1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Sömürge zihinler, gönüllü köleler...
Sömürge zihinler, gönüllü köleler...

Sömürge zihinler, gönüllü köleler...

Ali Osman Aydın, köleleştirilmiş zihinlerin sömürgecilerden bile daha fazla zarar verebildiğine dikkat çekiyor.

15 Kasım 2022 Salı 12:00A+A-

Ali Osman Aydın / Yeni Akit

Sömürge zihinler, gönüllü köleler

“Tanrı’nın tek bir peygamber bile göndermediği Norveç, İsveç, Kanada gibi yerlerde her milletten insan huzur içinde yaşıyor. Ama 124 bin peygamberin geldiği Ortadoğu’da insanlık bir gün huzur yüzü görmedi.”

Twitter’da ATAKIZ isimli, muhtemelen sahte bir hesaptan yapılmış alıntıladığım bu paylaşım. Bizzat kurucularının ileri düzeyde “oryantalist” olduğu bizimkisi gibi ülkelerde bu türden abuk sabuk sözlere her an her yerde rastlayabiliyorsunuz. Müşterisi çok çünkü. Misal, bu paylaşımı 32 bin kişi beğenmiş. Gerçekten dünya tarihinin böyle olduğunu düşünen bu 32 bin kişiyi ve sınıfsal aidiyetlerini tahmin etmek güç değil. Bu türün kronik cehalet dışındaki bir başka özelliği ise birkaç cümlede bir, “orta doğu burası abi” diyerek, hiç gereği yokken kendilerini gömmeleri.

Otuz Yıl savaşları, Büyük Kuzey Savaşları, 116 yıl süren 100 yıl savaşları, İspanya’nın Veraset savaşları, Napolyon Savaşları hatta yüz milyonlarca insanın ölümüne neden olan 1. ve 2. Cihan Harbi bile yok hükmünde bu kişiler için. Kafalar bu kadar dümdüz olunca Avrupa varoluşundan beri hep Truman Show filmindeki Seahaven gibi steril ve ütopik görünüyor arkadaşlara.

Bu derece içselleştirilmiş bir oryantalizmin bir çözümü olduğunu sanmıyorum. Düşünün, ilgili ilgisiz, her konuştuğunda, “bizden adam olmaz” diye söze başlayıp, “asla Norveç olamayız” diye ilerleyip, “orta doğuluyuz” diye kendini aşağılayan bir zihin durumu ile karşı karşıyayız.

Avrupalı olsanız, onunla mücadele etmenize, onu yenmenize gerek yok! O zaten sizi görür görmez kendini mağlup ilan ediyor. Yetmiyor, sizin onunla ilgili belki aklınıza bile gelmeyecek hakaretlerle kendi kendini aşağılıyor. Yetmiyor, bir de üstüne sizi, onun topraklarını işgal etmiş olduğunuz halde, sizi, methetmekten dili aşınıyor.

Sömürgenin böyle uşak ruhlusunu, böyle haysiyetsizini, böyle cahilini, köleliğe bu kadar gönüllü olanını nereden bulacaksınız? Ancak Türkiye’de… 

Ne diyordu Edward Said, hatırlayalım: “Suç Şarklının Şarklı olmasıdır.”

E.F. Schumacher iktisadi hayatta ve toplumsal kalkınmada en önemli hususlardan birinin “kişinin kendine saygısı” olduğunu söyler. “Kişi kendi kendini yararsızlığına inandırdığı anda mahvolur” der Schumacher. Çağdaş Psikoloji de toplumsal kalkınmanın temelinde başarı güdüsünün yattığını bunun da bireylerin özgüvenli olarak yetiştirilmelerine bağlı olduğunu vurgular. Bunun için onlarda bir kompleks, baskı oluşturmaması, başarı güdüsünü akamete uğratmaması için “çocukların okuduğu hikayelere kadar” kontrol edilmeleri gerektiğinin altı çizilir. 

Gelişmemizin önündeki en büyük engel bu sömürgeleştirilmiş zihinler. Yöntemleri ve sloganları her platformda aynı: “Batı her şey ve biz hiçbir şeyiz!” Batının gelişme ivmesini kaybettiği Batılı aydınlar tarafından dillendirilse de bunların kafalarındaki Batı kültü capcanlı duruyor.  Bu tür zehirleri hesaplarından zerkederek bu ülkenin çocuklarını, bu ülkenin düşmanlarına karşı içeriden yıkmaya, düşmanlar hesabına teslim almaya çalışıyorlar. Bu kişileri ve yüzeysel söylemlerini iyi tanıyıp, kendi referanslarımızı daha dikkatle etüt etmeliyiz ki şuurumuzu muhafaza edelim… 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum