1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. Ateşkesin 73. günü: İşgalci İsrail ateşkes anlaşmasını 875 kez ihlal etti
Ateşkesin 73. günü: İşgalci İsrail ateşkes anlaşmasını 875 kez ihlal etti

Ateşkesin 73. günü: İşgalci İsrail ateşkes anlaşmasını 875 kez ihlal etti

Filistin Diplomasi Merkezi Gazze'de ateşkesin 73. gününde, siyonist katillerin ihlallerine yönelik detaylı rapor yayınladı.

23 Aralık 2025 Salı 17:34A+A-

73 gün içerisinde 411 şehit ve 1112 yaralı verildi. Özellikle kışın en çetin geçen kırk günü olması hasebiyle “erbain” adı verilen döneme girilmesiyle yeni ölümler konusunda uluslararası kamuoyunu uyarıyoruz.

İşgalci “İsrail”, ateşkes kararının 10 Ekim 2025’te yürürlüğe girmesinden Pazar akşamı 21 Aralık 2025’e kadar (73 gün boyunca) anlaşmayı ağır ve sistematik biçimde ihlal etmeyi sürdürmüş; bu durum, uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalini oluşturmuş ve ateşkesin özü ile ona ekli insani protokol hükümlerinin kasıtlı olarak aşındırılması anlamına gelmiştir.

Bu süre zarfında, ilgili resmi kurumlar anlaşmanın 875 kez ihlal edildiğini tespit etmiş olup, ayrıntılar aşağıdaki gibidir:

Sivillere yönelik 265 doğrudan ateş açma suçu.

  • Yerleşim alanları içine askeri araçlarla 49 kez girilmesi.
  • Silahsız vatandaşlara ve evlerine yönelik 421 bombardıman ve hedef alma suçu.
  • Konutlar, kurumlar ve sivil binalara yönelik 150 yıkma ve imha suçu.

Bu sistematik ihlaller sonucunda 411 vatandaş şehit olmuş, 1112 kişi yaralanmış; ayrıca işgalci “İsrail” güçleri tarafından gerçekleştirilen 45 hukuka aykırı gözaltı vakası kaydedilmiştir.

İnsani alanda ise işgal, anlaşma ve ekli insani protokolde yer alan yükümlülüklerinden kaçınmayı sürdürmüştür. Kararlaştırılan asgari yardım miktarlarına uyulmamış; 73 gün içinde Gazze Şeridi’ne girmesi gereken 43.800 tırdan yalnızca 17.819’u girmiştir. Bu da günlük 600 tır olarak belirlenen miktara karşılık günde ortalama yalnızca 244 tır anlamına gelmekte; uyum oranı %41’i aşmamaktadır. Bunun sonucu olarak gıda, ilaç, su ve yakıttaki ciddi yetersizlik devam etmiş ve Gazze Şeridi’ndeki felaket düzeyindeki insani kriz daha da derinleşmiştir.

Aynı dönemde Gazze Şeridi’ne giren yakıt sevkiyatı da, girmesi gereken 3.650 yakıt tırından yalnızca 394 tırla sınırlı kalmıştır. Bu, anlaşma uyarınca günlük 50 tır olması gereken miktara karşılık günde ortalama 5 tır; yani %10’u aşmayan bir uyum oranı demektir. Bu durum, hastaneleri, fırınları, su ve kanalizasyon tesislerini neredeyse felç halde tutmakta ve sivil halkın çektiği acıları katlamaktadır.

Barınma sektörü açısından ise, işgalci “İsrail”in sınır kapılarını kapalı tutma, çadırların, mobil evlerin, prefabrik konteynerlerin ve barınma malzemelerinin girişini engelleme ısrarı nedeniyle, anlaşma hükümleri ve uluslararası insancıl hukuk açıkça ihlal edilmekte; derin ve benzeri görülmemiş bir insani krizin daha da kötüleşeceği konusunda uyarıda bulunuyoruz. Bu keyfi politikalar, son dönemde Gazze Şeridi’ni etkileyen hava alçak basınçlarıyla eş zamanlı olarak, daha önce zarar görmüş ve bombalanmış 46 ev ve binanın çökmesine yol açmıştır. Bunun sonucunda, asıl konutlarını kaybettikten sonra sığındıkları binaların üzerlerine çökmesiyle 15 vatandaş şehit olmuştur; güvenli herhangi bir alternatifin bulunamamaktadır. Ayrıca, yerinden edilmiş kişilerin çadırlarında şiddetli soğuk nedeniyle iki çocuğun hayatını kaybettiği kaydedilmiştir. Bu süreçte 125.000’den fazla çadır hizmet dışı kalmış, 1,5 milyondan fazla yerinden edilmiş kişi için asgari korumayı dahi sağlayamaz hâle gelmiştir.

Gazze Şeridi’nin, aşırı ve dondurucu soğuklarıyla bilinen “erbain” dönemine yaklaşmasıyla birlikte, bu kasıtlı ihmalin sürmesi hâlinde yerinden edilmişler arasında yeni can kayıplarının yaşanması kaçınılmaz görünmektedir. Ayrıca, daha önce işgal tarafından bombalanmış ve son hava koşulları nedeniyle çöken binaların enkazı altında hâlen kayıp durumda olan 3 vatandaş bulunmaktadır. Bu tablo, insani felaketin boyutunu, işgalin insanlık dışı politikalarını ve sivillerin en temel yaşam gereksinimlerinden mahrum bırakılmasını açıkça gözler önüne sermektedir.

 

Bu ihlallerin ve saldırıların sürmesi, ateşkesi tehlikeli biçimde dolanma anlamına gelmekte; boyun eğdirme, aç bırakma ve şantaj üzerine kurulu bir insani denklem dayatma girişimini yansıtmaktadır. İşgalci “İsrail”i, ateşkesin tam ve sürdürülebilir olması gereken bir dönemde yaşanan insani durumdaki sürekli kötüleşmeden, yitirilen canlardan ve tahrip edilen mülklerden tamamen sorumlu tutuyoruz.

Uluslararası toplumu, Birleşmiş Milletler’i, Başkan Trump’ı, anlaşmanın garantörlerini, arabulucuları ve teminat veren tarafları; hukuki ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye, işgalci “İsrail”i yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeye zorlamaya, sivillerin korunmasını sağlamaya, insani yardımların ve yakıtın derhâl ve güvenli biçimde akışını temin etmeye, ayrıca anlaşmada öngörüldüğü üzere çadırların, mobil evlerin, prefabrik konteynerlerin ve barınma malzemelerinin girişine izin vermeye çağırıyoruz. Bu adımlar, Gazze Şeridi’nde giderek ağırlaşan insani felaketin ele alınabilmesi için hayati önem taşımaktadır.

 

Kaynak: Hükümet Medya Ofisi

Gazze Şeridi – Filistin

Salı, 23 Aralık 2025

HABERE YORUM KAT