1. YAZARLAR

  2. Abdulbari Atwan

  3. Teşekkürler Sayın Erdoğan
Abdulbari Atwan

Abdulbari Atwan

Yazarın Tüm Yazıları >

Teşekkürler Sayın Erdoğan

31 Ocak 2009 Cumartesi 03:38A+A-

Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İbrani devleti cumhurbaşkanı Şimon Peres'in Gazze'ye yönelik saldırıları etrafındaki yalanlarına cevap verirken kendisine izin verilmemesi sebebiyle Davos Ekonomik Forumu faaliyetleri çerçevesinde yapılan panelden çekilmesi, bizim için sürpriz olmadı.

Asıl sürpriz Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın Peres'in oturduğu platformda kalması ve karşı çıkıp yalanlarını ifşa etmemesidir.

Sayın Erdoğan, Peres'in zehirlerinin tepki gösterilmeksizin geçiştirilmesine katlanamadı. Özellikle de Peres üçte ikisi çocuk ve kadın 1300'den fazla insanın şehit olmasına yol açan saldırıyı savunurken, İsrail'in barışta kararlı olduğunu iddia ederken ve yaşananların sorumluluğunu Hamas hareketine ve diğer direniş gruplarına yüklerken... Fakat panelin moderatörü vakit kalmadı gerekçesiyle Erdoğan'a söz vermeyi reddetti. Bu durum bu türden buluşmaların İsrail katliamlarının üzerini örtme ve işlediği suçlara arka çıkma boyutunu gözler önüne seriyor.

Bu olay, Türkiye Başbakanı'nın kahramanlığının ve asil İslami madeninin ortaya çıktığı ilk olay değil. Zira Erdoğan, Gazze'deki katliamların kurbanlarının yanında yer aldığı ve İsrail'i en güçlü cümlelerle kınadığı için maruz kaldığı İsrail kampanyalarıyla mücadelede dağ gibi durdu. Yalanlarıyla ve gerçekleri çarpıtmasıyla bilinen Peres ise birçok kez İsrail'in Gazze'deki çocukları öldürmediğini iddia etti ve İsrail'in çocuklarını korumak için saldırdığını belirtti. Bedenlerini İsrail füzelerinin parçaladığı çocukların belgelenmiş resimleri gösterildiğinde bu çocukların yanlışlıkla öldürüldüğünü iddia etti. Bu çocukların yanlışlıkla nasıl şehit edildiğini doğrusu bilemiyoruz. Çünkü Gazze semaları bulutlu Londra semaları gibi değil ve İsrail uçakları mutlak özgürlükle uçuyor ve görüş alanları gayet açık. Filistin direnişi maalesef uçaklara karşı koyacak füzesavarlara da sahip değil. Yani yanlışlık yapma ihtimali hiç yok. Perez konuşmasında İsrail'in Filistin füzeleriyle mücadelede kendisini savunma hakkına yoğunlaştı ancak şu gerçeği görmezlikten geldi: Sorun İsrail'in bir birey gibi kendini savunma hakkıyla değil, aşırı güç kullanma hakkına sahip olmadığıyla ilgili.

Sayın Erdoğan, bu foruma daimi olarak katılan Arap liderlerinin ve yetkililerinin İsrailli yetkililerle diyalog ortamlarındaki ılımlılıklarını ve uygarlılıklarını göstermek, sanki kardeş bir ülkenin temsilcileriymiş gibi onlarla yan yana oturmak için dillendiremediklerini ifade etti. Davos forumuna katılan kaç Arap katılımcının ve yetkilisinin Peres'le ve beraberindeki heyetle tokalaştığını bilemiyoruz. Panelde onunla yan yana oturan Amr Musa'nın bunu yapmış olmasını garipsemiyoruz. Sayın Musa da çok iyi biliyor ki Peres'in ordusunun ve uçaklarının döktüğü Gazze çocuklarının temiz kanları hâlâ taze ve henüz kurumadı.

Cesarete Arap liderleri değil, Washington'un en güçlü müttefiki olduğu halde Erdoğan sahiptir. Bu cesur tutumlar AB üyeliği çabalarının nihai olarak kapatılması gibi birçok noktada ülkesine maliyetli olmasına rağmen istisnasız bütün uluslararası toplantılarda ABD ve İsrail saptırmalarına karşı koydu. Bu adam Ankara ve İstanbul sokaklarında milyonlarla gösteri yapan halkıyla ve onların duygularıyla birlikte hareket ediyor ve köklü İslami geleneğine dayanıyor. Bu tutumu Osmanlı İmparatorluğu'nun torunlarından biri olduğu yönündeki sözlerine de yansıdı.

Teşekkürler Sayın Erdoğan. Kendilerinin Arap ve Müslüman olduğunu iddia eden yönetimlerin hayal kırıklıklarıyla ve acılarla dolu bir kalpten binlerce teşekkürler. Bu yönetimler Gazze katliamlarına sessiz kaldılar, işbirliği yaptılar, aç bırakılmış ve abluka altındaki Gazze'nin evlatlarına sınır kapılarını kapattılar. Gazze'de katliamlar ve özellikle de Gazze sahilindeki Asamin ailesi ve sahil katliamlarını işleyen İsrailli kan dökücülerin peşine düşen avukatlara ve aktivitistlere de teşekkür ediyoruz. Onlar gerçek Müslümanlar ve Araplar olup damarlarında izzetin, saygınlığın ve adaletin kanı akmaktadır. Bu kan kesinlikle Arap liderlerinin çoğunluğunun kan grubundan değildir.

(Londra'da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi, genel yayın yönetmeni, 30 Ocak 2009)

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT