyanışları sırasında ısrarla görmezden geldiği bir durum var. O da birinci öncelik olarak ülkemizi ve milletimizi gözetmemiz gerektiği.. Bugün Davutoğlu - Çavuşoğlu zekasının ve Erdoğan liderliğinin aldığı karar bu. Bunu görmezden gelmenin kimseye faydası yok. Kalın sağlıcakla.

 

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum