Siyonist parlamentosu Knesset, Salı günü yapılan ikinci ve üçüncü oturumlarda, İletişim Bakanı’na yabancı yayın kuruluşlarını kapatma ve ekipmanlarına el koyma yetkisi tanıyan tartışmalı yasayı onayladı. Kamuoyunda "Al Jazeera Yasası" olarak bilinen bu düzenleme, daha önce yürürlükte olan geçici acil durum mevzuatının yerini alarak kalıcı bir statü kazandı.

Mahkeme kararı şartı kaldırıldı

Yeni yasanın en dikkat çekici ve tepki çeken noktası, bir medya kuruluşunu kapatmak için artık mahkeme onayına ihtiyaç duyulmamasıdır. 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes sonrası süresi dolan geçici düzenlemenin aksine, bu kalıcı yasa hükümete doğrudan müdahale imkanı tanıyor. 22'ye karşı 10 oyla kabul edilen yasaya göre süreç şu şekilde işleyecek:

• Güvenlik gerekçesi: Başbakan, bir yayın kuruluşunun "devlet güvenliğini tehdit ettiğine" ikna olursa, İletişim Bakanı; hükümetin veya bir bakanlık komitesinin onayıyla ilgili kanalın yayınlarını durdurabilecek.

• Geniş yetkiler: Karar doğrultusunda kuruluşun ofisleri kapatılabilecek, ekipmanlarına el konulabilecek ve internet sitesine erişim engellenebilecek.

• Teknolojik müdahale: Savunma Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria da dahil olmak üzere, söz konusu yayınların uydu üzerinden izlenmesini engelleyecek teknolojik önlemler alabilecek.

• Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ise kararı "otoriter rejimlerin tipik bir davranışı" olarak nitelendirdi. IFJ Genel Sekreteri Anthony Bellanger, "Bugün Al Jazeera, yarın BBC, ertesi gün ise Haaretz hedef alınacak. Bu, ifade özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına doğrudan bir saldırıdır," açıklamasında bulundu.

  Gazetecilik örgütlerinden sert tepki

  Al Jazeera Haber Müdürü Asef Hamidi, kanalın hedef alınma sebebinin Gazze ve işgal altındaki topraklardan haber yapan tek uluslararası ağ olmaları olduğunu belirtti. Hamidi, "Ağımızın tek suçu, İsrail’in Gazze’deki yıkıcı etkisini ve Batı Şeria’daki baskınları dünyaya duyurmaktır" dedi.