1. YAZARLAR

  2. Roni Margulies

  3. Türk antiemperyalizminin vurucu gücü
Roni Margulies

Roni Margulies

Yazarın Tüm Yazıları >

Türk antiemperyalizminin vurucu gücü

24 Şubat 2010 Çarşamba 18:15A+A-

Subaylar gözaltına alınırken, Mehmetçik Vakfı’nda polis arama yaptı. Evrak ve hard disk dolu çuvallar binadan çıkartılırken, “Bazı mahalle sakinleri camlarına Türk bayrakları astı. Otomobili ile Vakfın bulunduğu binanın önünde duran bir kişi de yüksek sesle Harbiye Marşı’nı çaldı. Adını söylemeyen bu kişi ‘Tüm vatandaşlar bu aramaya tepki göstermeli’ dedi. Çuvallar ekip otosuna konulduktan sonra bazı mahalle sakinleri Vakıf önüne geldi ve alkışlarla aramayı protesto etti.

Hangi mahallenin sakinleri bunlar? Caddebostan, Plaj Yolu Sokak. Şehrin en mutena semtlerinden birinde, Bağdat Caddesi’nden denize inen güzel bir sokak. Eksik olmasınlar, bu beş yıldızlı mahallenin sakinleri epey zamandır Türk antiemperyalizminin vurucu gücünü temsil ediyor. Demokrasi düşmanlığı ve darbecilik umurlarında değil; Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye’nin tek umudunun Türk Silahlı Kuvvetleri olduğuna inanıyorlar!

Aralarından birini bulup söyleşi yapamadım, ama bir internet sitesinde bulduğum şu sözler sanırım hislerine tercüman olacaktır:

TSK, Amerika’nın projelerine köstek oluyor. TSK emperyalist ABD tarafından hedef seçilmiştir. Eğer ABD’nin çıkarlarına hizmet eden bir silahlı kuvvetler arzu ediliyorsa, lanet olsun bunu arzulayanlara. ABD’ye kafa tutmadıkça, bağımsızlığımızı kazanamayız. 1920’lerdeki millî ruh tekrar diriltilmeli ve mücadeleye başlamalıyız. Savaşsa savaş, ölümse ölüm. Türk Milleti kimsenin emir eri değildir. Ne Mutlu Türküm Diyene!

Aynı hisleri birkaç yıl önce, şu anda hapiste çürümekte olan Doğu Perinçek ne güzel ifade etmişti:

Sayın Genelkurmay Başkanımız Org. Büyükanıt, Türk Ordusu’nun hangi mevzide hangi edayla durduğunu bir daha ilan etti. Avşar Beyleri türküsünde, ‘Karşıda düşmanların bakışıp durur’ diyor ya, karşıdaki düşmanı da, bakışını da saptadı. ABD’nin de NATO’nun da adını koydu. Komutanın tavrı sakin, ancak duruşu kararlı. Milletimize güven verdi.

Amerika’da eğitim görmüş, askerliği Amerikan ordusunun el kitaplarından öğrenmiş, Washington’da “bizim çocuklar” adıyla bilinen orgenerallerin şanlı antiemperyalistler olarak görülmesi, bir başka saçmalığı hatırlattı bana.

Yıllar önce gördüğüm bir duvar afişinde “Dolar yasaklansın - Türk Lirası, Türk Bayrağı” yazıyordu.

Benim bildiğim kadarıyla para, metaların dolaşımını ve dolayısıyla tüccarların kâr etmesini kolaylaştırmak için ortaya çıkmış bir araçtır. Tüccarlar ve sermaye sahipleri dışındaki insanları para ancak “Bende var mı yok mu; karnımı doyurabiliyor muyum?” kadarıyla ilgilendirir.

Çoğumuz için, liraymış, dolarmış, fark etmez. Dahası, sayı saymayı bilen herkes “Yüz lira mı istersin, yüz dolar mı” sorusuna aynen benim vereceğim cevabı verecektir.

Beni sömürenler lirayla mı, dolarla mı sömürüyor, elinde Türk bayrağıyla mı, Amerikan bayrağıyla mı sömürüyor, fark etmez. “Ben sömürülmekten hoşlanıyorum, ama ille de Türk patronlar sömürsün, öbür türlüsünden pek hoşlanmıyorum” diyen işçiye henüz rastlamış değilim.

Avro, dolar ve lira, egemen sınıfların çizdiği ulusal sınırların ve bu sınıflar arasındaki rekabetin sonucudur. Para birimleri arasında taraf tutmak bu sınıfların üyeleri için anlamlıdır.

Tüm egemen sınıfların tüm çıkarlarına karşı olanlar için böyle bir tarafgirlik olamaz.

Halkımız, sadece Türk halkına değil tüm halklara özgü solduyu ile, tek kelime Marx okumadan, “Para tüm kötülüklerin anasıdır” der, dolar ile lira arasında ayırım yapmaz.

Plaj Yolu Sokak’taki evlerin dolar olarak değerini söylesem dudaklarınız uçuklar! Ama bu evlerin sahipleri ve Mehmetçik Vakfı’ndaki komşuları antiemperyalist! Hepsi dolar düşmanı ve general dostu!

Antiemperyalizmi önce milliyetçiliğe, sonra para birimleri arasında taraf tutmaya, sonra da ordu destekçiliğine indirgeyen insan türü dünyanın başka bir yerinde var mı? Yok.

Evrende sonsuz sayıda gezegen olduğu için, istatistik bilimine göre bunların en azından birkaç tanesinde canlılar olması gerektiğini biliyoruz. Böylesi bir salaklığın oralarda bile olabileceğini sanmıyorum.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT