1. YAZARLAR

  2. Mehmet Gündem

  3. Tandoğan kafası mı?
Mehmet Gündem

Mehmet Gündem

Yazarın Tüm Yazıları >

Tandoğan kafası mı?

17 Mayıs 2009 Pazar 17:06A+A-

Tandoğan meydanında, Tandoğancılar, yenildik ama ezilmedik demek için toplanıyorlar…

Danıştay saldırısının yıldönümünde Ergenekonculara sahip çıkmak için toplanıyorlar.

Ergenekon nedir?

Ergenekon, Danıştay saldırısını da için alan bir darbe girişimidir.

Toplumda kaos çıkararak hükümeti de yönetilemez hale düşürerek darbeye zemin hazırlama planıdır.

Toplumu siyasetsiz bırakarak, meydana gelen boşlukta ülkeye sopayla, dipçikle hükmetme girişimidir.

İlgili planlar, kayıtlar, ilişkiler, itiraflar, silahlar, suikastlar bir bir ortaya dökülmektedir.

Ergenekon aynı zamanda terör örgütü kapsamında yargılanmaktadır.

“Cumhuriyete sahip çık” sloganı koca bir yalandır.

Yalana inanmak isteyenler elbette istedikleri meydanda toplanabilirler. Fakat, yarın utanmamak için, mahcup olmamak için; kafalarını, duygularını, düşüncelerini kime teslim ettiklerine, kimlerin hizmetine sunduklarına dikkat etmeliler…

Demokrasilerde toplantı, gösteri, tepki ortaya koyma, eleştiri, kendini ifade elbette olmazsa olmaz bir haktır.

Bu hak meşru dairede kullanıldığında hem toplum olma bilincini hem de demokrasiyi güçlendirir.

Ancak bu doğal hak, başka amaçlar için kullanılır ve mecrasından saptırılırsa yeni ve daha büyük sorunlara kapı aralar.

17 Mayıs tarihli Ergenekon'a sahip vurgulu toplantı, esasında hukuka intikal etmiş bir konuda hukukçuları hedef gösteren bir amaç taşımaktadır.

Bu ise özünde suçtur.

Darbeyi en meşru hak gören, gerektiğinde demokrasiye ara vermeyi büyük bir anlayışla karşılayan kesimlerde, Ergenekonculardan hesap sorulması “kahramanların” mağdur edilmesi gibi gelebilir.

Mağrur psikolojisi ile mağduriyet psikolojisi arasında pek de fark yok…

İnsan bir şeye inanmaya görsün, sonrasında her şey o istikamete sürükler onu…

Tandoğan kafasını bilirsiniz…

Her şeyi bildiğini, her şeye hükmettiğini zanneder.

Aklı, kurnazlığı kimseye kaptırmaz.

O bakınca insanları kafasız görür ve kendi “muhteşem kafasını” klonlayıp ülkedeki bütün gövdelerin üzerine yerleştirmek ister.

Komünizmle mücadele eder, ama gün gelip de ülkede komünist bir sistem kurulacaksa onu da biz getiririz der.

Aslında ve esasında Tandoğan kafası boş bir kafadır, ideolojinin türpüleye törpüleye boşalttığı bir kafa…

Ergenekon yandaşlarının varlık göstermek için seçtikleri yer, belirledikleri tarih fevkalade isabetsizdir.

Sloganları ise alabildiğine hamasidir.

Hamaset ise içi boş kalabalıkların avuntusudur.

Malzeme bol miktarda, mühimmat gibi gümülü de değil, ulaşmak kolay…

Levent Ersöz'ün,

Hurşit Tolon'un,

İ. Hakkı Karadayı'nın,

Mukaddes Eruygur'un ses kayıtları da dinletilsin Tandoğan meydanında…

İlham aldığınız cumhuriyet mitinglerinin mimarı Şener Paşa'yı unutmayın, bir yolunu bulur gelir, meydana…

Kadroyu tamamlayın.

Encümen-i Daniş üyeleri de ilgi gösterebilirler.

Mazeretleri olduğu için gelemeyecek olan, Veli Küçük'ün, Perinçek'in, Tuncay Özkan'ın, Dalan'ın en duygusal mesajlarına yer verin.

Tarihimizin en kimliksiz siyasetçisi unvanına aday Demirel'i davet edin…

Mesut Yılmaz dünden hazır, bir işaretinizi bekliyordur.

Asılmasını memnuniyetle karşıladığınız Menderes'in avukatı rolünü uzun süre devam ettiren ve şimdi mumu sönen Cindoruk'u da çağırır o meydana.

Endişe etmeyin, doku uyuşmazlığı yaşamazsınız. O Cindoruk ki, Saadettin Bilgiç'e göre, hiçbir zaman demokrat olmamıştır.

Kimi çağırırsanız çağırın istediğiniz krizi çıkaramayacaksınız.

Seçim arifesinde değiliz.

367 krizini tekrar edemeyeceksiniz.

Çankaya'nın her fırsatta huzursuzluk çıkaran adamı gitti ve hızla unutuldu. Şimdi Çankaya'da akıllı, sakin ve huzurlu bir adam var.

Fakat siz vefa gösterin, tarihe 10. cumhurbaşkanı olarak geçen kişiyi de unutmayın.

Kanadoğlu'da hazır bulunsun, ihtimal ki kitleleri kanatlandıracak sihirli bir formül bulabilir…

Demirel şapkası, Hüsamettin Bey'in cinlikleri, duayen hukukçunun sihirleri, Baykal'ın avukatlığı, Dalan'ın isteği, medyanın bir kısmının desteği ile Ergenekon'dan belki kaçış yolu bulabilirsiniz…

“Cumhuriyet'e sahip çık” hipnozu ile, Ergenekon'dan kaçmak, kurtulmak istiyorsanız, yapacağınız tek şey;

Yargıya baskı yapmak, darbe anayasasının devamını sağlamak, yani suçlulardan ve darbecilerden her durumda hesap soracak bir hukuk sisteminin kurulmasına engel olmak…

Tandoğan'da, laiklik, cumhuriyet, çağdaşlık temalarını taçlandıracak ana konuşmacı elbette bir kadın olmalı.

Çağdaş değerlerin gölgesinde Ergenekon tutuklularıyla dayanışma miting…

Büyükanıt'tan ricacı olun, bir bildiride sizin için, Tandoğan'da okunmak üzere kaleme alsın diyeceğim fakat paşa henüz senaryo işine girmemiş olabilir.

Sizin için düşündüm ve en uygun ismi buldum; Mukaddes Eruygur…

Ergenekon sanığı eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşi Mukaddes hanımın son konuşmasına kulak verirsek, ilginç şeyler söyleyeceği muhakkak.

Ortaya çıkan ikinci ses kaydında, eşinin gözaltına alınmasında Genelkurmay'ı sessiz kalmakla suçluyor, böyle bir şeyin Cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu söylüyor. Büyükanıt'ı kasteden bayan Eruygur, “Müsaade etmiş 'arayın götürün' demiş. Yani ordunun haberi var” diyor.

Bayan Eruygur; kendisini ziyarete gelen Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun “Ama bu Yaşar Paşa da çok ayıp ediyor” dediğini aktarıyor.

Bayan Eruygur, konuştukça açılıyor; “Zekeriya Öz, Şener'i sorguda mahvetmiş. Şener, Savcı felaketti diyor. O Şemdinli davasındaki savcı da yurtdışına kaçmış. Bunların sonu kötü. Bunu şimdi alacaklar ben biliyorum” diyor.

Darbe girişiminde bulunmakla suçlanan eşine sahip çıkıp, görevdeki komutanlara atıfta bulunan Bayan Eruygur; “Benim kocam onların yapamadığını yaptı Bir insan Ordu personelini korumaz mı? Ben artık kelime bulamıyorum. Ordu'yu mahvediyorlar” tepkisini de dile getiriyor.

Sözü cumhuriyet mitinglerine getiren Bayan Eruygur; Genelkurmay'ın başlangıçta bu mitinglere destek çıktığını ileri sürüyor, ADD ile Genelkurmay arasında mitinglerle ilgili irtibatı emekli Orgeneral Tamer Akbaş'ın kurduğunu iddia ediyor; “İlk mitingde de hatta Genelkurmay Başkanı 'sivillerinizi giyin gidin katılın' demiş. Emir vermiş Cumhuriyet mitingine. İkinci mitingde yasakladı. Dolmabahçe'den sonra bitti olay. Ordu bu kadar ayaklar altına mı alınır? Gece yarıları internetten bildiri yayınladı, ne oldu? Bu adamın ne yaptığını ordu biliyor.”

Mitingi düzenleyenler; “Karanlığın, baskıcı yönetimlerin ayak sesleri”ne karşı yürüyeceklerini söylüyorlar.

Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye

Vatan namustur satılamaz

Ya İstiklal ya ölüm, tam bağımsız Türkiye

Atatürk gençliği görev başında

Mustafa Kemal'in askerleriyiz

Genciz güçlüyüz Atatürkçüyüz

Hukuk ihlallerine hayır

Hukukun üstünlüğü engellenemez

Dokunulmazlık kalkacak, hukuk üstün olacak

İnsanız, yurttaşız, Türkiye'nin aslıyız

Ulusal yapımız parçalanamaz

Sloganlar çok süslü olsa da gerçek çok başka.

Aydınlık mı, karanlık mı, özgürlük mü, isyan provası mı siz karar verin…

Tandoğan meydanında, Tandoğan kafasıyla darbenin ayak sesleri…

Ergenekon ve yandaşları Tandoğan kafası hastalığına tutulmuş olarak tehlikeli işlerle uğraşıyorlar.

Cumhuriyet görünümlü Ergenekonculara destek mitingleri neyse ki gücünden ve sesinden çok şey kaybetmiş…

Amaç bu noktadan sonra kendilerini kandırmaktır.

Yalana inanmak onları mutlu ediyorsa bizim için sorun yok.

Ne diyelim, hukuktan, tam demokrasiden başka tutunacağımız bir yol, bir güç yok…

Bizim de işimiz gerçeklerle, gerçeklerle yüzleşmek bizi mutlu ediyor.

Çünkü yanlışı eleştirme ve yanlışı değiştirme gücümüz gittikçe büyüyor.

İşte acı bir gerçek;

Bunlar imkan bulsalar ülkeyi ikiye bölecekler, bir kısmı mezarlık bir kısmı da hapishane…

Tandoğan kafalılardan kastım büyük kalabalıklar değil, o kalabalıkların samimi hissiyatlarını çeşitli hünerlerle kendi gizli gündemleri için kullanmak isteyenlerdir.

İktidar'ın Türkiye için yapacağı en hayırlı şey, kapsamlı bir anayasa değişikliğini gerçekleştirmek…

Eğer tam demokrasiye geçersek, insanlar hem bu kadar sorumsuz ve keyfi davranmaktan kurtulurlar, suça, tehlikeye bu hızla düşmezler, oyuna gelmezler, kötülüğe umut biter.

Hem Ergenekon yandaşları için, hem de hukuk ve adalet isteyenler için en sağlıklı yol; anayasa ve yargı reformudur. Fakat Tandoğan kafalılar sadece meydanlarda değil, içimizde de varlar ve hukuka, demokrasiye direniyorlar.

Asıl onları aşmak lazım…

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT