Ahmet Varol / Yeni Akit

Sudan halkı perişan 

Geçtiğimiz günlerde El-Cezire’nin Arapça haber sitesinde Sudan’la ilgili bir haberde bir video yayınlanmıştı. Videoyu, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah Burhan’ın “Ulusal, birleşik, profesyonel ordu oluşturulması için Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) orduya ilhak edilmesi” planı konusunda onunla anlaşamayarak isyan çıkaran Muhammed Hamdan Daklu’nun komutasındaki HDK’nın milisleri çekmişti. 

Videonun kahramanı, Sudan ordusunda pilot olarak görev yapan, hava kuvvetleri Burhan’ın elinde olduğu için onun hesabına çatışan ama her ne şekilde olduysa HDK’nın adamlarının eline “esir” düşen bir subay. Kendisini “esir” olarak tanımladığı için biz de öyle diyoruz. 

Her birinin omuzunda tanksavar gibi otomatik silahlar bulunan, kamuflaj elbiseli milisler pijamalı esir pilotu aralarına almış konuşturuyorlar. 

Pilot, Daklu’nun adamlarını yağlıyor. “Bakın, bunlar bizim kardeşlerimiz. Bana hiç kötü davranmıyorlar. Onlarla çok iyi geçiniyoruz. Çoook kibar ve nazik insanlar. Üstelik peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme de çok saygılılar.” Tabii burada Hz. Muhammed’in adı geçince, milisler hep birlikte esir pilottan önce yüksek sesle sallallahu aleyhi ve sellem diyor. 

Sanki adam, daha önce hiç görmediği bir ülkeye operasyon düzenlerken, tanımadığı, haklarında hiçbir bilgi sahibi olmadığı insanların eline esir düşmüş de, kendisini tanıyanlara onlarla ilgili mesaj gönderiyor. “Bakın, bunlar öyle korkulacak, endişe edilecek birileri değil, gayet kibar ve nazik insanlar!” 

Aklı başında bir Sudanlı da doğal olarak diyecektir, “Hani tanımıyor olsak sana inanacağız da, biz bu adamların kim olduklarını zaten biliyoruz. Daha dün Hartum’u ateş çemberine alanlar bunlar değil mi?Darfur’da Cancevid gerillalarıyla kol kola girip şiddet kasırgası estiren bu eşkıya güruhu bir salavat getirmekle hemen evliya mı oldu?” 

Tabii, savaşın iki yönü var. Biri cephede silahla sürdürülen, diğeri de arka planda insanları etkileme amaçlı propaganda savaşı. Sözünü ettiğimiz videoda da Daklu’nun adamları bir yandan halka mesaj vererek, kendilerinin ülkede hakimiyeti ele geçirmeye çalışmalarından endişe etmelerine gerek olmadığına onları ikna etmeye çalışıyorlar. Bir yandan da ordu mensuplarına özellikle de hava kuvvetlerinde görevli olanlara, Daklu’nun adamlarına fazla direnmemeleri için “endişe etmemeleri gerektiği” mesajı vermeye çalışıyorlar. Ucuz bir propaganda yöntemi, ama etkili olacağı ümidi içindeler. 

Ancak Sudan’daki son durumla ilgili olarak BM’nin hazırladığı raporda ortaya konan gerçekler göz korkutucu. Diktatörlük heveslisi iki gözü dönmüşün hakimiyet savaşı yüzünden bütün ülke halkı perişan durumda. BM raporuna göre şu an ülke nüfusunun yarısının yani 25 milyon kişinin insani yardıma ihtiyacı var. Özellikle evlerinden kaçanların zorunlu acil ihtiyaçlarının karşılanması için 3 milyar 30 milyon dolar acil yardıma ihtiyaç olduğu belirtildi. 

Raporda Daklu ile Burhan arasında 15 Nisan’da patlak veren iç savaş yüzünden, evlerini terk edenlerin, başka şehirlere veya çevre ülkelere sığınanların dolayısıyla yardıma ihtiyaç duyanların sayısının sürekli arttığına, bu yüzden yapılan yardımların ihtiyacı karşılamadığına dikkat çekildi. 

Çıkar, makam ve iktidar hevesiyle sürdürülen bu kirli savaş yüzünden şimdiye kadar hayatlarını kaybedenlerin sayısı 1000’i yaralananların sayısı ise 5000’i geçmiş durumda. 840 bin kişi yer değiştirmiş, 220 bin kişi de mülteci durumuna düşmüş. Ancak ülkede güven ve istikrarın bozulmasından dolayı insani yardıma ihtiyaç duyanların sayısı bu rakamların toplamının 20 katına ulaşıyor. Milyonlarca insan işine gitme hatta evlerinden çıkma imkanından mahrum durumda. 

Kabul edilen ateşkes anlaşmalarına riayet edilmemesi sebebiyle özellikle başkent Hartum’un mahallelerinin üzerinden sürekli atılan bombaların ve roketlerin oluşturduğu duman bulutları yükseliyor. 

İçinizde hainler besliyorsanız, birilerinin ülkenizi işgal etmesine gerek yok. Onlar işgal ordularının yapabileceğinden fazlasını yapar.