1. YAZARLAR

  2. Mehmet Yılmaz

  3. Sivil denetim ve Pakistan istihbaratı
Mehmet Yılmaz

Mehmet Yılmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

Sivil denetim ve Pakistan istihbaratı

28 Temmuz 2008 Pazartesi 15:06A+A-

Yusuf Rıza Gilani Pakistan Başbakanı. Şubatta yapılan genel seçimlerden sonra iktidar koltuğuna oturdu geçtiğimiz mart ayında. Bugün ABD Başkanı Bush ile önemli bir görüşme yapacak.

Washington'a hareketinden önce hükümetin aldığı önemli bir kararın altına imza attı Başbakan Gilani. Buna göre, İstihbarat Örgütü ISI ile İstihbarat Bürosu, İçişleri Bakanlığı'nın denetimi altına alınıyor.

Yani...

Çok tartışılan ISI, bundan böyle İçişleri Bakanlığı'nın idarî, malî ve operasyonel kontrolünde faaliyet gösterecek artık...

***

ISI askerlerin, istihbarat bürosu ise sivillerin ağırlıkta olduğu kurumlar. Onlar hakkında alınan bu karar, verdiği "iç" ve "dış" mesajlar açısından hayli önemli.

Birincisi ülkedeki iç siyasi dengelerle ilgili... Seçimle işbaşına gelen hükümet, istihbarat üzerinde "otorite" kurabildiğini kamuoyuna göstermek istiyor.

İkinci mesajın muhatabı komşu ülkeler, Hindistan ile Afganistan. Bu iki ülkede meydana gelen her "şaibeli" hadise sonrası ağır suçlamalarla karşılaşan Pakistan, ISI'nın hareket alanını sınırlayarak komşularına bir tür "güvence" veriyor.

Üçüncü mesaj ise Afganistan'da zor günler yaşayan koalisyon güçlerine... Taliban'ın ilk ortaya çıkışında rol oynayan ISI'nın faaliyetlerinin kısıtlanacağı vurgulanarak, ABD ile İngiltere'nin sık sık dile getirdiği "Pakistan Taliban'a verdiği desteği kesmeli" şeklindeki suçlamaların önü alınmaya çalışılıyor.

***

Pakistan hükümeti niye böyle bir kararı almak zorunda kaldı peki?

Hiç şüphesiz bunlardan ilki, ülkedeki siyasi istikrarı bozacak bazı eylemlerin odağında istihbarat kurumlarının olduğuna dair çeşitli çevrelerin gündeme getirdiği iddialar.

Benazir Butto'nun öldürülmesinden Şiilerle Sünniler arasındaki çatışmalara kadar pek çok olayın arkasında bu kurumların olduğu öne sürülüyor.

Asıl ağır suçlamaları yapanlar ise Hindistan ile Afganistan.

Mesela...

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'ye yönelik "suikast" girişimlerinin arkasında ISI'nın bulunduğunu savunuyor Afgan yönetimi...

Aynı şekilde, bu ayın başlarında Kabil'de Hindistan Büyükelçiliği'ne düzenlenen intihar saldırısına benzer pek çok eylemde de ISI'nın parmağı olduğunu iddia ediyor.

Hamid Karzai o kadar kızgın ki Pakistan'a... Ülkesindeki şiddet, cinayet ve tahribattan ISI'yı sorumlu tutmaktan çekinmiyor.

Hatta...

Pakistan'da saklanan Taliban güçleriyle savaşmak için sınırın öte yakasına asker gönderebileceğini söylüyor.

Kısacası Kabil'deki yönetim, bölgede Hindistan'ın artan etkisini dengelemek için Pakistan'ın Taliban'ı desteklediğine ve Afganistan'ın istikrara kavuşmasını istemediğine inanıyor.

***

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Pakistan'la üç kez savaşan, son 5 yılda barış görüşmeleri yaparak aralarındaki gerginliği asgari seviyeye indiren Hindistan'ın da hedefinde ISI var.

Hindistan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı M.K. Narayan, Kabil'deki Hindistan Büyükelçiliği'ne yönelik intihar eyleminden ISI'nın sorumlu olduğunu savunuyor. Savunmakla kalmıyor, ISI'nın ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiriyor.

Bu tür baskıların en ağır olanı ise ABD ve İngiltere'nin Taliban'la mücadele etmek için Pakistan'a asker göndermek istemesi. Şimdiye kadar Afganistan sınırında Taliban'la savaşırken binden fazla askerini kaybeden, bölgede 100 binden fazla silahlı güç bulunduran Pakistan, bu isteğe "evet" dememek için direniyor.

***

Anlaşılıyor ki Pakistan hükümeti, istihbarat birimlerinin kendisinden habersiz "işler" çevirdiğine inanıyor. Onların meydana getirdiği tahribatı ortadan kaldırmak için de radikal bir karar alıyor.

Bu kıssadan alınacak hisse ne peki?

Onu da okurların ferasetine havale ediyoruz.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT