1. HABERLER

  2. HABER

  3. Suruç Üzerinden Ajitasyon ve İntikam Naraları
Suruç Üzerinden Ajitasyon ve İntikam Naraları

Suruç Üzerinden Ajitasyon ve İntikam Naraları

Suruç'taki olayı Ak Parti hükümetine fature eden bilumum sol çevreler müslümanları hedef göstermekte, intikam naraları atmakta.

21 Temmuz 2015 Salı 01:42A+A-

Suruç'taki olayı Ak Parti hükümetine fature eden bilumum sol çevreler yaptıkları açıklamalarda ve sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarında Ak Parti ve IŞİD tüzel kişilikleri üzerinden Suriye direnişi ve Esed'e karşı Suriye halkının meşru mücadelesini destekleyen Türkiyeli müslümanları hedef göstermekte, intikam naraları atmakta.

Solun Suruç'taki olayı nasıl gördüğüne dair birincil elden veriler sunan o açıklama ve çağrıları Yönelişhaber'den kardeşlerimiz derledi:

ESP: ‘Suruç Katliamı’nın sorumlusu IŞİD ve AKP iktidarıdır’

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu(SGDF)’nin Kobanê’nin yeniden inşasına katılmak için gittiği Suruç ilçesi’nde katliamla yanıtlandı.

Amara Kültür Merkezi bahçesinde basın açılaması yapmak istediği sırada canlı bombanın patlaması sonucu onlarca genç yaralandı ve şehit düştü. Aynı saatlerde Kobanê’de yapılan saldırıda da 10 kişi şehit düşmüştür.

Bu canice ve hunharca saldırı halklarımız arasında oluşturulmak istenen dayanışmaya, halklarımızın kurtuluş özlemlerine, birlikte yaşama iradesine, barış ve özgürlüğe, Rojava devrimi ve Kobanê direnişine, sosyalist gençliğin devrim ve sosyalizm umutlarına karşı yapılmıştır.

Bu saldırıyı gerçekleştirenler Kobanê devrimini ezmek ve boğmak isteyen İŞİD faşist çeteleri ve onunla işbirliği içerisinde olan AKP iktidarıdır. Kobanê düşmanlarıdır. Barış ve özgürlüğü ezmek isteyen İŞİD barbarlığıdır. Bu katliam MİT-Kontrgerilla-İŞİD barbarlığı marifetiyle gerçekleştirilmiştir.

Partimiz sosyalist gençlerin bu barbarca ve hunharca vahşetini şiddetle lanetliyor. Katliamı gerçekleştirenlerin, planlayanların açığa çıkarılmasını talep ediyor.

Katliamda şehit düşen yoldaşlarımızın anısına bağlı kalacağız. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu acılardan dayanışma, birleşik mücadele ve özgürlük tutkumuzu misliyle artırarak çıkacağız. Katliamların hesabını mutlaka soracağız.

HDP: ‘Suruç Katliamı’nı lanetliyoruz’

Bugün Suruç’ta meydana gelen insanlık dışı, alçakça saldırıyı lanetliyor, saldırıda yaşamını yitiren bütün arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, halkımız ve yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerimizi iletiyoruz. Yaralanan arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
 
Bugün Suruç’ta bir kez daha, insanlık onurunu yitirmiş barbarlık ve tecavüz ordusunun neler yapabileceğine tanıklık ettik. Özellikle de Rojava Devrimi’nin hemen yıl dönümü sonrasında ve Kobanê ile dayanışmak için yola çıkmış Türkiyeli devrimcilerin hedef alınması, Kobanê etrafındaki enternasyonal dayanışmanın kırılması çabasıdır. Bu, halklarımıza, Kobanê etrafındaki devrimci dayanışma ruhuyla kenetlenen yiğit insanlara “Bu dayanışmadan vazgeçin”mesajıdır.
 
IŞİD ve benzeri tecavüz ordularının destek aldığı bütün ülkeler ve rejimleri bu barbarlığın ortağıdırlar. IŞİD’e karşı sus pus olanlar, sesini bile yükseltmeye cesaret edemeyenler, HDP’ye bile her gün tehdit savurup IŞİD’in başını okşayan Ankara’daki yöneticiler bu barbarlığın suç ortağıdırlar.
 
Bizler HDP olarak, bütün Türkiye toplumunun şunu net olarak bilmesini istiyoruz: Bizler, demokrasi, adalet ve barış ilkelerimizi hayata geçirme konusunda kararlıyız. Bu ilkeleri her koşul altında savunmaya devam edeceğiz. Bu ilkeleri hayata geçirmek için IŞİD ve benzeri zihniyetlere karşı daha fazla yan yana durmak, daha fazla dayanışma içinde olma zamanıdır. Bu tecavüz ordusunu kaypak Hükümet politikaları değil, halkların dayanışması durduracaktır. Biz herkesi, Edirne’den Hakkari’ye kadar bütün yurttaşlarımız ve kardeşlerimizi IŞİD ve türevlerine karşı, Türkiye’de IŞİD zihniyetini savunan ve temsil edenlere karşı, IŞİD’e sessiz kalarak ya da doğrudan destek sunarak büyütenlere karşı barış bloğunda bir araya gelmeye çağırıyoruz.
 
Geçiçi hükümet, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği tedbirlerini almak için, her türlü sorumluluğunu yerine getirmekle mükelleftir. PYD’ye karşı, orduyu ve on binlerce askeri sınıra yığarak sözde güvenlik tedbiri alan hükümet, Suruç’ta elini kolunu sallayarak bomba patlatanların siyasi olarak hesabını vermek zorundadır. Her türlü istihbarat ve güvenlik açığından şu andaki hükümet sorumludur.
 
Ancak, halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir. Parti binalarımıza giriş çıkışlar, toplu eylem ve etkinliklerin yapıldığı yerler mutlaka özel olarak güvenliği sağlanan yerler haline getirilmelidir. IŞİD tecavüzcülerinin kurumlarımıza, halkımıza bu kadar rahatça ve pervasızca saldırmasının önüne geçecek tedbirler geliştirilmelidir. Yarın yapılacak MYK toplantımızda bu konu özel olarak ele alınacaktır. Ayrıca önümüzdeki dönem siyasi sürece dair kapsamlı değerlendirme ve planlamalar yapılacaktır. Suruç katliamı karşısında Türkiye’de demokrasi, adalet ve barış ilkeleri etrafında dayanışma ruhuyla bir arada durmak isteyen ve bu tür saldırılara karşı birlikte neler yapabileceğimizi tartışmak isteyen bütün siyasi parti hareket ve gruplarla ortaklaşmaya hazır olduğumuz ifade etmek istiyoruz.
 
Bir kez daha, yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımıza, kardeşlerimize Allah’tan rahmet, halklarımıza ve ailelerine başsağlığı diliyoruz.

DİSK: ‘Suruç Katliamı’nı lanetliyoruz’

Suruç’ta SGDF üyesi gençlere yönelik saldırıyı tarifsiz bir acı içinde haber aldık…

Kobane’nin yeniden inşasına katkı vermek için Suruç’a giden ve bir basın toplantısı düzenlemekte olan gençlere yönelik bu katliam, Türkiye’nin geleceğine ve insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu vahşeti barışa ve güzel günlere olan tüm inancımızla lanetliyoruz.

Kaybettiğimiz gençlerin ailelerine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz. Acılarını paylaşıyoruz…

Kısa süre önce HDP’nin Diyarbakır Mitingi’ne yönelik saldırı aydınlatılmadığı için benzer bir katliama daha tanık olduk. Sorumlular halkın vicdanında ve tarih huzurunda elbette hesap verecektir. Ancak olay bir an önce bütün detaylarıyla aydınlatılmalıdır.

Bölgede yaşayan bütün DİSK üyesi işçileri yaralılara kan vermek üzere hastaneye gitmeye, diğer şehirlerdeki üyelerimizi de düzenlenecek olan protesto ve anma etkinliklerine katılmaya çağırıyoruz.

KESK: ‘Suruç’taki vahşi katliamı nefretle kınıyoruz’

Kobanê’nin Yeniden İnşa çalışmalarına katılmak üzere İstanbul’dan Urfa’nın Suruç ilçesine gelen 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi’nde bugün meydana gelen patlamada onlarca gencin öldüğü ve onlarcasının da yaralı olduğu bildirilmektedir.

Katiller de, bu ortamı hazırlayanlar da belli.

Aylardır her açıklamamızda AKP’nin izlediği mezhepçi ve milliyetçi Ortadoğu politikasının ülkemizi patlamaya hazır bir mayın tarlasına dönüştürdüğünü ifade ediyoruz. Maalesef, gerçekleşen tam da budur!

Katiller sürüsü sivil ve masum demeden onlarca insanın ölümünü hedefleyecek eylemler gerçekleştirmektedir. 5 Haziran’da Diyarbakır’da da aynı plan uygulanmak istendi. Orada insanlarımızın soğukkanlılığı ve tedbiriyle katliam 5 insanımızın yaşamını yitirmesi ve onlarca yaralı ile sonuçlandı. Ne yazık ki, bugün Suruç’ta onlarca gencimiz vahşi saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

Öfkemiz büyük, ancak sözün bittiği noktadayız…

Katillere bu zemini hazırlayan politikaları uygulayanların tarih önünde hesap vermekten kurtulamayacağına inanıyoruz.

En ufak insani değerden nasibini almamış katiller sürüsünün gerçekleştirdiği saldırıyı nefretle kınıyor, yaşamlarını yitirenlere başsağlığı, yakınlarına sabır ve metanet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

TMMOB: ‘Suruç Katliamı’nı öfkeyle kınıyoruz’

Suruç’ta bugün Kobane’nin yeniden inşa sürecine destek olmaya giden SGDF’li gençlere yönelik alçakça bir saldırı oldu. Saldırıda onlarca gencimizi kaybettik. Yüzlercesi yaralandı. Kaybettiğimiz gençlerin ailelerinin ve sevdiklerinin acısı bizim de acımız. Yaralı gençlerimize acil şifalar diliyoruz.

İçimiz yandı. Öfkemiz çok büyük.

Katilleri de, bu ortamı hazırlayanları da aslında herkes çok iyi biliyor. Emperyalizmin çıkarları ile Ortadoğu halklarına kan kusturanlar, katilleri bu ülke coğrafyasında kollayanlar, besleyenler ve işbirliği içinde olanlar bu katliamın gerçek sorumlularıdır.

Eşit, özgür demokratik bir Türkiye mücadelesi verenler; “Kahrolsun emperyalizm, yaşasın halkların kardeşliği” diyenler, bu katliamın hesabını er geç soracaktır.

TMMOB Suruç katliamının sorumlularının açığa çıkarılması ve hesabının sorulmasına yönelik olarak tüm örgütlü gücüyle mücadelesini sürdürecektir.

Halkevleri: ‘Katliamın asıl sorumluları IŞİD’i besleyen, barındıran, silahlandıranlardır’

Bugün Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarından birinin haberi yüreğimize ateş gibi düştü. 300 güneş beyinli, okyanus yürekli devrimci gencimizin ortasında bomba patlattılar. Haberler korkunç, ölümler dolusu.

Bu gençlerin amacı ahlaksız ve haksız bir savaşta yerle bir edilen Kobanê’nin halkına el uzatmak, yaralarını sarmak için iki tuğla üst üste koymaya yardım etmekti. Öldürenlere, katledenlere karşı yaşatmaktı amaçları.

Ancak AKP iktidarı tarafından da beslenen, desteklenen katliamcılar tarafından katledildiler.

Dayanışmaya giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SDGF) üyesi gençlerin yola çıktıkları andan itibaren polis gözetiminde olduklarını biliyoruz. Suruç’ta da aynı şekilde gözetim çemberinde olduklarını biliyoruz. Bütün bu gözetim mekanizmaları belli ki katiller için değil, barışçıl amaç güdenler için işliyormuş. Silahlı, bombalı cihatçı katiller tehlikeli sayılmadıklarından ya gözetlenmediler, izlenmediler ya da göz yumularak saldırıyı yapmasına olanak sağlanmıştır.

Acımız ve üzüntümüz büyük! Tarihimizin en büyük katliamlarından, en büyük gençlik katliamlarından birini yaşattılar bize bugün. Elbette gençlere böylesine düşman iktidar, bunun hesabını mutlaka ödeyecektir. Ödetmek boynumuzun borcu, insanlığımız gereğidir.

Ailelerinin ve halkımızın başı sağ olsun!

BHH: ‘Acımız ve öfkemiz büyük, hesabını soracağız’

Suruç’ta, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi genç kardeşlerimizin üzerine bomba atıldı. Yıkılmış Kobene’yi inşa etmek için Suruç’ta geçiş için bekleyen onlarca arkadaşımızı kaybettik. Onlarca arkadaşımız yaralı.
Acımız ve öfkemiz büyük!
Patlayan bombanın adresi de sorumlusu da bellidir. Adres ve sorumlu başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarıdır.
IŞİD’e MİT tırlarıyla taşınan silahlar, bombalar Kobane’de şimdi de Suruç’ta patlamaktadır.
AKP’nin beslediği, ülkemizi savaş üssü haline getirdiği bu kanlı çeteciler, yaşamı, özgürlüğü kanla ve ölümle susturmaya çalışmaktadır.
Ancak her şeye rağmen kazanan yaşam ve özgürlük olacaktır.
Bu katliamın hesabını sorumlularından soracağız.
Bir kez daha söylüyoruz, görülmemiş hesap kalmayacak!
Hepimizin başı sağ olsun. Yaralı arkadaşlarımıza acil şifalar dileriz.

ÖDP: ‘Suruç’ta yapılan katliamı lanetliyoruz. Yaşam, özgürlük ve barış kazanacak’

Suruç’ta Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’na yönelik yapılan katliamı lanetliyoruz.

IŞİD katliamcıların üzerine ölüm düşürdüğü Kobane’ye, yaşamı taşımaya giden gençlerimize yapılan saldırı, özgürlüğe, barışa ve yaşama saldırıdır.

Bu kanlı saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine, barıştan, kardeşlikten, özgürlükten yana tüm güçlere başsağlığı dileriz. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.

Bu katliamın baş sorumlusu, IŞİD’e silah ve bomba taşıyan MİT tırlarının sahipleridir. Erdoğan’dır, Davutoğlu’dur, AKP iktidarıdır.

Rojava halkının özgürlük ve barış çağrısını, karanlık çetecilerle susturmaya çalışan AKP iktidarı, eli kanlı bir ölüm iktidarıdır.

Ancak ne olursa olsun halkın direnişi ve dayanışmasıyla barış kazanacak…Özgürlük kazanacak…Yaşam kazanacak… Emperyalizm, IŞİD ve AKP Ortadoğu’da ve ülkemizde yenilecektir.

HTKP: ‘Suruç Katliamı’nın hesabını soracağız’

IŞİD ve El Kaide tarafından yıkılan Kobane’yi yeniden inşa çalışmalarına destek vermek üzere Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun çağrısıyla bölgeye giden gençlere, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde düzenlenen saldırı sonucu çok sayıda yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Eş zamanlı olarak Kobane’de de bir saldırı düzenlendiği anlaşılmaktadır.

Kobane’ye dayanışma amacıyla gitmekte olan gençlere yönelik bu katliam, bölge barışına ve kardeşliğine yapılmış bir saldırıdır.

El Kaide ve IŞİD yanlıları tarafından hedef gösterilen gençleri katleden bombayı kimin patlattığı henüz bilinmemektedir.

Bombayı patlatan kim olursa olsun sorumlular bellidir.

Kirli hedefleri uğruna, Irak’ı işgal eden, Suriye’yi yıkmaya çalışan, bu amaçla insanlık dışı, gerici çeteleri palazlandıran, eğiten, silahlandıran başta ABD olmak üzere tüm emperyalist güçler ve AKP Hükümeti bu saldırının birinci dereceden sorumlusudur.

Suriye’yi kan gölüne çevirip siyasi ve ekonomik rant elde etmeye çalışan AKP, Türkiye’yi IŞİD’ci, El Kaideci, ÖSO’cu çetelerin karargahı haline getirmiştir.

Bu mezhepçi politika, Suriye ve Irak’ta gün aşırı katliamların yaşanmasına, bugün de Suruç’ta gençlerimizin ölümüne neden olmuştur.

Suruç’ta hayatını kaybeden gençlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyor, bu alçakça katliamı ve sorumlularını lanetliyoruz.

Halkın Türkiye Komünist Partisi olarak, Suruç’ta katledilen yurttaşlarımız için söz veriyoruz:

Bölgemizi katliamcı gerici çetelerden, bunları başımıza musallat eden emperyalistlerden ve AKP’den temizleyeceğiz.

EMEP: ‘Suruç’taki saldırıyı lanetliyoruz’

AKP iktidarında sürdürülen dış politikanın olumsuz yansımaları katliamlara dönüşmüş durumda. Reyhanlı ve Gaziantep patlamaları açığa kavuşturulmazken, seçimlerde Diyarbakır’da katliam provası yapıldı ve halen gerçek faillere dair bir netlik açığa çıkarılmadı.

Bugün de Kobanê’nin inşa çalışmalarına katılmak için yola çıkan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi gençlerin Suruç’ta açıklama yapmak üzere iken uğradıkları bombalı saldırıyla bir katliam daha yaşandı. Katliam görüntüleri saldırının boyutunu göstermektedir. Büyük ihtimalle yola çıktıkları andan itibaren emniyet güçlerince de takip edilen gençlik grubunun böyle bir saldırıya maruz kalması da düşündürücüdür.

Yıllardır Ortadoğu’ya dair AKP iktidarının sürdürdüğü dış politika, Adana’da aranan TIR’larda ilaçların altına saklanan silahlar, bu aramayı yapanların yargılanması, yıllarca IŞİD’in “terörist” olarak nitelenmeyip aksine işbirliği yürütülmesi, IŞİD terörünü Türkiye’nin içine taşımıştır.

SGDF’li gençlere yapılan bu saldırı tüm demokrasi ve barış güçlerine, halka yapılmıştır, lanetliyoruz. ESP ve SGDF üyeleriyle dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyor, sorumlularının açığa çıkarılması, akıbetinin diğer katliamlar gibi olmaması için yetkilileri ivedilikle göreve çağırıyoruz.

SDP: ‘Suruç Katliamı’nı lanetliyoruz, SGDF’nin yanındayız’

Bugün sabah Suruç’ta meydana gelen katliama ilişkin Sosyalist Demokrasi Partisi MYK’sı bir açıklama gerçekleştirdi.

Açıklamanın tam metni şu şekildi:”Bugün IŞİD barbarlığının yerle bir ettiği Kobane’ye gitmek üzere Suruç’ta toplanan, Kobane’nin yeniden inşasına omuz vermek için, devrim için, barış ve halkların kardeşliği için bir araya gelen ve Suruç’ta basın açıklaması yapmakta olan SDGF üyesi sosyalist gençlere karşı bombalı bir saldırı gerçekleştirildi. Resmi rakamlara göre bile ilk anda 27 yoldaşımız katledildi, 100’ü aşkın yaralı var. Kaybımız, acımız büyük.

Bununla da kalmadı, yaralılarını hastaneye taşımaya çalışan halka çevik kuvvet saldırdı ve biber gazı sıktı. Katliama uğrayanlara yönelik devlet şiddeti, devletin bu katliamın hangi tarafında olduğunun da ispatıdır. Her ne kadar bombalı saldırıyı IŞİD militanları gerçekleştirmiş de olsa, bu katliamın sorumlusu yalnızca eli kanlı IŞİD çeteleri değil, onları besleyen AKP hükümetinin bizzat kendisidir. Rojava devriminin 3. yılını doldurduğu günlerde Suruç’ta katliam yapılması; devletin ve AKP hükümetinin devrimin iradesine verdiği cevaptır.

Bizler bu katliama karşı direnenlerin safında, SDGF’nin yanındayız. Devrimci dayanışma ile, siper yoldaşlığı ile AKP eliyle tezgahlanan IŞİD barbarlığını yenecek, bu katliamın hesabını birlikte soracağız. SDGF’nin “Beraber Savunduk, Beraber İnşa Edeceğiz!” sloganını hep birlikte hayata geçireceğiz. Katletmekle bitmeyecek, daha da güçlü, daha da kalabalık, daha da örgütlü Kobane’ye gideceğiz. Rojava’da, Kobane’de olduğu gibi Türkiye’de de direnen halklar ve devrim kazanacak!

SDGF üyelerine yapılan alçak saldırıyı lanetliyoruz. Bugün SDGF’yi hedef alan bu hain saldırı; SDGF şahsında hepimize, tüm devrimci, sosyalist, yurtseverlere; devrimden, barıştan, adaletten, halkların kardeşliğinden yana saf tutan tüm güçlere yönelik bir saldırı ve bir gözdağıdır. Bu mesajı alıyoruz ve ilan ediyoruz: Umutlarımızı bombalayamayacaksınız. Bize gücünüz yetmeyecek, biz kazanacağız, umut kazanacak, büyük insanlık kazanacak! Suruç Katliamı’nın hesabını bizler soracağız!

Yaşasın Devrimci Dayanışma! Yaşasın Devrim ve Sosyalizm!

EHP: ‘Suruç’taki katliamın sorumlusu AKP’dir, hesap soracağız’

Suruç’ta Kobanê’yi yeniden inşa sürecine katılmak için basın açıklaması yapan 300 SGDF (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) üyesinin üzerinde bombalar patlatıldı. Onlarca genç yaşamını yitirdi. Onlarca genç yaralı.

Öncelikle katliamda hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerine, tüm yakınlarına, yoldaşlarına baş sağılığı diliyoruz.

Patlayan bu bombaların pimi içerde ve dışarda savaş çığırtkanlığından vazgeçmeyen, seçimlerdeki gerilemelerini Suriye’de savaş çıkartarak kapatmaya çalışan Erdoğan ve AKP hükümetidir.

Seçimlerden hemen sonra Yalçın Akdoğan’ın çözüm sürecini bitirmeye yönelik açıklamaları; Erdoğan’ın her fırsatta barış sürecini baltalayan konuşmaları bu patlamanın sorumlularını açık bir şekilde göstermektedir.

Seçimler yoluyla kaybettikleri iktidarlarını içerde ve dışarda savaş yoluyla geri kazanmak isteyenler halklara her türlü zulmü ve katliamı reva görmektedirler.

Ama katliamla iktidar sağlamaya çalışanlar değil barışı savunanlar kazanacak!

AKP’nin savaş oyunları bozulacak!

SYKP: ‘Saldırılar yanınıza kalmayacak’

Kobane’nin yeniden inşası için Suruç’ta bulunan yaklaşık 300 Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesinin yaptığı basın açıklaması sırasında patlatılan bomba,  AKP’nin ve AKP’nin besleyip büyüttüğü cihatçı çetelerin eseridir!  Suruç’ta patlatılan bombanın ardından, Kobane merkezinde patlatılan ikinci bomba,  saldırının organize bir saldırı olduğunu kanıtlamaktadır. Seçim sürecinden beri çeşitli kontra güçleriyle savaş provası yapan, HDP’ye dönük saldırılar organize eden, son günlerde Kürdistan’da ormanları yakan AKP, bu yöntemler ile Kürt Özgürlük Hareketi  ile Türkiye Sosyalist Hareketi’nin,  Türkiye halkları ile Kürt halkının ortak mücadelesini engellemeye çalışmaktadır.

Halkların birlikte mücadelesinden korkan ve bunu bastırmak için her yolu deneyen AKP’nin son icraatı SGDF’ye bugün yapılan bombalı saldırıdır. Fakat AKP ve IŞİD çetesi şunu iyi bilmelidir: siper yoldaşlarımıza yapılan saldırı bize de yapılmıştır ve bu saldırılar yanınıza kalmayacaktır! Sizin bombalarınız, silahlarınız Kobane ile Gezi’nin, Cudi ile Artvin’in ortak mücadelesini engellemeye yetmedi, yetmeyecek! Kobane nasıl IŞİD’e ve AKP’nin kirli politikalarına mezar olduysa,  Türkiye ve Kürdistan da sizin kirli katliam ve savaş politikalarınıza mezar olacak!

Yaralanan yoldaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, hayatını kaybeden yoldaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Yaşasın halkların ortak mücadelesi!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

YSGP: ‘Gençlerimizin hayatını söndüren zihniyeti lanetliyoruz’

Bir süredir, Türkiye’nin barış sürecini ve bölgenin halklar arasındaki kardeşliğini tehdit eden güçlerin yeni saldırısı gençlerimize yönelik oldu.

Kobane ile dayanışmak amacıyla, Suruç’ta Amara Kültür Merkezinin bahçesinde toplanıp, Kobane ile dayanışmalarını ifade etmeye çalışan SGDF’li gençlere yönelik insanlık dışı bombalı saldırıyı kınıyoruz.

Gencecik bedenlerin yaşam hakkını ellerinden alan ve hayatlarını söndüren zihniyeti ve arkasındaki güçleri lanetliyoruz. Bir süredir, bölgedeki gelişmeleri, kendi politik ajandasının hedeflerine bağlı olarak ele alan ve bu konuda bölge halklarıyla barışık olmayan hükümet politikalarını da hatırlatarak, hükümetin yol yakınken, bu saldırılara çanak tutan ve zemin sunan politikalarından geri dönmesini bir an önce bekliyoruz. Sorumluların bir an önce açığa çıkarılmasını umut etmek istiyoruz.

Bu barbar saldırıda hayatlarını kaybeden gençlerimizin hayattan koparılmalarından derin üzüntü duyuyor, yakınlarına ve siyasi yol arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak; Son günlerde şiddeti yeniden gündemimize sokup tırmandırmaya çalışan politikaların geriletilmesi ve barışın ve demokratik siyasetin güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.  Ülkemizde ve bölgemizdeki savaşı tetikleyen politikalar ve provakasyonlar karşısında, inadına barış diyen, inadına halkların kardeşliği diyen politikalarımızla, bu saldırganlığın ve katliamların karşısında dayanışma içinde olacağımızı ifade etmek istiyoruz.

KP: ‘Bütün insanlık suçlarının hesabı sorulacak’

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bugün yaşanan katliamda ilk belirlemelere göre 30’un üzerinde can kaybı, 100’ün üzerinde yaralı var. Sayılar net olarak açıklanmazken hastaneye yaralı taşıyan araçlara polis tarafından gaz bombaları ile müdahale edildiği haberleri geliyor.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi yaklaşık 300 kişinin Kobane’ye geçiş öncesi Suruç’ta basın açıklaması yapmaları sırasında gerçekleşen katliamın nasıl gerçekleştirildiği henüz net bir şekilde ortaya çıkmış değil. Kesin olan şudur: Bu katliamdan, dökülen kandan düzenin devamını isteyen, ülkemizde ve Ortadoğu’da gericiliğin palazlanmasına göz yuman herkes sorumludur.

Ülkemizde gerici çeteler ellerini kollarını sallayarak dolaşmakta, toplantılar düzenlemekte, bununla da yetinmeyip açıkça tehditler savurmaktadır. Sosyal medyada dün gece açık şekilde SGDF’lileri hedef göstererek savrulan tehditler bunun bir örneğidir. Tüm bu yaşananlara göz yuman, kulak tıkayanların “failleri bulup yargılayacağız” açıklaması yapmaları ikiyüzlülüktür.

Diyarbakır’da yaşanan patlamanın ardından “Bu düzene can vermeye çalışan herkes bu şiddete ortak olur” demiştik. Yineliyoruz: Halk düşmanlarını besleyerek bölgesel savaşa güç veren, kanlı provokasyonları destekleyen, güvenlik önlemi almayıp, Suruç’ta bombacıların cirit atmasına göz yuman herkes bu katliamdan sorumludur. Halkımız bu kanlı pazarlıkların bedelini ödemeye devam etmekte, ülkemiz bu çıkmazın içine her geçen gün daha fazla sürüklenmektedir. Katliamların, emperyalist hesapların parçası olup bunları istikrar maskesiyle süsleyerek dış politika olarak sunanlara halkımızın güveni yoktur.

Hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyoruz.

Yaşanan katliamların, işlenen bütün insanlık suçlarının hesabı sorulacak!

TKP 1920: ‘Suruç Katliamı’nı protesto ediyoruz’

Bugün (20 Temmuz 2015) öğleyin Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde basın toplantısı yapan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu SGDF üyesi gençlere karşı düzenlenen bombalı saldırıda ilk bilgilere göre 28 kişi öldü, 100 kişi yaralandı.

Suriye ve Irak başta olmak üzere bütün Ortadoğu halklarına karşı IŞİD, El Nusra, Fetih Ordusu, Hür Suriye Ordusu, El Kaide, İhvan adlı cehennem zebanilerini seferber eden emperyalizm ve işbirlikçilerinin sorumlu olduğu bu katliamı lanetliyoruz. SGDF’ye ve ölenlerin yakınlarına dayanışmamızı iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Suriye’ye karşı beş yıldır yürütülen sömürgeci istila ve parçalama savaşının en büyük suç ortaklarından biri olan Erdoğan-AKP yönetimi, “Beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz” sloganıyla Kobane’ye geçmek için Suruç’a gelen SGDF üyelerine karşı gerçekleştirilen bu katliamın sorumluluğundan kaçamaz.

Kendi halkına karşı sorumluluk duygusu taşıyan bütün güçleri, emperyalist savaş blokunun sömürgeci istila ve parçalama seferine karşı birleşmeye çağırıyoruz. Başta ABD olmak üzere AB, İsrail, Suudi Arabistan, Katar, AKP ile bu blokun türlü adlar altında hem bahane, hem koçbaşı olarak kullandığı katil sürüleri, aralarındaki taktik ve stratejik farklılıklara rağmen, halklarımızın ortak düşmanıdırlar. Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birleşmek, hem enternasyonalizmin, hem yurtseverliğin gereğidir.

DİP: ‘Katliama lanet, dayanışmayı yükselt!’

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun Kobani (Kobanê) ile dayanışma amacıyla düzenlediği kampanya çerçevesinde bölgeye giden heyet basın açıklaması sırasında bombalı bir saldırıya uğradı. Açıklamada yer alan onlarca insan hayatını kaybetti. Katliamla ilgili tüm veri ve bulgular DAİŞ çetelerine işaret ediyor.  Katliamın ayrıntıları henüz belli olmamakla birlikte, her nasıl olmuş olursa olsun, enternasyonalist dayanışmayı, Kürt halkının haklı direnişini hedef alan bir katliam gerçekleşmiştir. Saldırıda hayatını kaybedenler 1 Mayıs’tan Sivas’a kadar eşitlik ve özgürlük mücadelesinde şehit düşen devrimcilerin, sosyalistlerin ve ilerici mücadeleci insanların yanında yerlerini almışlardır. Bu yaşanan siyasi bir katliamdır. Bu saldırıya cevap hem Kobani (Kobanê) ile hem de genel olarak Kürt halkının haklı mücadelesiyle dayanışmayı yükselterek verilmelidir.

Tekfirci, mezhepçi DAİŞ çetelerinin bu saldırıları seçim öncesinde HDP’nin Diyarbakır mitinginden sonra bir kez daha sınırın Türkiye tarafında gerçekleştiriliyor. Diyarbakır saldırısında devletin polis ve istihbarat birimlerinin ihmal ve göz yumması ile siyasi iktidarın Kürt hareketini hedef gösteren açıklamalarının rolü ortadadır. Aynı tablo Suruç’ta bir kez daha ve bu sefer daha kanlı bir şekilde karşımıza çıkmış, katliamlarda DAİŞ çeteleri kadar AKP iktidarı ve Erdoğan’ın mezhep savaşını tüm yönleriyle Türkiye’nin içine taşıyan ve bundan siyasi medet uman politikalarının sorumluluğu apaçık belirmiştir.

AKP iktidarı cephesinden yapılan kınamalar ikiyüzlüdür. Derhal AKP’nin medyadaki yalan makineleri bu vahşetten Suriye’ye müdahale gerekçesi çıkarmak için harekete geçmişlerdir. Sınırın Türkiye tarafını AKP iktidarının göz yumması altında, Kobani’ye saldırmak için cephe gerisi olarak kullanan DAİŞ bugün cepheyi Türkiye sınırlarının içine taşımak için önemli bir adım atmıştır. Bu katliamın ardından Suriye’ye müdahale sonucu çıkaranlar DAİŞ’le birlikte Türkiye’yi bir bütün olarak savaş meydanı haline getirme politikasını paylaşıyorlar demektir.

Hükümet, kınama, üzüntü belirtme, rahmet dileme mercii değil sorumluları bulma ve bu çetelerin Türkiye içindeki faaliyetlerine son verme sorumluluğu taşıyan bir yerdir. Erdoğan ve AKP iktidarına karşı mücadele etmenin DAİŞ’e ve her türlü mezhepçiliğe karşı mücadelenin mutlak bir gerekliliği olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bütün yoldaşlarımıza ve hevallerimize sesleniyoruz: DAİŞ’e karşı mücadele edip AKP’ye karşı hoşgörülü davranmak yenilgiyi davet etmektir.

Devrimci İşçi Partisi olarak Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne en içten devrimci duygularımızla baş sağlığı diliyor ve tam bir dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz. Bir kez daha tüm işçileri, emekçileri ve halkımızı DAİŞ’e ve onların hamiliğine soyunan AKP iktidarına karşı mücadele etmeye ve bu mücadele içinde halkların kardeşliğini ve mücadele ortaklığını büyütmeye çağırıyoruz.

Öğrenci Kolektifleri: ‘SGDF’li arkadaşlarımızın yanındayız! Cihatçı katillerden ve AKP’den hesap soracağız!’

Bugün (20 Temmuz günü) Kobane’yi yeniden inşa etmek için Suruç’a giden SGDF üyeleri Suruç’ta basın açıklaması yaptıkları sırada bombalı saldırıya uğradılar. Saldırıda çok sayıda SGDF’li arkadaşımız yaralanırken bir kısmının da hayatını kaybettiği haberleri gelmekte.
Yapılan bu saldırının failleri gün gibi ortadadır. Arkadaşlarımızın katilleri cihatçı katiller ve onları Türkiye’de besleyen AKP’dir!

Bugün orada katledilen SGDF’li dostlarımız memleketin dört bir tarafından Kobane’ye giderek savaştan çıkmış bir halkın yaralarına merhem olmak, halkların kardeşlik umudunu yükseltmek istemişlerdir. Katilleri rahatsız eden de budur. Kendi faşist, gerici politikalarına çomak sokulmasıdır.

Türkiye’nin en büyük katliamlarından biri daha AKP eliyle yapılmış ve hesap sorulacaklar listesine bir yenisi daha eklenmiştir.

Ne yaparlarsa yapsınlar gençlik mezhepçi faşizmin, cihatçı katillerin, AKP’nin karşısında, direnen halkların yanında olmaya devam edecek!

Tekrar ediyoruz: SGDF’li arkadaşlarımızın ve Kobane halkının yanındayız. Cihatçı katillerden ve AKP’den hesap soracağız!

Liseli Genç Umut: ‘SGDF’li arkadaşlarımızın yanındayız, katliamcı AKP’den hesap soracağız!’

Bugün Kobane’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak için yola çıkan 300 SGDF’li arkadaşımız Suruç’ta bombalı saldırıya uğramıştır.

Halkların yaralarını sarmak, dayanışmayı ve umudu yükseltip yeni yaşamı örgütlemek için Kobane’ye doğru yola çıkan 300 arkadaşımızın katledilişinin sorumluları bellidir. Katliamın sorumlusu cihatçı, eli kanlı çeteleri besleyen AKP’dir.

Katliamcı AKP’nin savaş çığırtkanlığının bedelini gençler canlarıyla ödemektedir.

Cihatçı çeteleri barındıranların karşısında gençlik halkların kardeşliği ve barış için mücadele etmeye devam edecektir.

Acımız da öfkemiz de büyük. Katliamların karşısında SGDF’li arkadaşlarımızın yanındayız. Katliamcı AKP’den hesap soracağız!

Emek Gençliği: ‘Tüm katliamlara inat, barış kazanacak’

“Kobane’nin yeniden inşası” için İstanbul’dan yola çıkan SGDF (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) üyesi 300 genç 20 Temmuz günü alçakça bir bombalı saldırıya uğradı. Çok sayıda ölü ve yaralı var.

Katliamı yapanlar IŞİD ve arkasındaki en büyük güç AKP hükümetidir. En başından beri sınırlarını çetelere açan; tırlarla silah taşıyan, hastanelerini açan, devletin tüm imkanlarını kafa kesen, katliamcı, cihatçı çeteler için seferber eden AKP bu yaşananların baş sorumlusudur. Uzunca bir zamandır Adana’da, Mersin’de, Ağrı’da, Diyarbakır’da bombalı saldırılar, provokasyonlar devlet eliyle yapılmaktadır.

Katliamın sorumlusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve sermaye hükümeti AKP’dir, çünkü hala miting konuşmalarında hedefe bölgedeki Kürt halkını ve YPG’yi koymaktadır. Oysa ki AKP’nin hedefindeki Kürt halkı Kobane’de gerçekleşen katliamlara rağmen, bedel ödemiş, direnmiş ve IŞİD çetesini Kobane’den defetmiştir.

20 Temmuz günü yaşanan katliamın öncesinde El-Kaide’ye, IŞİD’e yakın kesimler SGDF’li gençleri, devletten aldığı güçle sosyal medyada hedef göstermişti. Bu yaşananlarla Kürt halkıyla dayanışmak isteyen, bombalanmış bir kenti inşa etmek isteyen gençler katledilmiştir.

Biz biliyoruz ki yıllardır o bölgede devletin istihbarat güçleri “yoğun bir şekilde”  yer almaktadır. 90’lı yıllarda işte bu güçler, binlerce Kürt yurttaşı katletmişti. Yaşanan bu son katliamda da devlet geleneğinin hiç değişmeden sürdüğünü görüyoruz.

Bizler devletin stratejik olarak en çok önem verdiği bu bölgedeki tüm yaşananları, devletten bağımsız tutmuyoruz. Sorumlusunun izlediği politikalarla  ISİD terörünü Türkiye’ye taşıyan devletin ta kendisi olduğunu söylüyoruz. Katil devletten 20 Temmuz günü ve öncesindeki yaptığı tüm katliamların hesabını soracağız. Emek Gençliği olarak bütün gençliği SGDF’li arkadaşlarımızla ve bölgedeki Kürt halkıyla sonuna kadar dayanışmaya, birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.  Sonuna kadar barış, özgürlük ve kardeşlik diyoruz.

Katliamlarınıza inat barış kazanacak !

Özgürlükçü Gençlik Dernekleri: ‘Failleri tanıyoruz, hesap soracağız’

Kobane’nin yeniden inşa çalışmalarına destek amacıyla Türkiye geneli bir kampanya örgütleyen ve Kobane’ye geçmek üzere Suruç’ta bulunan SGDF (Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu) üyesi yoldaşlarımıza bombalı saldırı düzenlendi. Çok sayıda ölü ve yaralı arkadaşımız var. Saldırının nasıl yapıldığına dair net bir bilgi yok. Aslında ayna gibi net olan onca şeyin yanında bunun fazla önemi de yok.

Net olan şeylerden ilki faillerin kimliği ve zihniyeti! Savaşın en başından beri cihatçı teröristlerin cephe geriliğini yapan AKP-T.C devleti; Suriyeli Kürtlerin öz vatanı olan Rojava’yı her fırsatta boğmaya ve yok etmeye çalışmıştır. Rojava’ya uzanan her tehdidin arkasında bu hükümetin parmağı olduğu artık sağır sultanın dahi kulağını yırtan bir gerçektir. Bu saldırıyı planlayan ve gerçekleştirenler başta AKP-T.C hükümeti ve onun selefi-cihatçı müttefikleridir.
Net olan başka bir durum ise; bu saldırının planlı ve hedef gözetilerek yapılan bir saldırı olduğudur. Arkadaşlarımız, Kobane’li yoldaşlarımızın mücadelesine omuz verme yolunda katliama uğratılmışlardır. Bu saldırı ile SGDF’li yoldaşlarımız şahsında Türkiye Sosyalist Hareketi hedef alınmıştır. AKP-T.C hükümeti arkadaşlarımıza yönelik giriştiği bu katliamla bombayı mücadelemizin tam ortasına yerleştirmiştir.

Gençlerin bu katliam için seçilmesi de tesadüf değil. Gezi İsyanı ve Kobane direnişleriyle daha da öne çıkan, politik dalgaları sırtlayan ve sivrilen Türkiyeli sosyalist gençler bu katliamla bir gözdağına maruz bırakılmak ve bastırılmak isteniyor.

Bu saldırı, canla başla Türkiye halklarının kurtuluşu için mücadele eden sosyalist gençlerin tek varlığına; canlarına/canlarımıza yapılmıştır.
Bu saldırı, Türkiye ve Kürdistan halklarının direniş birliğine, yoldaşlık köprüsüne yapılmıştır.
Bu saldırı, Ortadoğu’da insanca ve sömürüsüz bir yaşam isteyen, halkların kardeşliği ve barışını arzulayan herkese yapılmıştır.
Bu saldırı Ortadoğu’ya umudu öğreten Rojava’ya, Türkiye’ye dayanışmaya öğreten Gezi’ye yapılmıştır.
Bu saldırı AKP-T.C-Cihatçı Çeteler eliyle hepimize yapılmıştır.
Bu alçakça saldırıya maruz kalan SGDF’li yoldaşlarımızın yanındayız. Omuz omuza dayanışmamızı daha da büyüteceğiz. Kaybettiğimiz yoldaşlar mücadele şehitlerimiz olarak anılacaklar. Ve bizler, “sosyalist gençler” asla yılmayacağız!

Tüm İGD: ‘Suruç Katliamı’nı lanetliyoruz’

Bugün (20 Temmuz 2015) öğle saatlerinde Suruç’taki Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde basın açıklaması yapan SGDF üyesi gençlere karşı düzenlenen bombalı saldırıda 28 dostumuzu kaybettik, yüzlerce yaralımız var.

Katil IŞİD çetelerinin yerle bir ettiği Kobanê’nin yeniden inşası için bir tuğla koymak isteyen, Kobanê halkına el uzatmak için isteyen dostlarımız katledildi. Katliamı lanetliyoruz. SGDF’nin, ölen arkadaşlarımızın ailelerinin ve hepimizin başı sağ olsun. Acımız da, öfkemiz de büyük.

Katliamın sorumlusu AKP Hükümeti ve beslemesi barbar IŞİD çetesidir
Türkiye’de gençlerin, halkların katledilmesinin sorumlusu sınırdan geçen IŞİD çetelerine göz yuman AKP Hükümeti’dir.

Katliamın sorumlusu bu barbar sürüsüne her türlü lojistik imkanI, barınağı sağlayan, tırlar dolusu silah gönderen ve eğit donat projeleriyle besleyen AKP Hükümeti’dir.

Faşizme geçit vermeyeceğiz!
Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu üyesi dostlarımıza yapılan bu saldırı bizlere yapılmıştır. Yapılan bu saldırı Türkiye’nin umudu gençliğe yapılmıştır. Bizler İlerici Gençler olarak tüm gençliği sokaklarda olmaya çağırıyoruz. Katliama karşı omuz omuza, yan yana olmaya çağırıyoruz.

Gün; gençliğe sahip çıkma günüdür!

Gün; faşizme geçit vermeyeceğimizi daha yüksek sesle haykırma günüdür!

ESP/SKM: ‘Sosyalist gençlerin katliamından devlet doğrudan sorumludur’

Kobane inşası için suruçta bulunan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi gençler bombalı saldırıya uğradı.

Batı illerinden 300 gençin Kobane’ye geçmek üzere bekledikleri  Suruç Amara Kültür Merkezi’nde yaptığı basın açıklaması esnasında, canlı bombanın patlaması sonucunda onlarca yaralı ve ölü meydana geldi. Onlarca gencin bedeni, kolları, bacakları parçalanmış durumda.

Katliamcı devlet ve İŞİD, Kobane katliamı ve Diyarbakır mitinginde gerçekleştirdiği katliamın bir benzerini Suruç’ta da gerçekleştirdi. Sosyalist gerçlerin tek amacı, Rojova devriminin yıldönümünde Kobane’ye insani yardım ve inşa çalışmalarına katılmaktı. İnsanlıktan uzak katiller en insani bir yardıma dahi tahammül edemediklerini bir kez daha gösterdiler.

Sosyalist gençlerin katliamından, önlem almayan devlet doğrudan sorumludur.

Bu katliamı gerçekleştiren katliamcı güçlerin asıl amacı,  barışa kardeşliğe, toplumsal muhalefete yönelik bir göz dağıdır.

Tüm kamuoyunu bu katliam karşısında sessiz kalmamaya, hesap sormaya davet ediyoruz.

Tüm illerde yapılacak basın açıklamasına destek olmaya çağırıyoruz.

Aka-Der: ‘Susma, seyretme, sokağa, eyleme’

Kobanê’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere dün Suruç ilçesine gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerine yönelik bombalı saldırıda güneş yürekli onlarca gencimiz yaşamını yitirmiştir.

20 Temmuz 2015 günü, tarihin katliam sayfalarına eklenmiştir.

SGDF’li yoldaşlara yapılan saldırıyı düzenleyenler; Adana ve Mersin’de HDP binalarına bomba yerleştirenlerdir, 5 Haziran Diyarbakır HDP mitingine bomba koyanlardır, Kobane’ye bombalı saldırı düzenleyenlerdir.

Bunlar aynı katliam şebekesidir, tarihleri kan ve gözyaşı ile doludur.

Halkların ortak mücadelesinin büyümesinden, halkların kardeşlemesinden, özgürleşmesinden korkmaktadırlar. Korktukça, saldırganlaşmaktadır.

Savaşta aktif rol alan TC devleti, bölgedeki yağmaya, talana, katliama kan taşımaya devam etmektedir.
Hala çetelere eğitim desteği, silah desteği devam etmektedir.
TIR ‘ların yerine kamyonlar, bombalar devreye sokulmuştur.
Patlatılan bombalılar bu sürecin açığa çıkışıdır.

SGDF’li gençlere yapılan saldırı tüm halklara da yapılmıştır.

Yitirdiğimiz gençlerimizin çığlıkları savaş naralarımız olacaktır.

Öfkemiz, acımız büyüktür. İsyanımız da büyük olacaktır.

BDSP: ‘Katliama sessiz kalmayacağız!’

Sermaye düzeninin ve emperyalist güçlerin desteklediği dinci-gerici çeteler kirli yüzlerini bir kere daha Suruç’ta ve Kobanê’de gösterdiler.

Kobanê’de IŞİD çetelerinin temizlenmesinin ardından kenti yeniden inşa etmek için çok yönlü dayanışma faaliyetleri örgütlendi. SGDF üyeleri de Kobanê halkının yaralarını sarmasına yardımcı olmak için, kentin yeniden yapılanmasına katkı sunmak için Kobanê’ye giderken dinci-gerici çeteler tarafından alçakça saldırıya uğradılar. Onlarca SGDF’li saldırı sonucu katledildi.

SGDF üyelerine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıya karşı bütün devrimci ve ilerici güçler sokaklara çıkmalı, gerici güçlere karşı gereken cevabı vermelidir.

Emperyalistlere, sermaye düzenine ve destekledikleri dinci gerici güçlere karşı halkların kardeşliği mücadelesi yükseltilmelidir.

SGDF’yle ve Kobanê’de gericiliğe karşı direnen güçlerle dayanışmayı büyütelim!

Katiller döktükleri kanda boğulacaklar

Yaşasın halkların kardeşliği!

SODAP: ‘Suruç Katliamı’nın hesabını soracağız’

SGDF’li yoldaşların Kobane’nin inşasına destek amacıyla düzenledikleri etkinliğin Suruç ayağında gerçekleşen saldırı ile şu ana kadar 27 devrimcinin katledilmesi, onlarca kişinin de yaralanması yüreklerimizi acıya boğdu. Başta SGDF’li ve ESP’li yoldaşlarımız olmak üzere tüm Büyük İnsanlık ailesinin başı sağ olsun.
Türkiye’nin açık desteği ile Kobane’yi cehenneme çeviren çeteler yine iş başında. Her türlü insanlık dışılığın somutlaşmış hali IŞİD/El Kaide çeteleri Kobane’nin katliamlarla, bombalarla örselenmiş çocuklarına oyuncak götürmeye çalışan pırıl pırıl genç devrimci kardeşlerimizi katlettiler. Elini halklarımızın acılarını sağaltmak üzere uzatan, inşaatlarda çalışmak, kreş duvarlarını resimlerle doldurmak, Kaniya Kurda tepesine hatıra ormanı kurmak için Kobane’ye geçmek üzere hazırlanan kardeşlerimiz köle pazarlarını yeniden kurmakla övünen, insanları oruç tutmadı diye çarmıha geren, cinsel tercihlerini beğenmediklerini inşaat çatılarından aşağı atarak öldüren bir güruh tarafından katledildi.
Birkaç hafta önce Türkiye’den geçerek girdikleri Kobane’yi kana boğan çeteler çok iyi biliyoruz ki Türkiye’yle işbirliği içinde çalışmaktadırlar. Bu saldırının rastgele bir saldırı olmadığı, planlı ve belli bir amaca hizmet etmesi amaçlanan bir katliam olduğu açıktır. Ortadoğu politikası bütünüyle iflas eden, eline yüz binlerce insanın kanı bulaşmış AKP ve Erdoğan’ın derin örgütü savaş politikalarında ısrar ederek iktidara sarılmanın hesaplarını yapıyorlar. Erdoğan savaşı, kendisini iktidara sımsıkı bağlayacak yegane yol olarak görüyor. Dehşet ve infial yaratarak fiili durum yaratabileceği koşulları hazırlamaya çalışıyor. Diyadin Provokasyonundan bugüne gerçekleştirilen ve boşa düşürülen tüm bombalamaları, iktidarın tüm tezgahlarını kimler gerçekleştirdiyse bu saldırının arkasında da onlar vardır. Suruç Katliamı, 2015’in Bahçelievler katliamıdır.
Halklarımızın acıları üzerinden kendilerine iktidar hesapları yapanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Çünkü artık bizler beraber mücadele etmeyi, omuz omuza vermeyi, devrimci dayanışmayı yükseltmeyi geçmişe göre çok daha iyi biliyoruz. Erdoğan’ın ve koltuğunun altında tutmaya çalıştığı cihatçı çetelerin bu son çırpınışları halklarımızın kanı ve canıyla yarattığı ortak mücadelesine toslayacaktır. Diktatörlerin kirli iktidar hesaplarını boşa çıkarmanın yegane yolu birbirimize sahip çıkmak, daha fazla kenetlenmek, dayanışmayı daha fazla büyütmektir. Bugün hepimiz ESP’liyiz, SGDF’liyiz, Suruç’luyuz, Kobane’liyiz….
HDP’ye, Kürt Halkı’na, devrimcilere sosyalistlere, insani değerleri simgeleyen herkese sabah akşam öfke kusan diktatöre karşı halklarımızın, ezilenlerin dayanışması tek umuttur. Hiçbir saldırı umudumuzu elimizden alamaz. Katillerden hesap sormak için alanlarda, meydanlarda olacağız.
Diktatör ve çeteleri yenilecek, Rojava, direnen halklarımız ve devrimci dayanışma kazanacak!

TÖP-G: ‘Sorumlular bellidir, hesap soracağız’

Acımız da büyük, öfkemiz de.
Kalleşlikte ve alçaklıkta sınır tanımayanlar bu kez SGDF’li, ESP’li ve anarşist yoldaşlarımızı hedef aldılar. Devrimciliğin ve dayanışmanın ışığıyla aydınlanmış 300 tane genci hedef seçenler, şüphesiz Ortadoğu’daki savaşta yaşadıkları ağır yenilginin psikolojisiyle hareket etmişlerdir.
Ortadoğu’da yeni bir tarih yazılıyor. Bu tarih yazılırken büyük bir sınıf savaşımı veriliyor. Lakin, savaşın galiplerinin zaferi, mağlupların sefilce ve alçakça saldırılarıyla gölgelenemeyecek.

ESP’li ve SGDF’li yoldaşlarımızın canından, “Urfa’da IŞİD yoktur” diyen, IŞİD’i soran gazetecileri gözaltına aldıran Urfa Valisi tek başına sorumlu değildir. Ona yukarıdan emir veren, IŞİD başta olmak üzere katil çeteleri silahlandıran, eğiten, donatan, her türlü desteği sunanlar, yani iç işleri bakanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı makamları esas suçlulardır.

SGDF ve ESP başta olmak üzere tüm devrimci demokrat kamuoyunun, enternasyonalist birliğin başı sağ olsun. Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi olarak SGDF ve ESP’li yoldaşlarımızın ve Kürt halkının yanındayız ve ısrarla yanında olmaya devam edeceğiz.

Katil sürülerini besleyenler, bu saldırıyla akılları sıra sosyalistlerle Kürt halkının yan yana gelişini engelleyeceklerini sanıyorlar. Bu katil sürülerine ve onları besleyip büyütenlere cevabımız net.

Biz enternasyonalist sosyalistler her ne pahasına olursa olsun, Ortadoğu’da direnen halkların mücadelesini Türkiye işçi sınıfının ve ezilenlerinin mücadelesiyle birleştirmeye yeminliyiz.

Gerçekleştirilen katliamın faillerini biliyoruz, hesap soracağız!

İşçilerin Sesi: ‘Suruç’un katilleri yakınen tanıdığımız demokrasi ve sosyalizm düşmanlarıdır!’

Ortadoğu’da Sünni İslam diktatörlüğü yaratma sevdasında olan AKP rejiminin siyasal destek verdiği IŞİD başta olmak üzere tüm gerici-faşist paramiliter güçler, dün olduğu gibi bugün de demokratik mücadele içindeki Kürtleri ve onlarla dayanışma içindeki sosyalistleri; en önemliside gençleri ve kadınları hedef alıyor, katliamlarını sürdürüyorlar.

Bugün Suruç’ta Kobane devriminin 3. yılı vesilesiyle Kobane halkıyla dayanışmaya gitmek üzere hazırlanan sosyalist gençler ve demokratik Kürt gençlik hareketi, bu güçlerin sebep olduğu bir katliama hedef oldu. Ölü sayısı kesin olmamakla birlikte 27, yaralı sayısının 100′ü geçtiği resmi makamlarca açıklanıyor. Bu sayının artması mümkün. Hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara da biran önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz.

Saldırının hangi taşeron örgüt veya intihar eylemcisi tarafından yapıldığı bu noktada ikinci derecede önemli. Önemli olan bu güçlerin Türkiye içinde rahatça eylem yapmalarına zemin hazırlayan siyasal gücün kim olduğudur.

İstanbul’da bayram sabahı IŞİD adına bayram namazı kıldıran, Suruç’ta Kobane’de katliam yapan güçler kimden siyasi, ekonomik, lojistik ve askeri destek almaktadır?

Hangi iktidar TIR’lar dolusu askeri malzemeyi bu güçlere sevk etmiştir? Bunları yapan kimse, saldırının faili de odur. Bu güç Türkiye’de kayıtsız, şartsız AKP iktidarıdır.

Emperyalizmin farklı fraksiyonları arasındaki çekişmelere taraf olarak siyaset yürüten AKP’nin Ortadoğu’da izlediği Sünni İslam rejimi çizgisi ve bu siyasal çizgiye destek veren bir avuç gerici rejim, Katar, Suudi Arabistan gibi diktatörlükler Ortadoğu’da barış, demokratik, seküler birarada yaşam ve sosyalizmin düşmanlarıdır.

Suruç’un katilleri yakınen tanıdığımız demokrasi ve sosyalizm düşmanlarıdır!

Katliamı protesto için her yerde saat 19.00′da sokağa, eyleme! (İstanbul’da Tünel’deyiz.)

Kahrolsun IŞİD, El Nusra!
Kahrolsun Ortadoğu’nun siyasal İslamcı gerici yönetimleri AKP iktidarı, Katar ve Suud Krallıkları!
Yaşasın Kobane halkının direnişi ve birlikte yaşam mücadelesi!
Yaşasın Ortadoğu halklarının demokratik, devrimci mücadelesi!
Yaşasın gençliğin sosyalizm mücadelesi!

Devrimci Hareket: ‘Suruç’taki katliamın sorumlusu emperyalizm ve işbirlikçileridir’

Emperyalizm ve işbirlikçilerinin Ortadoğu halklarını hedef alan savaş politikalarının eli kanlı taşeronları bugün SGDF’li gençleri Suruç’taki bombalı saldırı ile katlettiler.
Bugün Suruç’ta gerçekleşen katliamın sorumlusu emperyalizmin işbirlikçisi AKP’dir. Tırlar dolusu ağır silahı ve mühimmatı işbirlikçi cihatçı çetelere gönderen, sınır hattını işbirlikçi çeteler için üsse çeviren, bu çetelerin eğitilip donatılmasına kadar her türlü desteği veren AKP, Suriye’deki iç savaş gibi bu katliamın da baş sorumlusudur.
Bu saldırı SGDF’li yoldaşlar şahsında tüm demokratik kamuoyuna ve halkların kardeşliğine yönelen bir saldırıdır. SGDF/ESP’li dostlarımıza yönelen bu alçakça saldırıyı lanetliyoruz. Dostlarımızı sahipleniyor ve  yanında yer aldığımızı belirtiyoruz. 
Tüm demokratik kamuoyunu bu katliamı lanetlemek için sokağa çağırıyoruz.
Katledilen canlarımızın katillerini tanıyoruz. Hesap Soracağız.

Politeknik: ‘Katilleri biliyoruz, gençlerin dayanışma ile ellerinde taşıdığı umutları yere düşürmeyeceğiz’

Kobane’nin yeniden inşası için Türkiye’nin farklı illerinden gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’na üye gençlere Suruç’ta bombalı saldırı gerçekleşti. AKP’nin IŞİD’i, katilleri besleyerek büyüttüğü savaş politikaları bir katliama daha yol açtı. Katiller Kobane’ye, eşit, özgür bir yaşama, geleceğine sahip çıkan gençleri katletti.

Gençler yaşamını yitirdi, ağır yaralandı. Acımız, üzüntümüz çok büyük. Savaşa, gericiliğe, katilleri besleyenlere karşı büyüteceğimiz mücadeleyle hesap soracağız. Kobane’nin yeniden inşası için buluşanların dayanışmasını büyüteceğiz.

Tarihin en büyük gençlik katliamlarından biri olan Suruç katliamını unutmayacağız. Halkın mühendisleri, mimarları, şehir plancıları gençlere yapılan bu katliamın sorumlularının peşini bırakmayacak.

Dayanışma ile…

SES: ‘Acımız büyük, öfkemiz daha büyük’

Kobanê’nin Yeniden İnşa çalışmalarına katılmak üzere İstanbul’dan Urfa’nın Suruç ilçesine gelen 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi önünde yapılacak basın açıklaması öncesinde meydana gelen patlamada şu ana kadar 31 gencimiz hayatını kaybetmiş, 5’i ağır olmak üzere 35’de yaralı bulunmaktadır.

AKP’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde başlayan ve bugüne kadar süregelen mezhepçi ve milliyetçi politikasının hedefinde ise bugün gencecik bedenler vardı.

Ülkemizde ve Ortadoğu’da çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden insanları katleden katil sürüleri bugün de Suruç’ta ortaya çıktı ve barış ile birlikte yeniden inşanın temellerini atacak gençliği hedefine aldı.

Bu saldırıyı yapanları ve azmettirenleri biliyoruz.

Ve hesap soracağız.

Tüm Bel-Sen: ‘SGDF’li gençlere yapılan saldırı bütün halklara yapılmış kanlı katliamı kınıyoruz

Kobani’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere dün İstanbul’dan Urfa’nın Suruç ilçesine giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 300 gencin konakladığı Amara Kültür Merkezi’nde gençler basın açıklaması yaptığı sırada bombalı saldırı gerçekleştirildi.

Olay yerinde gelen haberlere göre İŞİD’li bir çetenin canlı bomba saldırısı şeklinde yaşanan patlamada maalesef ki onun üzerinde gencimiz yaşamını yitirmiş, çok sayıda geçimiz ise yaralanmıştır.

Yaşamına yitiren gençlerimize tanrıdan rahmet, yaralılara ise acil şifalar dileriz.

Söz konusu canlı bomba saldırısının hemen sonrasında İŞİD denen vahşet çetesinin Kobani’de de bomba yüklü bir araçla saldırı gerçekleştirmesi Suruç’taki patlamanın oldukça organize bir saldırı olduğunu göstermektedir. Söz konusu bu organize saldırılarının zamanlaması ve hedefi bu saldırıların amacını açıkça göstermektedir. Kobani’deki insanlık direnişine ruhunu paylaşmak ve oranın yeniden inşasında pratik katkı sağlamak amacıyla Kobani’ye geçmek üzere olan SGDF’li gençlere yönelik canlı bomba saldırısı sadece onlara değil; IŞİD vahşetine teslim olmayan, Kobani’ye sahip çıkan, Suriye’de ve tüm Ortadoğu’da barış ve kardeşlik isteyen bütün Ortadoğu halklarını korkutmak, sindirmek ve teslim almak amaçlıdır.

Bu nedenle söz konusu bu saldırının faili sadece İŞİD denen eli kanlı vahşet çetesi değil bugüne değin bu çeteyi ve El Nusra, El Kaide gibi mezhepçi katil sürülerini destekleyenlerdir.

Bu itibarla, Tırlarda yakalanan silahlarla, sınır hattında açılmasına göz yumulan kamplarla ve uluslararası birçok gözlem raporuyla kanıtlandığı üzere bugüne değin bu katil sürülerine açık kapalı destekte bulunan AKP iktidarı da yaşanan bu katliamın sorumluları arasındadır. İŞİD militanları Suruç’ta üzerlerinde bombalarla rahat rahat gezebiliyorsa veya Türkiye sınırından kamyonlarla geçerek saldırılarda bulunabiliyorsa bunun birincil sorumlusu pek tabi ki Haziran seçimlerinde kaybetmiş olmasına rağmen halen fiili bir şekilde tek başına ülkeyi yöneten AKP değilse kimdir.

AKP’nin emperyalist güçlerin bölge temsilcisi olarak başta Kürt halkı olmak üzere Kobani ve Rojava’da yaşayan halkların kendi kaderlerine sahip çıkmaya yönelik özgürlük iradesini tanımayan mezhepçi düşmanlık zihniyeti bu ve benzeri katliamlara zemin hazırlamış ve hazırlamaya devam etmektedir.

Ancak gerek Kobani’de gerekse Ortadoğu genelinde emperyalizme ve onun maşası barbar çetelerine karşı halkların ve inançların barış içinde birlikte yaşamından yana özgürlük güçlerinin destansı direnişleri kadim Ortadoğu topraklarını bu vahşet ve düşmanlık zihniyetine terk etmemiştir.

Ülkemizde ve Ortadoğu coğrafyasında binlerce yıldır barış içinde kardeşçe yaşayan halkları; rengi, dili, inancı ve ya cinsiyeti üzerinden ayrıma tabi tutup, birbirine düşman etmek ve bunun üzerinden kendi iktidarını sürdürmek isteyen bu zihniyetin ve onun maşası vahşet çetelerinin karşısında susmayıp; inadına çok daha güçlü bir şekilde özgürlükten, barıştan ve kardeşlikten yana tavır almak sadece demokrat olmanın değil insanın olmanın bir gereğidir.

Bizler, kuruluşundan bu yana ülkemizde ve tüm dünyada özgür, demokratik ve katılımcı yerel yönetimlerden ve savaşa karşı barıştan yana tavır alan TÜM BEL SEN’liler olarak; kendi küllerinden yeninden inşa edilmeye çalışılan Kobani’ye desteğe giden SGDF’li genç yoldaşlarımıza yapılan bu kanlı katliamı kınıyor, halklarımızın kan ve gözyaşı deryasında boğdurulmasına yönelik bu türden katliamlara karşı bütün üyelerimizi ve dostlarımızı demokratik tepki göstermeye çağırıyoruz.

Dev Tekstil-İş: ‘Suruç’ta yaşanan katliamı kınıyoruz’

Emperyalist güçler ve sermaye devletinin desteklediği gerici çetelerin Suruç’ta gerçekleştirdiği katliamı kınıyoruz.
Sermaye düzeni Kürt halkının Kobane’de elde ettiği kazanımları boğmak için her türlü kirli yol ve yöntemi kullanıyor. Kobane’nin yeniden inşa edilmesine destek sunmak için Suruç’tan Kobane’ye hareket eden SGDF üyelerine gerici güçler tarafından yapılan alçakça saldırıda çok sayıda SGDF üyesi genç hayatını kaybetti.
Hayatını kaybeden SGDF üyelerinin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Herkesi SGDF’yle dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
Gerici güçlerin gerçekleştirdiği bu alçakça saldırılar halkların onurlu mücadelesinin önünü kesemeyecektir. Gerici güçler halklara karşı işledikleri suçların bedelini er yada geç ödeyeceklerdir.
Saldırıyı gerçekleştiren gerici güçlere ve bu gerici çeteleri besleyen, silahlandıranlara karşı bütün işçileri, emekçileri, gençleri, ilerici güçleri sokağa eyleme hesap sormaya davet ediyoruz.
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!

HABERE YORUM KAT

3 Yorum